'Kilosu 10 liraya satılan sucuğu alırken düşünmek gerek'

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA - Dünya Sağlık Örgütü’nün işlenmiş et ürünlerinin kanserojen etkisi olabileceğine yönelik raporunun ardından Türkiye’de de sektör hareketlendi. Sağlık Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte hareket ederek, bunların sağlığa etkilerine yönelik bilim kurulunu toplama kararı aldı.

Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’nin gıda güvenliğinde defolu olduğunu belirterek, kilosu 10 liraya satılan salam, sucuk ve sosis gibi ürünlerin sağlık için tehdit oluşturduğunu, ancak kurallara uygun üretimin sakınca teşkil etmediğini bildirdi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün işlenmiş et ürünlerine yönelik “Bu zararlıdır, kanser yapar” demediğini belirten İbrahim Yetkin, bunun yerine riskler konusunda açık kapı bırakarak, uyarıda bulunduğunu söyledi. Salam, sucuk, sosis gibi ürünler üretilirken kullanılan katkı maddesinin önemli olduğuna işaret eden Yetkin, “Bunlar öngörülen şekilde üretilmiyorsa sakıncadan söz edilebilir. Hatta ciddi riskleri barındırabilir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün bu açıklamasının “kırmızı et zararlıdır” şeklinde anlaşılmaması gerektiğinin altını çizen İbrahim Yetkin, “Türkiye’nin gıda güvenliği açısından çok defolu yanları var. Biz TZD olarak 200’e yakın hileli gıda üretim yöntemi tespit ettik. Bunların içinde işlenmiş et ürünleri de ciddi yer tutuyor” değerlendirmesini yaptı. Yetkin, gerekli izni alınarak yapılmış üretimde sakınca bulunmadığına vurgu yaparak, “Bugün 10 liraya sucuk, salam, sosis gibi ürünler satılıyorsa, buna dikkat etmek ve bunları almamak gerekiyor. Tarım Bakanlığı’nın da bu konuda sıkı denetim yapması gerekir. Bugün denetim elemanı sayısı az olduğu için yeterli denetimin yapılamadığını düşünüyorum” diye konuştu. 

Yalçındağ: Doğal üretim yöntemlerinden vazgeçildi 

Ulusal Kırmıza Et Konseyi (UKEK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ da DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, bu tarz ürünlerin önemli bir kısmında sıkıntı olduğunu belirterek, kasapların geleneksel metodla yaptığı sucuk satışına getirilen yasaklamayı eleştirdi. Geleneksel metodla yapılan üretimde kimyasal madde kullanılmazken, işlenmiş ürünlere katkı maddesi kullanıldığını belirten Yalçındağ, “Dünya Sağlık Örgütü bu ürünlerin belli miktardan fazla yendiği zaman zararlı olduğuna yönelik açıklama var. Bunun esas cevabını, kasapların sucuk satışını yasaklayan bakanlık ve sanayicilerin vermesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın katkı maddelerini azaltacak yönde bir çalışma yaptığı bilgisini aldık. Bana göre geleneksel metodlardan şaşmamak lazım" diye konuştu.

Etin insan beslenmesinde olmazsa olmazlardan olduğunu ifade eden Fazlı Yalçındağ, "Ancak maalesef Türkiye’de bütün işi 4 tane sanayicinin yapmasını isteyenler var. Bazı sanayiciler, damak zevkine uygun olarak eksik olan maddeyi kimyasallarla tamamlıyorlar” ifadelerini kullandı.