Rublede devalüasyon tartışması

İSTANBUL - Türkiye ile Rusya arasında yapılan ticarette artık yerel para birimleri de kullanılıyor. Buna göre Ruslar Türkiye’ye sattığı mallar karşılığında TL kabul ederken, Türkler de Ruslar’a sattıkları mallar karşılığında ruble alıyor. İşte bu gelişme nedeniyle ihracatçılar da rubleyi yakından takip ediyor. Rubleyi takibe alan sadece Türk ihracatçısı değil elbette. Dünyadaki birçok ülkenin gözü rublenin bundan sonraki seyrinin nasıl olacağına çevrilmiş durumda. Japonya’nın en büyük yatırım bankası Nomura Holdings de Rusya’nın önümüzdeki yıllarda devalüasyona mecbur kalmayacağı tahminini yaptı.

Nomura, dünyanın en büyük enerji ihracatçısı olan Rusya’da ekonomik iyileşmenin başlamasının, rubleyi destekleyeceğini de bu öngörüsüne dayanak olarak gösterdi. Nomura’nın Londra merkezinde çalışan ekonomist Ivan Tchakarov, rublenin şimdiki düzeyinin makro ekonomik temel göstergelerle tutarlı olduğunu belirtti. Tchakarov, “İlerde düş kırıklığı yaratacak veriler

gelse de, ruble biraz değer yitirebilir ama sepet karşısında 41’in altına düşmez” öngörüsünde bulundu. Ruble, 2009 yılının başından bu yana dolar ve Euro’dan oluşan sepet karşısında ortalama 38 düzeyinde kaldı.

Ruble dün de Moskova piyasasında, dolar karşısında binde 7 değer kazanarak 30.837’ye, sepet karşısında da binde 6 yükselerek 37.163’e geldi. Rusya’daki büyümenin

ikinci çeyrekte yüzde 10.9 daralması, düşük rubleden daha çok yararlanacak olan ihracatçılar başta olmak üzere Rus iş dünyasının devalüasyon çağrılarına yol açmıştı. Rusya’nın emtiaya bağımlı ihracat sektörü, küresel ekonominin daralmasıyla gerileyen hammadde fiyatlarındaki düşüşten büyük darbe aldı ve bu durumdan kurtulmaya çalışıyor. Rusya Merkez Bankası ise devalüasyon çağrılarını dinlemiyor.