Türkiye'yi konuştular
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Avrupa ve Avrasya Alt Komitesi'nde, ABD'nin Avrupa ve Avrasya'yla ekonomik ilişkilerini geliştirmesi tartışılırken, özellikle Türkiye ön plana çıktı.
WASHINGTON - ABD Temsilciler Meclisi'nde, ABD'nin Avrupa ve Avrasya ile ekonomik ilişkilerinin tartışıldığı bir toplantıda, özellikle Türkiye ile ticari ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapıldı.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nin Avrupa ve Avrasya Alt Komitesi'nde, "Avrupa ve Avrasya'daki Ekonomik Fırsatlar" konulu oturum düzenlendi.
Oturumda, katılımcılar ve Kongre üyeleri arasında, ABD'nin, özellikle son yıllarda ekonomisi gittikçe büyüyen, dünyanın 16., Avrupa'nın 6. en büyük ekonomisi haline dönüşen Türkiye ile ticari ilişkilerini geliştirmesi konusunda ortak görüş birliği olması dikkati çekti.
Alt Komite Başkanı Cumhuriyetçi Dan Burton, Avro bölgesindeki krize rağmen AB'nin, bunun yanı sıra Türkiye, Rusya, Orta Asya ve Doğu Avrupa'nın, Amerika'nın ihracatı için önemli fırsatlar sunduğunu belirtirken, Türk ekonomisinin son yıllardaki büyümesine işaret etti.
Türkiye'nin Asya'yı Avrupa'ya bağlayan üçüncü köprü için ihaleye gittiğini hatırlatan Burton, bu projenin Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda otoyol ve altyapıya 10 milyarlarca dolar yatıracağının sembolü olduğunu ifade etti. Burton, bu tür gelişmelerin, Türkiye'nin ekonomik büyümesiyle birlikte, özellikle Ortadoğu ve Orta Asya'da iş yapmak isteyen Batılı şirketler için bir geçit sağlayacağına dikkati çekti.
Türkiye dostu olarak bilinen Cumhuriyetçi milletvekili Jean Schmidt de Avrasya'nın ABD'nin dikkatini yöneltmesi gereken bir yükselen piyasa haline geldiğini, bu noktada Türkiye'nin de, doğu ile batı piyasasının buluştuğu yer olarak en önemli ülke olduğunu kaydetti.
Bunun yanında, Demokrat milletvekili Gregory Meeks de ABD'nin, "son derece önemli ve büyük pazarlar" olan Rusya ve Türkiye ile ticareti geliştirmesinin önemli olduğuna işaret etti.
"İlaç endüstrisinde bariyerler azaltılabilir"
Toplantıda, oturuma konuşmacı olarak katılan ABD Dışişleri Bakanlığının Ekonomik İşlerden Sorumlu Müsteşarı Robert Hormats'a, ABD ilaç firmalarının Türk pazarına tam girişinin sağlanması noktasında yapılabilecekler soruldu.
Hormats, bu konuda Türkiye ile bazı ilerlemeler kaydedildiğini ama Türkiye'nin ilaç endüstrisine yönelik politikaları konusunda hala çözülmesi gereken bazı büyük problemlerin bulunduğunu belirterek, bu konuda Türk hükümetiyle çok üst düzeyde görüşmelerin olduğunu söyledi.
Bu konunun önceliklerinden birini oluşturduğunu ifade eden Hormats, bu alandaki fırsatların hem ABD hem de Türkiye'ye yarar getireceğini kaydederek, "Türkiye kendi halkı için en iyi ilaçları istiyor, Amerikan firmaları da dünyanın en iyi ilaç markaları" dedi.
Ancak Türkiye'de ilaç endüstrisinde birçok prosedür veya standartlar olduğunu anlatan Hormats, şöyle devam etti:
"Amacımız, standart veya prosedürleri siyasi baskılar veya bazı keyfi yargılar ile değil, bilimsel temellere dayanarak ortaya koymaları yönünde Türkiye'yi teşvik etmek. Avrupa ve Türkiye'de, bazı konularda, bir takım standartların, gerekli bilimsel kanıtlardan ziyade, başka kriterlere dayandığına yönelik kaygılarımız var. Müzakereler ve ilgili yetkililerin karşılıklı iletişimi sayesinde, belli bir sürede bazı şeylerin çözülebileceğini ya da en azından bu tip bariyerlerin azaltılabileceğini düşünüyoruz".
Hormats, bu noktada Türkiye'deki eczacılık sektöründeki yetkili çevreler ve biyoteknoloji alanındaki uzmanlarla Amerikalı şirketler arasında çok verimli görüşmeleri örnek gösterdi.Robert Hormats, Türkiye'nin büyüyen pazar olduğuna da işaret ederek, "Türkiye, 10 yıl önceki büyük krizinden, şu anda dünyanın en önde gelen yükselen ekonomisi haline geldi" dedi ve Türkiye ile ticaretin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
"Türkiye ile güçlü ticaret, bize yarar getirir"
Oturumun ikinci panelinde konuşan, ABD Ticaret Odası Avrupa ve Avrasya Bölgesi Başkan Yardımcısı Peter Rashish, Türkiye'nin, stratejik açıdan giderek artan öneme sahip olduğunu, çok dinamik büyüme kaydettiğini ve uluslararası ekonomi diplomasisinde aktif rol üstlendiğini söyledi.
Aynı zamanda, Türkiye'nin yeni pazarlara ulaştığını belirten Rashish, ancak ABD ile Türkiye'nin ikili siyasi ilişkileri ve ekonomilerinin boyutları göz önünde bulundurulduğunda, ikili ticaret ve yatırımın ciddi anlamda düşük kaldığını hatırlattı.
Rashish, "Bu, aslında firmalarımız için birçok fırsatın olduğu anlamına da geliyor. Eğer Türkiye ile ikili ticaret ve yatırımımızı geliştirirsek, karşılıklı olarak ilişkilerimiz de daha canlı olur. Ekonomik ve siyasi zorlukların bulunduğu yerlere bakıldığında, Türkiye ile güçlü ticari ilişkiler, bize gerçekten yarar sağlayacaktır" diye konuştu.
İki ülkenin önünde bazı zorluklar da bulunduğunu anımsatan Rashish, ABD'nin Türkiye pazarına girişte birçok politika ve mevzuat zorluklarıyla karşı karşıya kaldığını, Türkiye'nin de ABD'de piyasa bazlı birçok zorluklar yaşadığını dile getirdi ve bu noktada ABD Ticaret Odası ile TÜSİAD'ın birlikte hazırladığı raporu Kongre üyelerine sundu.
Rashish, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına girme hedefini, "zorlu" ama "ekonomisinin son 10 yılda katettiği mesafeye bakıldığında imkansız olmayan" bir hedef olarak tanımladı. Bu hedefe ulaşmak için Türkiye'nin mevzuat ve politikada birçok reforma gideceğini belirten Rashish "Bu da Türklere, bizim de bu sürecin bir parçası olmayı istediğimizi ve şirketlerimizin pazara girişinin, onların 2023 hedefini gerçekleştirmelerine yardımcı olabileceğini söyleme noktasında fırsat sağlayacak" dedi.
Milletvekili Schmidt'in "Türkiye'deki ilaç sektörüne yönelik bariyerlerin, ABD firmalarının ilaç kalitesinden mi yoksa, kendi ilaçlarının pazar payının düşmesine yönelik endişeden mi kaynaklandığına" yönelik soru üzerine de Rashish, birinci olarak, Türkiye ve birçok Avrupa ülkesinin düşük ilaç fiyatı politikaları gütmelerinin, ikinci olarak da Türkiye'de devletin ilaçların güvenilirliğinin sertifikalandırması konusunun ABD firmaları için zorluk oluşturduğunu kaydetti.
(AA)