'İmar'daki para cezası hükmü iptal edildi

Anayasa Mahkemesi, İmar Kanunu'nun 42. maddesinin birinci fıkrasındaki hükmün Anayasa'ya aykırılığıyla ilgili iptal istemini karara bağladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Anayasa Mahkemesi, İmar Kanunu'nun "ruhsat alınmadan, ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine ve müteahhidine, istisnalar dışında özel parselasyon ile hisse karşılığı belirli bir yer satan ve alana 500 bin liradan 25 milyon liraya kadar para cezası verileceği" hükmünü iptal etti.

Anayasa Mahkemesi, Konya 1. İdare Mahkemesi'nin İmar Kanunu'nun 42. maddesinin birinci fıkrasındaki hükmün Anayasa'ya aykırılığı savıyla iptal istemini karara bağladı.

İdari makamların yasanın belirlediği sınırlar arasında cezanın takdirinde esas alacakları objektif ölçütlerin yasada gösterilmediğini belirten Yüksek Mahkeme, yasa kuralının bu anlamda belirli ve öngörülebilir olmadığını kaydetti. Anayasa Mahkemesi, alt ve üst sınır arasında idareye bırakılan takdir alanının geniş, sınırsız ve ölçüsüz olmasının yanı sıra alt ve üst sınır arasında elli kat gibi makul ve ölçülü olmayan genişliğin, uygulamada, yorum ve değerlendirme farklılıklarına dayalı olarak eşitsizliğe, haksızlığa ve keyfiliğe yol açabilecek nitelikte olduğunu belirledi.

Yüksek Mahkeme, fıkranın iptaline karar vererek, iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından dört ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.

RTÜK uzmanlarının atanmalarına ilişkin düzenleme

Anayasa Mahkemesi, Danıştay Beşinci Dairesi'nin Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un Radyo ve Televizyon Üst Kurulu uzmanlarının atanmalarına ilişkin düzenlemesinin iptali istemini de karara bağladı.

Yüksek Mahkeme, Üst Kurul uzmanlarının, uzmanlık alanları, nitelikleri, öğrenim dalları ve düzeyleri, seçilme usulleri, tabi olacakları sınavlar, yeterliliklerinin belirlenmesi ve atamanın nasıl yapılacağını içeren atama usullerinin yasayla düzenlenmesi gerekirken buna ilişkin düzenlemenin Üst Kurul'un çıkartacağı yönetmeliğe bırakılmasının Anayasa'nın 2. ve 128. maddelerine aykırı olduğuna hükmetti. "Uzman" kadrosuna ilişkin olarak Kanunda somut bir belirleme yapılmadığı ve çerçevenin çizilmediği, dolayısıyla salt Üst Kurul'un takdirine bırakılma şeklindeki itiraza konu kuralın Anayasa'ya aykırı düştüğü belirlendi.

RTÜK Uzmanlarının, Anayasa'nın 128. maddesinde sözü edilen genel idare esaslarına göre asli ve sürekli nitelik taşıyan kamu hizmetlerini yerine getiren personel olduğunu belirten Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 128. maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki görevleri yürüten bütün personelin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülüklerinin yasayla düzenlenmesi gerektiğini bildirdi.

Anayasa Mahkemesi, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'un 2002'de değiştirilen maddesinin son fıkrasında yer alan "...ve atama usulleri..." ibaresini, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu uzmanlığı yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna oy çokluğuyla karar vererek iptal etti.

Mahkeme Üyesi Serdar Özgüldür ise karşı oy gerekçesinde, RTÜK'ün, kamu (TRT) ve özel teşebbüs tarafından işletilen tüm radyo ve televizyon faaliyetleri üzerinde düzenleyici ve denetleyici işleve sahip, asıl iştigal alanı "görsel ve işitsel medya" olan bir kurum olarak, Anayasa'nın 128. maddesinin birinci fıkrasındaki "genel idare esaslarına göre kamu hizmetlerini yürütmekle yükümlü bir Devlet kuruluşu" şeklinde nitelendirilemeyeceğini iddia ederek, dava konusu kuralla öngörülen düzenlemenin Anayasa'ya aykırı bir yönünün bulunmadığını savundu.