'Cep'te dünyanın en yüksek vergisi Türkiye'de

İSTANBUL - Vodafone'un desteğiyle İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye'de mobil iletişim hizmetlerinden alınan katma değer ve özel iletişim vergisi ile hazine payının aritmetik toplamı yüzde 58'e ulaştı.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından yapılan yapılan "Mobil İletişime Yönelik Vergi Politikaları: AB Örneği ve Türkiye" başlıklı araştırmanın sonuçları, düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Araştırma hakkında bilgi veren İstanbul Ekonomi Danışmanlık'ın kurucusu ve Yönetici Ortağı Sinan Ülgen, Türkiye'nin açık arayla dünya birinciliğini elinde tuttuğu az sayıdaki alanlardan birinin de mobil iletişim hizmetlerinden alınan vergiler olduğunu söyledi.

Türkiye'de bu hizmetlerden alınan katma değer ve özel iletişim vergisi ile Hazine payının aritmetik toplamının yüzde 58'e ulaştığını belirten Ülgen, gelişmekte olan 50 ülkede mobil iletişim hizmetlerinden alınan vergilerin ortalamasının yüzde 17,1 olduğunu kaydetti.

Mobil iletişim hizmetlerinin ağır bir vergi yüküne tabi olmasının devletin vergi gelirlerini artırdığını, 2007 yılında yalnızca özel iletişim vergisi kaleminde, mobil operatörlerin kamu bütçesine yaptığı katkının 4,2 milyar YTL olduğunu bildiren Ülgen, ancak vergi gelirlerine yapılan ve dünya ortalamalarına göre orantısız bu katkının, ister istemez birçok alana olumsuz yansımaları olduğunu anlattı.

Mobil iletişim hizmetlerinden alının vergilerin yüksekliğinin Türkiye'nin AB'ye uyumundaki engellerden biri olduğunu ifade eden Ülgen, iletişim sektörünün vergilendirmesine yönelik AB ülkelerinde uygulanan kamu politikalarında, sektörün taşıdığı önemin göz önünde bulundurulduğunu söyledi.

AB'ye üye olan ve ekonomik gelişmişlik ve milli gelir bakımından Türkiye'ye daha yakın olan ülkelerin neredeyse tamamında vergi yükünün sabitlenmesi veya azaltılması yönünde bir eğilim oluştuğuna dikkat çeken Ülgen, AB'de vergi yükünün ortalama yüzde 19 düzeyinde olduğunu bildirdi.

Büyümeyi de yavaşlatıyor

Mobil iletişim sektörünün ağır bir vergilendirmeye tabi olmasının aynı zamanda Türk ekonomisinin büyüme hızını yavaşlattığını ve sektörün Türk ekonomisine doğrudan ve dolaylı katkılarını azalttığını anlatan Ülgen, bu durumun ekonominin genel verimliliğini düşürdüğünü, toplumda fırsat eşitliğinin sağlanması için gerekli geniş bant internet kullanımını ciddi biçimde artırma potansiyeli taşıyan yeni nesil mobil teknolojilerin yayılımını olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Ülgen, mobil iletişim sektörü ile sabit hatlardan alınan özel tüketim vergisi oranının eşitlenmesi ve Hazine payınını kardırılmasının sağlanmanı gerektiğini vurguladı.

Geçen yıl sonunda Türkiye'de mobil iletişim hizmetlerinin penetrasyonunun yüzde 82'ye ulaştığını belirten Ülgen, ancak bu oran ile Türkiye'nin yalnızca Arnavutluk, Belarus, Bosna Hersek, Moldova ve Makedonya'nın önüne geçebildiğini bildirdi. Ülgen, bu sonucun asıl nedeninin sektörden alınan vergilerin ağırlığı olduğunu ifade etti.

Gelişme yolundaki ülkelerde mobil iletişimin penetrasyonundaki her yüzde 10'luk büyemenin GSYH'de yüzde 1,2'lik artışı beraberinde getirdiğini belirten Ülgen, mobil iletişim sektöründeki verimlilik artışının ekonomideki birçok farklı sektörün de büyümesine olumlu katkı yaptığına işaret etti.

Konuya ilişkin önerilerine de açıklayan Ülgen, şunları kaydetti:

"En azından Özel İletişim Vergisinin tedricen kaldırılması, belki kısa vadede vergi kaybına yol açacak olmakla birlikte, ekonominin bütünü açısından bakıldığında, olumlu yansımaları olacak bir tedbir olarak değerlendirilmelidir. Kaldı ki, Özel İletişim Vergisi 1999 yılındaki depremden sonra geçici bir vergi olarak yürürlüğe konmuştu. Bu verginin 'geçici' sıfatını kazanabilmesi için artık yürürlükten kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde, özellikle yatırım kararları ve yabancı sermaye girişi bakımından büyük önem taşıyan Türkiye'nin vergi alanındaki politikalarının öngörülebilirliği ve inandırıcılığı zarar görebilecektir."