Vergi affının nedeni cehalet

EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Yusuf Penezoğlu,“Üniversitelerde vergi’nin V’sini bile öğretmeniz mümkün olmuyor. Vergi denilince insanlar korkuyor. Ancak korku bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Vergi bilincini artırmamız gerekiyor” diye konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

kezoe.jpg

Türkiye’de “Türkiye bir vergi cennetidir” ifadesini kullanmayan yoktur. Kullandığımız her ürün ve hizmette vergi var. Ardı ardına gelen vergi afl arı da cabası. Ancak Türkiye’nin vergi açısından cennet ve cehennem olma durumu kişilere, mesleklere göre değişebiliyor. Örneğin futbolcular için cennet olarak değerlendirilebilir çünkü süper ligde oynayan futbolcular yüzde 15 vergi ödüyorlar. Benim gibi maaşlı çalışanlar gelir dilimine göre yüzde 35’e kadar vergilendiriyor. Üstelik gelir vergisi, gelir daha elinize geçmeden ödeniyor. 

İşte bu gibi nedenlerle Türkiye vergi açısından kimileri için cennet olsa da nüfusun çoğunluğu açısından cennete değil daha çok cehenneme yakın bir görüntü veriyor. 

Gençler Google’ı tercih ediyor 
Vergi ile bu kadar içli dışlı olan bir ülkede “Vergi bilincimiz ne durumda? Haklarımızı, neler yapabileceğimiz biliyor muyuz? Üniversitelerde vergi konusu iyi öğretiliyor mu?” merak ettim. EY Türkiye Vergi Bölümü OrtağıYusuf Penezoğlu’na sordum. Penezoğlu, “Bizim üniversitelerimizde vergi dersleri çok az. Örneğin ben hukuk fakültesi mezunuyum. Hukuk fakültesinde vergi dersi 4 yılda 1 sene ve haftada 2 kredi olarak okutuluyor. Verginin V’sini bile öğrenmeniz mümkün olmuyor. Vergi ile bu anlamda donanımlı olarak okuldan çıkan bir arkadaşımız olmuyor. Ayruca vergi denilince insanlar korkuyor. Ancak korku bilinçsizlikten kaynaklanıyor. Her yıl 10 binlerce genç liseden mezun olup çeşitli üniversitelerin farklı bölümlerine giriyor. Bu gençlerin bölüm tercih ederken pek çoğunun aklında ise üniversiteyi bitirdikten sonra kolay iş bulup bulamayacakları yatıyor. Çünkü her aday üniversiteden mezun olduktan sonra iyi bir ücret ve iyi bir unvanla iş hayatına başlamak istiyor. Peki ama hangi bölümlerden mezun olan gençler sektörlerinde daha kolay iş bulabiliyor? Yenibiris.com verilerine göre bu yıl deneyimsiz gençlere en çok yer veren sektörler arasında ilk sıralarda perakende, turizm, hizmet, bilişim, sağlık, tekstil, gıda, çağrı merkezi ve inşaat bulunuyor. Savunma sanayi, ziraat, prodüksiyon ve denizcilik ise yeni mezun alımlarının en az yapıldığı sektörler arasında. En çok alım satış alanında Yenibiris.com verilerine göre hemen bütün sektörlerde en çok eleman aranan iş alanının satış olduğu görülüyor. Şirketlerin gözde çalışanlarını iyi satışçılar oluşturuyor. Bilişim sektöründeki pozisyonlarda da ciddi bir açık söz konusu. 2014 yılında olduğu gibi önümüzdeki yıların da istihdam alanında en çok hareketlilik beklenen sektörü olacak. Özellikle web ve mobil yazılım bilişimde başı çekecek. Birleşme ve satın almaların devam ettiği ve kullanıcı sayısının 10 milyonu geçmesi beklenen e-ticaret sektörü de alımlarını hızla sürdürecek sektörlerin başında. Satış temsilcisi, çağrı merkezi elemanı, yazılım uzmanı, banka pozisyonlarının da önümüzdeki dönemlerde popülerliğini sürdürmesi bekleniyor. Dijital işlerin geleceği parlak Son yıllarda dijital pazarlamadan yazılım mühendisine, web tasarımdan arama motoru optimizasyonu uzmanına kadar çeşitli dijital işler gençlerin ilgi alanında. Ve bu alanda büyüyen bir pazar mevcut. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda tercihini bu sektörden yana kullanan gençlerin iş bulma konusunda daha rahat olacağı görülüyor. Yeşil işler yaygınlaşacak Bir başka potansiyel ise yeşil işlerde. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın geçtiğimiz ay açıkladığı rapora göre dünya genelinde yenilenebilir enerji alanında çalışan sayısı yüzde 14 oranında artarak 6.5 milyon kişiye ulaşmış durumda. Çin, bu alanda en fazla eleman alımı yapan ülke konumunda. Güneş enerjisi üretimi, başı çekiyor. 

Düzenledikleri Vergi Maratonu yarışması hakkında bilgi veren Penezoğlu, “Herkes, özellikle gençler vergi deyince istekli bakmıyor. Çünkü vergi kulağa güzel gelen bir konu değil. Aslında bu doğru değil. Bu yarışmanın amacı gençlere daha yolun en başında vergi konusunun sıkıcı olmadığı, birçok işe göre daha heyecanlı, geliştirici olduğunu ortaya koymak ve göstermek” diye konuşuyor. EY’ın hizmet konuları arasında verginin önemli bir tuttuğunu belirten Penezoğlu sözlerine şöyle devam ediyor: “Gazetelerde, ‘Gençler nerede çalışmak istiyor’ diye araştırmalar var. Bu araştırmalara göre gençler Google’da, Apple’da çalışmak istiyor. Onlara opsiyonlarını göstermek açısından Vergi Maratonu faydalı bir organizasyon.” Şirket çalışanlarının yüzde 80’inin Y kuşağındakiler oluşturduğunu aktaran Penezoğlu, “EY, bir okul. Çoğu öğrenci, EY gibi kurumları yüksek lisans gibi görüyor. Gerçekten de öyle. Çok kısa zamanda önemli tecrübeler edinebiliyorsunuz. Gençlerle birlikte olmayı seviyoruz ve istiyoruz. Bu yarışma da bunun için önemli” şeklinde konuşuyor. 

Vergi dersleri artmalı 
Yarışmanın Türkiye açısından önemine de değinen EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Yusuf Penezoğlu, “Gençlerin aklına vergi bilincini profesyonel kariyer anlamında kazımak açısından önemli. Bu suretle üniversitelere de bir mesaj vermek de istiyoruz. Vergi derslerini artırmalarını istiyoruz. Türkiye bir vergi ülkesi olduğu için üniversitelerimizin de buna uygun yapıda olmasını faydalı görüyoruz. Vergi Maratonu yarışmasıyla gençlerimiz global bir vizyon kazanma şanşına sahip oluyor. İş hayatının sadece kendi ülkelerinden ibaret olmadığını görüyorlar" diye konuştu.

“İnsanlar vergiden korkuyor, üniversitelerin bu algıyı kırması gerekir”
EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Yusuf Penezoğlu, "Vergi bilincini artırmak iki açıdan fayda sağlar. Birincisi maliye açısından olumlu tarafı, vergideki erozyonu giderir. İkincisi de haksız vergilendirmelerin önüne geçmek için insanlarda bir bilinç geliştirir. Vergide adaleti sağlamak için vergi bilincini artırmak tam bir denge noktası oluşturuyor. Vergi Maratonu yarışmasına başvuruları artırmak için neler yapabiliriz diye arkadaşlarıma soruyorum ama insanlar vergi deyince korkuyor. Bu algıyı üniversiteler kırmalı" dedi.

Vergi yarışmasına başvuru yağıyor 
“Young Tax Professional of the Year. ”Yani “Yılın Genç Vergi Uzmanı” yarışması. Bu yarışma dünya ile birlikte Türkiye’de de 3 yıldır yapılıyor. Türkiye’de uzun bir isim yerine kısa ve akılda kalan bir isim tercih edilmiş: “Vergi Maratonu”. Yarışmaya üniversitelerin 3’üncü ve 4’üncü sınıf öğrencileri ile yüksek lisans yapan öğrenciler başvurabiliyor. Ancak öğrencinin yüksek lisans yaparken çalışmıyor olması gerekiyor. Başvuranlardan vergi konusunda, örneğin “Vergi kaçaklığı ile vergiden kaçınma arasındaki fark nedir?” gibi, teorik ve yorum yapmayı gerektiren makaleler yazması isteniyor. Makaleler 10 kişiden oluşan değerlendirme kurulunda değerlendiriliyor. Sonuçta 10 finalist ve 10 yedek kazanan belirleniyor. Türkiye birincisi dünya genelindeki her ülkenin birincisi ile beraber bir yarışmaya katılıyor. Türkiye’de finale kalan her öğrenci EY’de staj yapma şansına sahip oluyor. Her sene Vergi Maratonu başvurularında artış yaşandığını belirten EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Yusuf Penezoğlu, “2012'de 103, 2013 yılında 161, 2014'de 244 öğrenci başvuruda bulundu. 3 yıldır finale kalan 10 yarışmacımız EY bünyesinde farklı departmanlarda görev alıyor” diye konuştu.