1. nesil sanayici genç başkan yeni kuşaklara 'ilham' olacak

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Sanayicilik bir süredir gençlerin kariyer hayallerinde ön sıralarda değil ancak Türkiye’nin çıkışının üretimde olduğu hemen herkes tarafından kabul ediliyor. Köklü sanayici ailelerin yeni kuşakları üretimde tutmakta zorlandığı bugünlerde 1. nesil sanayici isimlere çok az rastlar olduk. Genç Yönetici ve İş adamları Derneği (GYİAD) Başkanı Yiğit Savcı işte böyle bir girişimci.

Ailesinde hiç sanayici ya da girişimci olmadığını söyleyen Yiğit Savcı 26 yaşında Singapur’da şirket kurmuş. Dreyfus şirketinde emtia ticareti yaparken 2008 krizi sonrası global devin bu alandan çıkma kararı, Savcı’nın işi devralmak istemesiyle Gama şirketine dönüşmüş. Daha sonra yüzde 100 Türk sermayeli şirket Hindistan’dan Brezilya’ya ve Çin’e kıtalar arası emtia ticaretini yönetir hale gelmiş. Ancak sektörde konsolidasyon çanları çalmaya başlayınca dönüşüm zaruri hale olmuş. “Aracıya artık çok az pay kalacağını gördük. Bu noktada üretime geçme ve mühendislik plastiği üretme kararı aldık” diyen Savcı, 2011 yılında Çayırova’da kurdukları tesiste Arçelik başta olmak üzere pek çok firmaya inovasyonla katma değer kattıkları ürünlerini sattıklarını anlatıyor.

Fabrikanın kapasitesi 50 bin ton seviyesinde. Toplamda 15 milyon euro yatırım söz konusu. Türkiye’de alanında en büyük kapasiteye sahip olan ve 130 kişinin çalıştığı bu fabrika, Yiğit Savcı’yı ortağı Osman Nuri Çürüksulu ile birlikte 1. nesil sanayici haline getirdi. Şirket Tayland’dan Güney Afrika’ya pek çok ülkeye mal satar durumda. Savcı, “Benim sanayici arkadaşlarım, ‘Hadi bize babadan kaldı da sen neden bu işe girdin’ diyorlar” sözleri ile içinde bulunulan durumu özetliyor. Grup, Alfa markası ile mühendislik plastiği, Kappa markası ile renkli plastikler ve Beta ile dönüşüm plastikler üretiyor. Singapur’daki Gama da emtia ticaretine devam ediyor.

GYİAD Başkanı, bu 1. nesil sanayici olma hikayesinin gençlerimiz için Facebook ya da Google’ın kuruluş hikayesinden daha önemli olduğunu düşünüyor. “Bu nedenle ben dahil 5 genç girişimcinin hikayesini “Formül Sosunda” isimli bir vaka çalışması kitabı haline getirdik” diyor. GYİAD’da yönetimde olacağı 2 yıl için sloganı “Dönüşüm” olarak belirlediğini anlatan Savcı, bir kişide bile zihinsel dönüşümün ateşini yakmış olmayı kendileri için bunu bir başarı olarak gördüklerini vurguluyor.

Damdan düşenden dinlesinler

Yiğit Savcı uzun süredir GYİAD yönetiminde. Bu yıl ise başkanlık koltuğuna oturdu. 2010 yılında GYİAD Akademi’nin kurulmasının ardındaki isim o. “Yıldız Teknik Üniversitesi’nde okurken, 26 yaşında şirketimi kurarken bir allahın kulu gelip bana yol göstermedi. Her şeyi el yordamıyla yaptık. Üniversitede her şey teorik, bizim gençlere pratiği anlatmamız lazım. Damdan düşenlerden dinlemeliler hikayeyi, başka türlü girişimcilik olmuyor.” Bu bakış açısıyla vaka çalışmalarının çok etkili olduğuna inanan GYİ- AD Başkanı, dijital dönüşüm, sanat ve kadınların iş hayatına katılımı üzerine odaklanacak. Dernek bu paralelde şimdi de 5 kadın girişimcinin hikayesinin anlatıldığı bir kitaba imza atmayı planlıyor.

Yeni yönetimin kadınlarla ilgili projelerinin başında GYİAD Başkan Yardımcısı İlkay Demirdağ olacak. İTÜ Mimarlık Mezunu olan ancak İngiltere’de finans sektörüne geçen ve Lehman Brothers’da çalışan, iflas sürecini de banka içinde yaşayan Demirdağ, dev gruplar için private equity fonu yönetimi ve kurumsal strateji belirleme gibi alanlarda faa liyet gösteriyor. Demirdağ, “GYİAD’da bu dönem toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığı için geleceğin iş kadınlarını ön plana çıkarmak istiyoruz. Bugünün değil yarının sorunlarına kendini hazırlayabilen iş kadınların özelliklerini önce tarifleyip sonra bu kadınlara destek verebilecek eğitim ve mentörlük vermek istiyoruz” diyor. Genç Yönetici ve İş adamları Derneği’nin bugün 350 üyesi var; 140’ı aktif olarak çalışmalara katılıyor. Akademik çalışmalar, eğitimler ve video çalışmaları ile GYİAD, projelerle dolu, hareketli bir döneme hazırlanıyor.

Gençlere Çin tavsiyesi

GYİAD Başkanı Yiğit Savcı, Avrupa ile Türkiye arasındaki gerilimi onaylamıyor ancak gelinen noktada bir açılım yapılması gerekiyorsa bunun Asya yönünde olması gerektiğini söylüyor. Bölgenin ‘laboratuvarı’ olarak tanımlanan Singapur ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalanmasının bu yolda çok önemli bir adım olduğunun altını çizerek şu saptamalarda bulunuyor:

• Emtiada talebi Çin yönetir hale geldi. Artık herkesin kendini Çin’e ve Asya’ya göre dizayn etmesi gerekiyor. Yarın her şirketin yönetim kurulunda bir Çinli oturabilir.

• Bu kültürle nasıl entegre olacağımızı bilmek zorundayız. Dünyanın en büyük ekonomisi ve o kültürün öğrenilmesi gerekiyor.

• Asya kültürünün mütevaziliğini anlamak zorundasınız. 100 milyon dolar kişisel serveti olan işadamı, bir pazar yerindeki açık lokantada yan masanızda yemek yer.

• Asyalılar ticareti çok iyi yapar. 9 yaşında akredifi bilirler. Çok çalışkan ve azimliler. Biz Türkler çok iyi anlaşabiliyoruz, çünkü duygularıyla hareket ediyorlar.

• Türkiye’ye karşı hiçbir önyargıları yok. Bu çok önemli bir avantaj Türkiye için.

• Muhafazakâr bir yapıları var. Aynı bizim gibi inşaat severler.

• Tayland, Vietnam gibi ülkelerde de müthiş bir potansiyel var. Bana ne yapayım diye soran gençlere Asya’ya gidin ya da Çince öğrenin diyorum.