'Gümrük Birliği' revize edilirse üretim artar
Yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşmasını "Türkiye'nin okumadan imzalamış en büyük kapitülasyon anlaşması" olarak nitelendiren SOCAR Türkiye Başkan'ı Yavuz anlaşmanın revize edilmesinin üretim kabiliyetini artırabileceğini söyledi.
Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN), Yeşil Büyüme Derneği ve Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu (URAK) iş birliğinde düzenlenen "Türkiye'nin Rekabet Gücü ve TTIP" toplantısına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da katıldı.
"İnsanların doğduğu yerde doyduğu bir yapıya ulaşmalıyız"
Yavuz, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2000'li yıllara krizle başladığını ve sonrasında olağanüstü bir toparlanma yaşadığını ifade etti. Türkiye'nin bu dönemde bir altyapı devrimi başlattığını belirten Yavuz, şunları kaydetti:
"Bu altyapı devriminin yanında milli gelir üçe katlandı, ihracat arttı, istihdam gelişti. Teknolojide atak yapmaya başladık, yabancı sermayenin akışını cazip hale getirdik. 1923-2002 yılı arası 15 milyar dolar yabancı sermaye girişi olmuş. 2002-2015 yılları arasında tek bir firma bile bu kadar yatırım yapar hale geldi. Enerji ithalatımız 60 milyar dolar seviyesine geldi. Önümüzdeki dönemde yeni bir faza geçmemiz gerekiyor. Bundan sonraki süreçte, yaptığı altyapı devrimini üretim devrimiyle buluşturarak yeni bir hikaye kurmalı. İnsanların doğduğu yerde doyduğu bir yapıya ulaşmamız gerekiyor."
Yavuz, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 20 yıldır yürürlükte olan Gümrük Birliği'ni güncelleme konusunda taraflar arasında üzerinde anlaşılan yol haritasının çok önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, bu adımın geçmişten gelen problemlerin çözülmesine yönelik süreci başlatacağını dile getirdi.
"Okumadan imzalamış en büyük kapitülasyon anlaşması"
Yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşmasını "Türkiye'nin okumadan imzalamış en büyük kapitülasyon anlaşması" olarak nitelendiren Yavuz, "Gümrük ve serbest ticaret anlaşmalarının revize edilmesi Türkiye'nin üretim kabiliyetini artıracaktır. Bu tür anlaşmaların ara malı üretiminde uygulanmaması gerekiyor. Ara malı üretimini yerli üretimle konuşlandıramazsak ekonomi giderek ithalata bağımlı olur. Tüm bu yapıları başarıları avantajlarımızla beraber harmanladığımız bir sürece gireceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"Büyümede üretim ve imalat sanayi öncelikli olmalı"
HASEN Genel Sekreteri Haldun Yavaş da Türkiye'nin 2002-2013 yılları arasında ortalama yüzde 5 büyüme yakalayarak temel makroekonomik göstergelerde önemli iyileşme kaydettiğine dikkati çekti. Bu dönemde büyüyen ekonomiye paralel olarak, özellikle ara malı üretiminde yeterli yatırımların yapılamayışı ve enerji fiyatlarında görülen artışla birlikte dış ticaret açığının önemli miktarda arttığını kaydeden Yavaş, Türkiye ekonomisinin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için üretim ve imalat sanayi öncelikli bir büyüme modelinin zorunlu hale geldiğinin daha iyi anlaşıldığını dile getirdi.