Özel okullardaki öğrenci artışı devlet okullarını geçti
Eğitim sektörüne verilen yatırım teşvikleri etkisini gösteriyor. Özel okulları tercih eden öğrenci sayısı artıyor. Giderek daha fazla öğrenci özel eğitim kurumlarına yöneliyor
Yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen için yine okul yolunu tuttu. (Bu arada ben de.) 2015-2016 eğitim ve öğretim dönemi başladı. Yeni başlayan her şey aslında bir muhasebeyi de gerektirir. Bu ilerlemeyi sağlar. Öyle değil mi? Bu nedenle 2014 yılına eğitim açısından bakmakta yarar var. Neler oldu? Kaç özel okul kuruldu? Türkiye’deki Suriyeli çocukların eğitime erişimleri ne durumda? Öğretmen atamaları nasıl sonuçlandı? Eğitim sektörü yatırım çekmeye devam etti mi? Temel sorunlarda ilerleme kaydedildi mi? Bir bakalım. Bu işi Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG), her yıl hazırladığı Eğitim İzleme Raporlarının 8’incisi aracılığıyla yapacağız. Çünkü tüm bu soruların cevapları orada var. Nasıl mı? Haydi anlatmaya başlayalım.
İlk elden genel olarak raporda özel okulları tercih eden öğrenci sayısının arttığına, eğitimdeki nitelik sorununun devam ettiğine ve sistemin eşitsizlikleri gideremediğine dikkat çekiliyor. Rapora göre okul öncesi eğitim ve ortaöğretimde, okullulaşma oranları ve öğrenci sayılarında artış var. Giderek daha fazla öğrenci özel öğretim kurumlarına yöneliyor. Bu önemli. Bakın ERG Politika Analisti Yaprak Sarıışık, bunu nasıl açıklıyor: “Bunun bir nedeni devlet okullarına güvenin azalması ve maddi imkanı olan ailelerin çocuklarını özel kurumlara göndermeyi tercih etmesi olabilir. Buna bağlı olarak, eğitim sistemi içinde zaten var olan sosyoekonomik duruma göre ayrışmaların giderek belirginleşmesi kaçınılmaz.” Raporun ayrıntılara bakalım.
Özel okula giden öğrenci artıyor
Rapora göre anaokullarındaki öğrenci sayısının artış hızı bir önceki yıl yüzde 11 iken bu 2014-15’te yüzde 21’e yükseldi. Özel anaokulu sayısı yüzde 16, resmi anaokulu sayısı ise yüzde 8 arttı. Özel ilkokullarda öğrenci sayısı 2013 yılına oranla yüzde 10 artarken, resmi ilkokullarda yüzde 3 oranında azaldı. Ortaokul düzeyinde de özel kurumlarda öğrenci sayısı yüzde 15 oranında arttı; resmi kurumlarda ise yüzde 5 oranında azaldı. 2011-12 yılı verilerine göre ortaöğretim genelinde okulu terk oranı yüzde 2.5 ve bu oran 9. sınıfl arda yüzde 5.6’ydı. 2014- 15’te 9. sınıfta okulu terk oranı yüzde 4’e geriledi. 2014 itibarıyla, Türkiye’deki 18-24 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 35’i, kadınların yüzde 41’i ortaöğretimi tamamlamadan eğitimden ayrıldı.
İmam hatip lisesi sayısı artıyor
Genel ortaöğretimde okul sayısı yüzde 6, imam-hatip liselerinde ise yüzde 19 oranında arttı. Öğrenci sayısı açısından bakıldığında, mesleki ve teknik ortaöğretimdeki öğrenci sayısı yüzde 11, imam-hatip liselerindeki öğrenci sayısı ise yüzde 15 arttı. ERG raporuna göre 2014 yılında Öğretmenlik Alan Bilgisi Testi sınavına giren öğretmen adayları, sadece Türkçe, Rehber Öğretmen, İngilizce, Sosyal Bilgiler, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi alanlarında sınavın en azından yarısını doğru olarak yanıtlayabildiler. Diğer tüm alanlarda ortalama net doğru sayısı 25’in altında kaldı. Matematik (lise), Fizik, Almanca, Fen Bilimleri/Fen ve Teknoloji alanlarında öğretmen adayları 50 sorunun üçte birini doğru işaretledi. Peki, ne anlatıyor tüm bunlar? ERG Direktör Vekili Işık Tüzün’e kulak verelim: “Eğitime erişimi halen sadece okullulaşma oranları üzerinden tartışmak zorunda bırakılıyoruz. Politikalar en dezavantajlı grupları önceliklendirmiyor. Bölgesel eşitsizlikler giderilemiyor; öğretmen niteliğine ve dolayısıyla eğitimin kalitesine gereken önem verilmiyor.” Kıssadan hisse 2014 yılı muhasebesi gösteriyor ki mahalle mektebinin yerini özel anaokulu, ilkokul, lise yani kolejler alıyor. Bunda eğitime verilen yatırım teşviklerinin de etkisi var. Diğer yandan Türkiye’de eğitimin nitelik sorunu da devam ediyor.
Eğitimin kalitesi nitelikli öğretmenlerle artırılabilir
Eğitim sisteminin kalitesini artırmanın yolunun nitelikli öğretmenlerden geçtiğini vurgulayan ERG Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İpek Gürkaynak, “Araştırmalar, öğretmen niteliğinin sadece öğrenci başarısıyla değil, bireylerin uzun vadede üretkenlikleriyle de ilişkili olduğunu gösteriyor. Öğretmen yetiştirme programlarından başlayarak bu konuya yatırım yapmak zorundayız; çünkü okullarda verdiğimiz eğitimin kalitesini başka türlü artıramayız” dedi.