'Krizin etkileri 1 yıl daha sürer yükselişe hazırlıklı olmalıyız'

'Krizin etkileri 1 yıl daha sürer yükselişe hazırlıklı olmalıyız'

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - DÜNYA Gazetesi ile Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Dağıtımcılar Derneği'nin (GİMDER) ortaklaşa organize ettiği "Dünyadaki Gelişmeler ve Gıda, Dağıtım Sektörüne Olan Etkileri" adlı sempozyum düzenlendi. Sempozyumda, dünyada tartışılan finans krizi ve gıdayı vuran küresel ısınmanın yarattığı fiyat artışları masaya yatırıldı. DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman Saffet Arolat'ın moderatörlüğünde yapılan sempozyumda DÜNYA Gazetesi yazarı, ekonomist Dr. Rüştü Bozkurt ve Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel'in yanı sıra, gıda sektörünün yakından tanıdığı CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam ile araştırma ve danışma şirketi Nielsen'in Uluslararası Zincir Mağazalar Müdürü Mustafa Akpınar da birer konuşma yaptı. Gıda ve perakendeciler için yeni bir fırsat Sempozyumda konuşan DÜNYA gazetesi yazarı ve ekonomist Dr. Rüştü Bozkurt, dünyadaki ekonomik dalgalanmanın yarattığı krizin 1 yıl daha süreceğini, gıda ve perakendecilerinin bu fırsatı iyi değerlendirmeleri gerektiğini söyledi. Bozkurt, "ABD'de başlayan ekonomik dalgalanma 6 çeyrek sürecek diye tahminler ortaya atıldı. Şu ana kadarlık bölümde iki çeyreklik bir zamanı geride bıraktık. Herkes krizin sonlanacağı önümüzdeki 4 çeyreklik, yani 1 yıllık süre sonunda, hızlı bir tırmanış ile yükselme bekliyor. Gıda ve perakendeciler olarak bu fırsatı değerlendirmek gerekiyor. Sektör organize olmalı. Bunun için yeterli zaman var. Krizi fırsata çevirmeliyiz" dedi. Yaşanan ekonomik krizden etkilenmemek için yüksek oranda enflasyonist alışkanlıktan uzak durulması gerektiğini belirten Bozkurt, "Şirketler gelenekçi yönetimden vazgeçmeli. Yaşadığı durağanlıklara karşı çözüm önerileri ve yöntemlerinden uzak durmaları gerekiyor. Çünkü Türkiye'deki kriz, amatör yönetimin altında yatıyor" diye konuştu. 'Krizin etkisi 1 trilyon dolara vardı' Sempozyumda konuşan Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel de, Türk tarımının küresel ısınmanın yarattığı sonuçları iyi değerlendirmesi gerektiğini dile getirdi. Erçel, "Eğer tarımda sulama sistemlerinde, toprakları birleştirme ve verimliliği artıracak yöntemleri gözden geçirip yapılandırırsak Türkiye tarımdan büyük gelir elde edecektir. Ekonomik dalgalanmadan gıda sektörü en az etkilenen bir sektör. Hatta hiç olumsuz etkilenmedi diyebiliriz. Çünkü insanlar yedikleri ürünü değil, markasını değiştiriyor. Yemekten vazgeçmiyor" dedi. Erçel, ABD'de başlayan ve dünyaya yayılan ekonomik krizin hâlâ devam ettiğini ve 1 trilyon dolarlık bir etkisi olduğunu dile getirerek piyasaların güvene dayalı bir sistem üzerinde yaşadığını söyledi. Erçel, "Güven ortadan kalktığı zaman, likidite azalıyor. Kimse kimseye güvenmediği için fonlama kredisi veriyor. 2001'deki krizde olduğu gibi likidite krizleri ortaya çıkıyor" dedi. ABD'de başlayan krize çok geç müdahale edildiğini anlatan Erçel, şöyle konuştu: "Ayrıca zamanlama oldukça önemli. Krizin başladığı süreçte Almanlar veya İngilizler zararda olan bazı kuruluş ve şirketleri satın alarak fırsatı değerlendirdiler. 14 Mart 2008'e kadar Bear Stearns gibi bir banka 30 milyar dolar zararda olduğu için krizinin başlamasından aylar sonra ABD finans yönetimi tarafından müdahaleye gerek duyuldu. ABD yavaş kaldı. Bu da krizin devamlılığına ve derinleşmesine neden oldu." Ekonomik krizin Türkiye'de büyümeyi etkilediğini belirten Erçel, "Tüketicilerin karamsar olması da bu krizin yansıması olarak göze çarptı. Enflasyona etkisi oldu. Bunun dışında bu durum bekleyişlere ve satışlara yansıdı. Zaten milli gelirin yüzde 70'i tüketimden kaynaklanıyor. Bu üretimi de etkiliyor" dedi. Perakende yasası hemen çıkarılmalı Ekonomik ve tarımsal krizin aynı dönem çerçevesinde yaşanmasının tüm dünyayı olumsuz etkilediğini ve bu iki sorunu birlikte ele almak gerektiğini söyleyen CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, "Bu krizler kâr marjlarının ani yükselişe tabi olduğu krizler" dedi. Türkiye'de perakendecilerin modern ve geleneksel diye ayırım yaptıklarını, bu ayırımı yapanların paylarını ve kârlarını, kazançlarını daha da artırdığını ileten diplomat Susam, şunları kaydetti: "Perakende zinciri devler onlarca çeşit ekstra yükü üreticiye bindiriyor. Yok katalog payı, yeni ürün bedeli, firma değişim bedeli, eleman desteği, personel desteği, katalog yapımı gibi onlarca yükü üreticiye yıkıyor. Bakın perakendeciler yasası hâlâ çıkmadı. Bilerek çıkarılmıyor. Medyaya da bu durum reklamlarla kontrol edilerek erteletiliyor, yavaşlama var. Zaten hükümet de gündemden uzak tutmaya çalışıyor. Bu yasa sadece bakkalı değil, üreticiyi, sanayiciyi ve çiftçiyi koruyan bir yasa. Ancak yabancıların elinde olma yolunda hızla ilerleyen bu sektör haline gelen perakendecilik yabancı ürün satışlarını destekliyor. Bakın, bir zincir mağazanın raflarında bulunan ürünlerin yüzde 42'si yabancı menşeli firma veya marka ürünleri. Bu doğru mudur?" Mustafa Akpınar: 10 yılda hipermarket sayısı yüzde 400 arttı Sempozyumda "Perakende Pazarının Gelişimi" konulu bir sunum yapan uluslararası araştırma ve danışma kuruluşu Nielsen'in Uluslararası Zincir Mağazalar Müdürü Mustafa Akpınar, 2007'de hızlı tüketim malzemelerinin 31 milyar dolarlık ciro elde ettiğini söyledi. Akpınar, "Son 10 yılda süpermarket ve hipermarket sayısı yüzde 400 arttı. Yaklaşık 20 zincir mağazanın olduğu perakende sektöründe şubeleşmede hızlı bir artış söz konusu. 2004 Aralık ayında Türkiye'de 2 bin 376 şubesi olan bu zincir mağazalar, bu rakamı 2007 yılında 3 bin 808'e çıkarmış durumda. Yani 3 yılda yüzde 30-40'lık bir artış söz konusu" dedi. Krizlerin anlık tepkileri ortaya çıkardığını belirten Akpınar, "2001 yılında yaptığımız araştırmada, A sınıfı olup C segmenti müşteri portföyüne hitap eden zincir mağazalara gidenlerin oranı yüzde 29 artmıştı. Müşteri ani tepki verse de bir süre sonra bu dönüşümü tekrar yapıyor. Toplam perakende 30.7 milyar dolarlık ciro elde edilmiş. Bir önceki yıla göre dolar bazında yüzde 25, YTL bazında yüzde 13'lük ciro artışı oldu" dedi. Akpınar, Türkiye'de şu anda bir durgunluk veya düşüş varsa bunun farkına varıp müdahale edilmesi gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu: "Ekonomideki büyüme beklentilerin aksine neden düşük çıktı, kuraklık, Ticaretteki durgunluk, hizmet sektörünün negatif katkısı, İnşaat sektöründeki çift haneden tek haneye düşüş, ithalat büyümesi ve ihracatın iki katına çıkması, yatırımların azalması tek tek incelenmesi gereken sorunlar."