”Rum tarafı parametreleri değiştirmek için savaş açtı”

KKTC Cumhurbaşkanı Talat, BM'nin Rumlara "dur" demesi gerektiğini belirterek, "BM buna 'dur' demezse bu arsızlığın önüne geçilmez" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde yerleşmiş Birleşmiş Milletler (BM) parametrelerini değiştirmek için "pervasızca" bir savaş açtığını ve BM'nin Rumlara "dur" demesi gerektiğini belirterek, "BM buna 'dur' demezse bu arsızlığın önüne geçilmez" dedi.

Cumhurbaşkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ABD temasları hakkında bilgi veren Talat, BM Genel Kurulu çalışmaları sırasında dikkati çeken "en önemli" hususun, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ın, genel kuruldaki konuşmasında, BM parametrelerini değiştirme girişimi olduğunu söyledi.

Talat, BM'nin bilinen ve yerleşmiş parametrelerinden en önemlisi sayılan ve 23 Mayıs 2008'de de kendilerinin üzerinde anlaştıkları, "Nasıl bir Kıbrıs düşlüyoruz, nasıl bir Kıbrıs kuracağız, nasıl bir çözüme varacağız" sorusuna Hristofyas'ın, çarpıtarak cevap verdiğini kaydetti.

Hristofyas'ın, genel kurul konuşmasında "Kıbrıs cumhuriyetinin evrim yoluyla bir federasyona dönüşeceğini ve varılacak olan federasyonun da iki otonom bölgeden oluşacağını" ifade ettiğini belirten Talat, bunun yeni bir söylem olduğunu, üzerinde anlaştıkları ve 23 Mayısta iki kurucu devlet, siyasi eşitlik, Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum kurucu devletleri gibi temel hususları göz ardı eden ve kendine göre yorumlayan ve aslında BM parametrelerini değiştirmeye teşebbüs eden bir yaklaşım olduğunu söyledi.

"Hristofyas'ın yakışıksız tutumu"

Bunu hoş karşılamalarının mümkün olmadığını ve New York'ta bulundukları sürede Hristofyas'ın bu "yakışıksız tutumunu" ortaya koyduklarını kaydeden Talat, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, görüştüğü BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a da aktardığını kaydetti.

Talat, Genel Sekretere, BM'nin 40 yıldır devam eden müzakere sürecinde oluşturduğu ve BM Güvenlik Konseyi'nin de çeşitli vesilelerle onayladığı BM parametrelerini değiştirme teşebbüslerine karşı durması gereken ilk kişinin kendisi olduğunu ve BM'nin, parametreleri değiştirmeye teşebbüs edenlere uyarıda bulunması gerektiğini ifade ettiğini aktardı.

"BM son derece pasif"

BM'nin son derece pasif bir pozisyon ortaya koyduğunu söyleyen Talat, BM'nin, Rum tarafının, yerleşmiş parametreleri değiştirme girişimlerine sessiz kalabildiğini, bunun hem BM sürecine güveni sarstığını hem de Kıbrıs sorununun çözümünü zorlaştırdığını belirtti.

BM Genel Sekreteri Ban'ı Kıbrıs'a davet ettiğini de anımsatan Talat, Ban'ın Kıbrıs'ı ziyaret planı hazırlığı olmadığını öğrendiğini, ancak ziyaret için ısrar ettiğini belirterek, "Bizi New York'a çağırmadığına göre, o ölçüde pasif durmayı tercih ettiğine göre, hiç olmazsa kendisi Kıbrıs'a gelsin dedik. Bunu değerlendireceğini tahmin ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Talat, şöyle devam etti:

"Dikkatinizi çekmek istediğim en önemli husus; BM'nin yerleşmiş parametrelerine yönelik Kıbrıs Rum tarafının açtığı savaştır. Bunu kesinlikle önlememiz lazımdır. Önleyecek olan biz değilsiz aslında BM'dir. BM bu pervasızlığı tolere etmemelidir. Çünkü aksi halde en baştan başlayacağız."

Rum tarafının 23 Mayıs 2008'de kabul ettiği halde "kurucu devlet" demediğini ve "otonom bölge" diyerek anlaşmaya sadık kalmadığına işaret eden Talat, "Otonom bölge, insaf, 1974'e gittik demektir, iki otonom bölge. Olacak iş değil. Bunlara BM'nin 'dur' demesi lazım. Eğer BM 'dur' demezse bu arsızlığın önüne geçilmez" dedi.

"Hristofyas Ulusal Konsey'den sonra tutum değiştirdi"

 

Cumhurbaşkanı Talat, bir soru üzerine, Rum lider Hristofyas'ın, Rum Ulusal Konseyi'nin son toplantısından sonra tutumunu değiştirdiğine işaret ederek, Hristofyas'ın Ulusal Konsey'e kadar hiç olmazsa bu ölçüde, çözüm açısından veya müzakere açısından bu kadar olumsuz tavır içinde olmadığını kaydetti.

Hristofyas'ın, muhalefet edenleri de tatmin edebilmek için pozisyonunda değişiklikler yapma durumuna geldiğini ve bunun hemen arkasından da BM Genel Kurulu'nda konuştuğunu kaydeden Talat, "Her şeye rağmen ben, Hristofyas'ın çözüm isteyen bir lider olduğunu düşünüyorum. Ancak bunu başarabilecek mi benim endişem burdadır. Çünkü başarabilmek için cesur olmak lazım, başarabilmek için gürültü çıkaranlara kapılmamak lazım. Aynı şey bizde de oluyor" diye konuştu.

Kıbrıs Türk halkının çıkarlarını korumakla yükümlü olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Talat, başka bir soru üzerine, Türk tarafının müzakerelerde anlaştıklarına bağlı kaldığını, Rum tarafının ise eleştirildiği her konuda geri attım attığını söyledi.

"Rum tarafındaki tutum değişikliğini soracağım"

İki otonom bölge için müzakere etmediklerini, iki kesimli, iki kurucu devletin olacağı bir federasyon görüştüklerini, bu çizgide olmaya devam edeceklerini belirten Talat, ilk görüşmelerinde Hristofyas'a, Rum tarafındaki tutum değişikliğini soracağını kaydetti.

Kıbrıs Rum tarafının, uluslararası toplumun, Kıbrıs sorununun çözüm sürecine katkısını istemediğine değinen Talat, uluslararası toplumun değişik düzeylerde sürece katılmasını istediklerini, ancak ilk günden kendilerinin de hakemlik istemediğini söyledi.

Hristofyas'ın New York'da kendisiyle görüşmemek için "akla karayı seçtiğini" ifade eden Talat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek isteyen Hristofyas'a Başbakan Erdoğan'ın "Talat'ın da olması gerektiğini" söyleyince "Talat hangi sıfatla olacak" dediğini, Erdoğan'ın da "Sen hangi sıfatla bulunuyorsan" karşılığını verdiğini aktararak, "Bu Rum tarafının zihniyetini yansıtıyor" dedi.

"ABD'nin sürece aktif katılımı, devlet politikası"

Cumhurbaşkanı Talat, ABD'nin sürece aktif katılımını ve bir özel temsilci ataması yönündeki talebini, Başbakan Derviş Eroğlu'nun "dıştan müdahaleye davetiye" olarak değerlendirdiği anımsatılarak görüşlerinin sorulması üzerine, ABD'nin sürece aktif katılımını, 2004'ten beri Türk tarafının istediğini ve bunun bir devlet politikası olduğunu kaydetti.

Çözüm ve sonuç almak istediklerini, ABD'nin "süper güç" olarak konuyla ilgilenmesinin bu anlamda bir katkısı olacağını ifade eden Talat, "Biz, 'bize çözüm empoze edin' demiyoruz. Biz çözümün hızlı olması, acele olması, erken olması gerektiğinin o aktörler tarafından da ısrarla tekrarlanması halinde sürecin hızlanma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyoruz. ABD bu bakımdan önemlidir" dedi.

Talat, geçmişte ABD'nin Kıbrıs özel temsilcilerinin hep olduğunu, bunu istediklerini, BM ve İngiltere'den de sürece daha fazla katılımını istediklerini söyledi.

"Hristofyas fazla bir şey istememiş"

Cumhurbaşkanı Talat, Rum lider Hristofyas'ın, Türkiye'den "iyi niyet göstergesi olarak Maraş'ın iadesini istediği" yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine de "Fazla bir şey istememiş..." diye konuştu.

Kıbrıs Rum tarafının göstereceği iyi niyeti soran Talat, İngiliz Ulaştırma Dairesi'ni, Ercan'a direk uçuş izni vermediği için dava ettiklerini ve dava devam ederken Kıbrıs Rum tarafının davanın Türk tarafı aleyhine sonuçlanması için "canını yediğini" söyledi. Talat, "Bir iyi niyet gösteremez miydi, üstelik kendisi ne kaybederdi ondan? O nedenle iyi niyet unsurlarını taraflar kendi çıkarları çerçevesinde değerlendirmemelidir diye düşünüyorum" dedi.

Maraş'ın, 1999'dan beri bütünlüklü bir çözümün parçası ve "toprak" konusunun bir unsuru olarak addediliğini, BM'nin de olaya böyle baktığını vurgulayan Talat, Maraş'ın, Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümünden ayrı ele alınacak bir konu olmadığını söyledi.

Talat, cumhurbaşkanı seçiminde aday olup olmadığı sorularına karşılık da seçimlere daha süre olduğunu, önlerinde önemli konular bulunduğunu, şimdiden seçim havası yaratmak istemediğini kaydetti.