Arıları izleyen Türk bilim insanı, yapay zekada çığır açtı
Erciyes Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Karaboğa'nın “Yapay Arı Koloni Yaklaşımı” dünyada farklı alanlarda problemlerin çözümü için kullanılıyor.
Hilal SÖNMEZ
KAYSERİ - Erciyes Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Derviş Karaboğa, “Artifical Bee Colony”(ABC) Türkçe karşılığı “Yapay Arı Koloni Yaklaşımı” olan çalışması ile arıların yiyecek arama davranışına dayalı yeni bir tasarım yaklaşımı geliştirdi. Karaboğa'nın bu çalışması yurtdışında çok sayıda bilim insanının araştırmasına konu oldu ve dünyada farklı alanlarda problemlerin çözümü için kullanılıyor.
Prof. Dr. Karaboğa, insanların, evreni ve arıları örnek alarak kendi problemlerine zeki çözümler üretebileceklerini söylüyor. Karaboğa'nın kendi eğitim hayatı ve bir akademisyen olarak gençlerin eğitimine yaklaşımı ise Türkiye'deki bilimsel çalışmalar için büyük önem taşıyor. Financial Times gazetesinin yayınladığı, dünyada yapılan yapay zeka araştırmalarının değerlendirildiği ve Microsoft'un birinci olduğu listeye Türkiye'den giren tek kurum, Karaboğa'nın çalışmaları ile Erciyes Üniversitesi oldu. Karaboğa, ortaya koyduğu yaklaşımın bilimsel açıdan önemini ise “Bugün bilgisayara veri şeklinde aktarılabilen tüm sorunlara arılarla çözüm üretebiliriz” sözleriyle açıklıyor. Yapay zeka alanında 30 yıllık bir çalışma geçmişi bulunan Karaboğa, pek çok ulusal ve uluslararsı ödülün sahibi. Mehmet Akif Ersoy Bilim Sanat Ödülleri kapsamında ödül alan Karaboğa, dünya bilim insanları ansiklobedisi olarak bilinen Scholarpedia'da da Türkiye'den davet edilerek makalesi yayınlanan tek bilim insanı. Dünyada Bilime Yön Veren Yüz Türk ve Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları Listeleri'nde de yine Pof. Dr. Karaboğa'nın adı geçiyor.
“Beton üretimini yapay arılara yaptırdık”
Yapay zeka, 1950'li yıllarda, insan beyninin işleyişini bir makineye aktarıp; bu makinenin de insan gibi çözümler üretmesini sağlamaya yönelik tanımlanıyordu. 1970'li yıllardan sonra ise daha kapsamlı bir tanıma büründü. Evrende var olan ve kendi problemlerine zeki çözümler üreten her doğal sistem artık yapay zekanın alanına giriyor. İnsanlar kendi problemini çözerken, doğada var olan diğer yaratıkların ve toplulukların sorun çözme yeteneklerini ve yöntemlerini örnek alıyor.
Prof. Dr. Karaboğa, “Arının, iş bölümü çerçevesinde en kârlı çiçeği bulup, balını en kısa sürede kovana taşıma sürecini zeki bir şekilde yürütmesi lazım. İnsanlarda arının bala en kârlı şekilde ulaşması gibi, kendi problemini çözmek için araştırma yapar ve sonsuz tane çözüm üretip, kâr amacı güderler. İnsanlar kendi problemlerini çözmek için kendi bilgi ve tecrübelerinden yola çıkıyorlar. Ancak bizim dışımızda çok zeki canlılar var ve onların problem çözme anlayışını örnek alırsak daha kârlı çıkabiliriz. Kısacası evreni ve arıları örnek alarak kendi problemlerimizi de çözebiliriz. İnşaat mühendisleri ile çok güzel bir iş ortaya koyduk. Beton üretimini yapay arılara yaptırdık. Bugün bilgisayara veri şeklinde aktarılabilen tüm sorunlara arılarla çözüm üretebiliriz” diyor.
Karaboğa'nın Yapay Arı Koloni Yaklaşımı; Amerika, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, Brezilya, Hindistan ve Çin gibi ülkelerde çok sayıda bilim insanının araştırmasına konu oldu ve şu anda dünyada farklı alanlarda problemlerin çözümü için kullanılıyor.
ERSEM, yaklaşık 96 ülkeden 400 civarı öğrenciye Türkçe öğretti
Erciyes Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'nde 17 yıl bölüm başkanlığı yapan Karaboğa, akademik çalışmalarına devam ediyor ve Erciyes Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi'nde de (ERSEM) yöneticilik yapıyor. ERSEM'de yabancı öğrencilere Türkçe Öğretim Programı kapsamında 2018 yılında 400 civarı öğrenci mezun ettiklerini aktaran Karaboğa, “Türkçe Öğretim Programı kapsamında yaklaşık 96 ülkeden 400 civarı öğrenci mezun ettik. Bu benim için çok değerli bir çalışma oldu. Üniversitemizin uluslararasılaşmasına da çok büyük katkıları oldu. Bilim evrensel bir olgu ve tüm insanlığa hitap ediyor. Bizde eğitime verdiğimiz önemle insanlığa daha çok hizmet ettiğimizi düşünüyoruz ve gurur duyuyoruz” diyor.
ERSEM'de yaz tatili döneminde ise ortaokul çocuklarına robot programlara, kodlama, üç boyutlu tasarım ve oyun programı yazma gibi çeşitli eğitimler verildi. Bu eğitimler ile gelişen teknolojiye uyumlu nesiller yetiştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Karaboğa, “Ben yapay zeka alanında çalışmalarıma 30 yılımı verdim. Erciyes Üniversitesi'ne lisans eğitimi için başladığımda bilgisayar mühendisliği bölümü yoktu, elektronik okudum. Ardından İstanbul Teknik'te yüksek lisans yaptım. Doktora yapmak için İngiltere'ye gittim ve yapay zeka ile ilk olarak orada tanıştım. Döndüğümde ise Erciyes Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği bölümü yeni açılmıştı ve akademik kariyerime bugüne dek burada devam ettim. Kısacası şunu demek istiyorum; eğitim ve bilim süreklilik istiyor, emek istiyor, zaman istiyor ve bunları yaparken dünyanın gerisinde kalmamanız gerekiyor. Ben 30 yıl önce bu çalışmaya başlamasaydım, bugün ortaya çıkan sonuç olmazdı. O yüzden çocukları ciddiye almalıyız. Onlar geleceğin bilim insanları olacak v bize düşen onların eğitim hayatının temellerini daha küçük yaşlarda en sağlam şekilde atmak” ifadelerini kullanıyor.
Öğrencilere mesaj
Karaboğa, lise öğrencileri başta olmak üzere, tüm öğrencilere de bir mesaj veriyor; “Ben Maraş'ta okudum ve meslek lisesi çıkışlıyım. Mevcut çalışmalarımı ise Erciyes Üniversitesi'nde yaptım. Yani birşeyi başarmak isterseniz, büyük şehirlerde ve ismi öne çıkmış okullarda okumanıza gerek yok. İstemeniz, inanmanız, azmetmeniz ve emek harcamanız yeterli.”