(10:00)"Türkiye dış şoklara karşı daha dirençli"

(10:00)"Türkiye dış şoklara karşı daha dirençli"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

NEW YORK - Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin ardından pek çok yapısal reform gerçekleştirildiğini belirterek, "Türkiye bugün dış şoklara karşı çok daha fazla dirençli" dedi. Şimşek New York'ta DEİK/TAİK tarafından düzenlenen "2008 Sonrası Türkiye" isimli konferansta Türkiye'deki genel ekonomik görünüm ve reformlar konusunda detaylı bir konuşma yaptı, ardından konuşmacıların sorularını yanıtladı. Şimşek Türkiye'de 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin ardından pek çok yapısal reform gerçekleştirildiğini ve bu reformların halen devam ettiğini anlattı. Şimşek rakamlar ve tablolar üzerinden bilgi vererek yaptığı konuşmada, Türkiye'de enflasyonun 2002 yılından sonra büyük oranda azaldığını ve ilk kez tek haneli rakama indiğini ifade etti. Şimşek, enflasyonun halen yüksek olduğunu belirterek, enflasyon oranının daha da indirilmesi için çalışmaların devam ettiğini anlattı. Şimşek, bankacılık sektöründe büyük reformlar yapıldığını ve günümüzde bankacılık sektörünün uluslararası standartlara ve çalışma kurallarına sonunda sahip olabildiğini belirtti. Şimşek, Türkiye ekonomisinin bazı önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, bunların "fiyat istikrarı ve enflasyon, cari hesaplar açığının büyüklüğü ve işsizlik olduğunu" belirtti, ayrıca yatırım ortamının daha fazla iyileştirilmesi gereğinin altını çizdi. Bu sorunların çözümünde yapısal reformların devamının son derece önem taşıdığını belirten Şimşek, "Tüm bunlara karşın Türkiye ekonomisinin dış şoklara karşı eskiye oranlar çok daha fazla dirençli olduğunu" anlattı. Şimşek bir soru üzerine, ülkede cari işlemler açığının daha da azalacağına inandığını, enflasyonun daha da düşeceğini ve yeni iş imkanları yaratmak koşuluyla işsizlik oranın azalacağını söyledi. Şimşek, dünyada ve ABD'de ekonomik durgunluk olduğunu da belirterek, Türkiye'nin reform sürecine devam etmesi durumunda bu süreci atlatacağını, Türkiye'nin bu güçte olduğunu belirtti ve tüm yabancı yatırımcıları Türkiye'ye yatırım yapmaya devam etti. "Laiklik, Türkiye'de önemli" Şimşek konuşmasında AK Parti'ye karşı açılan kapatılma davasına değindi. Kapatılma davasını "hıçkırık tutmasına" benzeten Şimşek, bazılarının da söylediği gibi Türkiye'nin genç bir demokrasiye sahip olduğunu ve çok-partili sistemin Türkiye'deki geçmişinin fazla olmadığını belirtti. AK Parti döneminde Türkiye'nin her alanda "açık toplum" olmaya başladığını vurgulayan Şimşek, Türkiye'de ticaretin en az 3 katına çıktığı, doğrudan yabancı sermaye girişinin 20 kat arttığını belirtti. Türkiye'de medya dahil her alanda açık toplum olma özelliklerinin görüldüğünü anlatan Şimşek, şöyle konuştu: "Evet Türkiye'de bir güç savaşı var ve bu güç savaşı küreselleşmeyi anlayanlarla anlamayanlar arasında yaşanıyor. Dar kapsamda konuşursak bu güç savaşının küreselcilerle milliyetçiler arasında yaşandığını söyleyebiliriz. Bu savaş statükonun devamı isteyenlerle, Türkiye'nin açık bir toplum olmasını, temel hak ve özgürlüklerin herkes için olmasını isteyenler arasında. Ve evet bu savaş devam edecek. Bunun AK Parti'nin yaptıklarıyla hiçbir ilgisi yok. Statükocular performansa dayalı yeni bir toplumun gerekleriyle baş etmek zorunda kaldılar. Türkiye'de yapılan her özelleştirme çabası muhalefete maruz kalıyor. Türkiye'de küresel sermayeye düşman olanlar var." AK Parti'nin "küreselleşmeyi, açık toplumu, herkes için temel haklar ve özgürlüğü, laikliği" savunduğunu anlatan Şimşek, "Laiklik, Türkiye'de önemli, çünkü Türkiye çok etnikli ve çok dinli mozaik ülke, laikliğe ihtiyacımız var. Bu ilkeyi zayıflatmak için hiçbir şey yapmadık." Şimşek bu kapsamda Türkiye'ye güvendiğini, Türkiye'nin reformlara sadık kaldığı sürece bu tür "hıçkırıkları" önleyeceğini ifade etti. "AB bizi yok sayamaz" Şimşek konuşmasında Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili olarak ise Türkiye'de sanki son dönemde AB üyeliği sürecinde bir yavaşlama varmış gibi bir algılama olduğunu, bunun kesinlikle doğru olmadığını belirtti. Şimşek Türkiye'nin 40 yıldan beri Avrupa Birliği kapısında beklediğini, 2004 yılında ise resmi olarak katılım müzakerelerinin başlama kararı alındığını anımsattı. Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili olarak önemli ilerleme kaydettiğini ve tarama sürecini sona erdirdiğini anlatan Şimşek, Türkiye'nin AB üyeliği müktesabatıyla ilgili olarak 35 başlıktan 6'sını tamamladığını belirtti. AB'nin Türkiye'ye, Polonya ya da Çek Cumhuriyetine davrandığı şekilde veya daha hızlı davranması halinde Türkiye'nin de daha hızlı olacağını ifade eden Şimşek, bazı konularda AB'nin zorluk çıkardığını söyledi. Şimşek, Türkiye'nin AB katılım sürecine büyük önem verdiğini ve Türkiye'nin aynı şekilde AB için öneminin son derece büyük olduğunu anlattı. Mehmet Şimşek, AB'nin ekonomik büyüme konusunda Çin ve Hindistan gibi ülkelerin gerisinde kalmamak ve global güç olabilmek için kendisini reforme etmesi, Türkiye gibi ekonomisi hızla büyüyen ve hem modern, laik hem de çoğunluğu Müslüman olan örnek bir ülkeye bir ihtiyacının olduğunun altını çizdi. Şimşek bu kapsamda Türkiye'nin Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olduğunu da belirtti. Şimşek şöyle konuştu: "AB bizi yok sayamaz, bu konuda eminim. Ancak AB bir şekilde bizi istemezse bu da çok büyük sorun olmaz." Şimşek bu kapsamda Türkiye'nin ilerlemesine devam edeceğini söyledi.