(10:00)ANKARA - Başörtüsünü üniversitede serbest bırakan anayasa değişikliği teklifi maddeleri TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. İlk madde 401, 2. ve 3. madde 404 oyla kabul edildi. 2. tur oylama Cumartesi günü yapılacak.
(10:00)ANKARA - Başörtüsünü üniversitede serbest bırakan anayasa değişikliği teklifi maddeleri TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. İlk madde 401, 2. ve 3. madde 404 oyla kabul edildi. 2. tur oylama Cumartesi günü yapılacak.
Teklifin 1. maddesinin 514 milletvekilinin katıldığı gizli oylamasında 110 ret, 1 çekimser ve 2 boş oy çıktı. 2. madde için yapılan gizli oylamaya 505 milletvekili katıldı. Oylamada, 404 kabul, 99 ret, 1 çekimser ve 1 oy boş çıktı. Anayasa değişikliği teklifinin yürürlüğüne ilişkin 3. maddesine ise 92 ret, 2 çekimser oyu çıktı. Teklifle, Anayasa'nın, "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına, "... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında" ibaresi ekleniyor. Bu değişiklikle madde, "Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır" haline geliyor. Anayasanın "Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi" başlıklı 42. maddesine ise "Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir" şeklinde yeni bir fıkra ekleniyor. Teklifin ikinci tur oylaması, 9 Şubat Cumartesi günü yapılacak. Çiçek: Yasakları kaldıralım Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, değişiklik teklifiyle ilgili olarak, "Bu yasakları kaldıralım, toplumun kafasındaki endişeleri giderecek düzenlemeyi yapalım. Niye uzlaşmaya yanaşmıyorsunuz da Çernobil Santrali gibi radyoaktif korku ve dehşet saçıyorsunuz" dedi. TBMM Genel Kurulunda eleştirilere yanıt veren Çiçek, "Millet ne diyor, ona bakmak lazım. Milletin oyunu almak gerektiğinde son derece yumuşak, demokrat, toleranslı, ondan sonra 'tü kaka' Bu olmaz, bu ikiyüzlülüktür, ikiyüzlülüğün daniskasıdır" diye konuştu. Şahin: 'Dini kuralın devlet kuralı haline getirilmesi' önerisi değil Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, teklifin, "Herhangi bir dini kuralın, devlet kuralı haline getirilmesi şeklinde bir öneri olmadığını" söyledi. 3. madde üzerindeki görüşmelerde soruları yanıtlayan Şahin, bir teklifin, önerinin ve eylemin laikliğe aykırı olabilmesi için 4 unsurun bir arada bulunması gerektiğini belirtti. Şahin, şöyle konuştu: "(Mevcut düzeni beğenmeyeceksiniz, kötüdür) diyeceksiniz, kafi değil. Herhangi bir dinin kuralının, devlet kuralı olması önereceksiniz. Üçüncüsü ise önerdiğiniz kural, o dinin iman bütünlüğü içinde yer alacak. Dört, herkes için bağlayıcı olduğunu önereceksiniz. Şu anayasa değişikliği önerisinde, herhangi bir dinin kuralının devlet kuralı haline geldiği öneriliyor mu? Sadece yükseköğrenim kurumlarında, hiç kimsenin eğitim ve öğrenim hakkından mahrum edilmemesi öneriliyor. Dolasıyla laikliği tarif ederken, laikliği anlatırken, mutlaka Anayasanın 2. maddesinde gerekçesi ifade edilen şekilde anlamalıyız. Hiçbir zaman dinsizlik anlamına gelmeyen laiklik, 'Herkesin inancında, düşüncesinde, istediği mezhebe inanması ve inandığından dolayı başka insanlardan farklı bir muameleye tabi tutulmamasıdır' diye tarif edilmektedir." CHP: Gömlek değiştirmek kolay, deri değiştirmek imkansız CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, takiyyeci bir anlayışla Anayasa'nın 2. maddesinin delinmek istendiğini belirterek, Başbakan'ın 'Meclis çatısı altında laiklik karşıtı parti, milletvekili mi var?' sözlerini hatırlatarak, "Siz varsınız" dedi. Başbakan'ın 1995 yılında Ümraniye'de yaptığı konuşmadan alıntılar yapan Anadol, "Gömlek değiştirmek kolay, deri değiştirmek imkansız" diye konuştu. Anadol, konuşmasında AKP Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, AKP'li Isparta Belediye Başkanı'nın türban konusundaki açıklamalarını da Meclis gündemine getirerek, "Bunlar erken öten horuzdu, disiplin işlemine tabi tuttunuz" dedi. MHP'yi de eleştiren Anadol, "Ankara'ya çelik halat çekiyorsunuz, Anayasa'yı da pamuk ipliğine bağlıyorsunuz" sözleriyle eleştirdi. "Hasata çıkanlar haşat olacak" Yasa teklifinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve görüşülemeyeceği gerekçesiyle CHP'nin isteği üzerine usul tartışması açıldı. CHP Genel Sekreteri Önder Sav, yasa teklifinin Anayasa'nın 2. ve 4. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, "Türban üzerinden siyaset yaparak hasat yapacaklarını sananlar haşat olacaktır. Elma şekerini AKP yiyecek sapı da hasata çıkacaklara kalacak" dedi. Sav, Hikmetyar'ın önünde diz çökenlerin laikliğin teminatı olamayacağını söyledi. "40 yıl daha mı tartışılsın?" MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, teklifin laikliğe aykırı olduğu iddialarını şiddetle reddettiklerini belirterek, "Mesele toplumsal bir sorunun çözülmesidir. 40 yıldır tartışıyoruz, bir 40 yıl daha mı tartışalım?" dedi. AKP Grup Başkanvekili Bekinr Bozdağ ise teklifle, Anayasa'nın ilk üç maddesinin noktasına, virgülüne bile dokunulmadığını kaydederek, "Biz bunlara dokunmuyoruz, bu konuda en ufacık bir çalışmamız yok" dedi. "Egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır yazacaksınız" Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç, Türkiye'nin laikliğe dayanan demokratik bir ülke olduğunu, laiklik kaldırılırsa demokratik bir ülke olamayacağını ve Anayasa'yla yönetilmesine gerek kalmayacağını ifade etti. Genç, kürsünün arkasındaki Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünü göstererek, "Laikliği kaldırırsanız oraya egemenlik kayıtsız şartsız Allah'ındır yazacaksınız burada millet yerine ümmet olacak" dedi. Genç, başörtüsü sorununun çözümü için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşlerinin başörtülerini çıkarması gerektiğini dile getirdi. Genel Kurul'da zaman zaman tansiyonun yükselmesine neden olan Genç, sık sık Başkanvekili Pakdil tarafından uyarıldı. "Düzenleme, fünye mahiyetinde" Anayasa değişikliği teklifinin tümü üzerindeki görüşmelerde ilk sözü alan CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay alırken, gelinen noktada, Türkiye'nin tam bir kırılma noktasına taşındığını, toplumun, "Müslüman olan-olmayan, inanan- inanmayan, dinin gereklerini yerine getiren-getirmeyen" şeklinde kamplara bölündüğünü ifade etti. Okay, "Bu açıdan siyasi iktidar ve bir muhalefet partisinin attığı bu adımın, Türkiye'deki karşı devrim odaklarını cesaretlendirecek çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu teklif, ardından birçok şeyi tetikleyecek bir fünye mahiyetindedir. Kabul edilmesi durumunda diğer taleplerin nerede duracağını hiç kimse garanti edemez. Adı 'takiyeciye' çıkan, bir gün söylediğini öbür gün inkar eden bir siyasi akımın sözüne kim inanır?" diye konuştu. DTP: Özgürlüklerden yanayız DTP Grubu adına söz alan Aysel Tuğluk ise sözlerine bölgedeki operasyonların durdurulması gerektiğini söyleyerek başladı. Tuğluk, muhafazakar ittifakın siyasal İslam projesine de, otoriter ittifakın ulusalcı yaklaşımını da karşı olduklarını belirterek, "Partim DTP başörtüsünden özgürlüklerden yanadır kişi hak ve özgürlüklerinin savunuculuğunu yapmaktadır. Genç kızlarımızı kadınlarımızı ilgilendiren, insanların yaşam tarzıyla ilgi bu sorunun nasıl istismar edildiği ve Kürt halkının geleceğine ipotek konulduğu görülüyor" dedi. Anayasa değişiklik teklifi ne getiriyor? AKP ve MHP'li milletvekillerince verilen Anayasa değişikliği teklifiyle, Anayasa'nın, "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10'uncu maddesinde, "...ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında" ibaresi eklendiği son fıkrası, "Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır" şeklinde değiştiriliyor. Teklif, Anayasa'nın "Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi" başlıklı 42'nci maddesine, "Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yükseköğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir" şeklinde yeni bir fıkra eklenmesini öngörüyor.