Soykırım kararına bir tepki de Azerbaycan'dan

Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın Sosyal ve Siyasi Konulardan Sorumlu Yardımcısı Ali Hasanov, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1915 olaylarıyla ilgili kararına ilişkin açıklamasında, kararın kabul edilmesinin, Avrupa'da ve Batı'nın öncülüğünde kurulan AP gibi birçok uluslararası kuruluşta çifte standart ve İslam karşıtlığının hüküm sürdüğünün göstergesi olduğunu belirtti. 

Hasanov, "Avrupa Parlamentosu'nun 1915 olaylarıyla ilgili kararı, Avrupa tarihinin en rezil, Birinci Dünya savaşının tarihi gerçeklerini tahrif eden, hiçbir gerçeği yansıtmayan, adaletsiz ve özel amaçlara hizmet eden siyasi bir karardır. Bu kararın Müslüman ve Türk karşıtlığı ruhundan kaynaklandığı kuşkusuzdur" ifadesini kullandı. 

 "Uzun yıllardır Avrupa ülkeleri ve dünyaya, halen yaraları sarılmamış Hocalı soykırımıyla ilgili gerçekleri ve son 200 yılda Ermenilerin Türklere ve Azerbaycanlılara karşı vahşiliklerini kanıtlarıyla sunduklarını" kaydeden Ali Hasanov, buna karşın Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi gibi kurumların bu olaylarla ilgili tarafsız hiçbir karar almadığını vurguladı. 

Ali Hasanov, açıklamasında, "Tarihi gerçekler de gösteriyor ki 1915 yılında Türkiye topraklarında yaşayan Ermenilere karşı hiçbir soykırım olmadı. O dönemde savaş durumunda olan Türkiye'de Ermeniler çok sayıda silahlı gruplar oluşturarak cephe arkasında isyanlar çıkarmış, Türk ordusuna saldırmış, farklı şehir ve köylerde toplu katliamlar yapmış ve sivil halka karşı gayriinsani faaliyetlerde bulunmuşlardır" dedi. 

Türk ordusunun sivil halkı korumak için aldığı önlemleri Ermenilerin soykırım olarak yansıttığını vurgulayan Hasanov, bu iddiaların hiçbir gerçeğe dayandırılmadığını ve subjektif değerlendirmeler olduğunu belirtti. Kararın AP'nin İslam, Türk ve Azerbaycan karşıtı subjektif ilk kararı olmadığına dikkati çeken Ali Hasanov, şunları kaydetti: 

"Galiba yakın gelecekte bu türlü kararların şahidi olacağız. Azerbaycan ve Türkiye kendilerini Batı karşıtı olarak görmüyor, Batı ile bütün alanlarda adil, eşit hukuklu işbirliği ve ortaklığa hazırdır. Ama ne yazık ki son zamanlarda ABD ve Avrupa'da Müslüman ve Türk halklarına karşı bir durum hüküm sürmektedir. Onlar ısrarla İslam dünyasını yanlarında değil, karşılarında görmek istiyorlar. Bu siyasetin Batı'ya ne kazandıracağını tarih gösterecektir. Ancak biz devlet olarak bu gibi adaletsiz kararlarla dünya kamuoyuna baskı yapılması ve gerçekmiş gibi insanların beyinlerine zorla sokulmasına izin veremeyiz."