(12:00)STK'lardan 'sağduyu' çağrısı
(12:00)STK'lardan 'sağduyu' çağrısı
İSTANBUL - Siyasi ve ekonomik istikrarın önemine dikkat çekmek isteyen 7 sivil toplum kuruluşu, 81 ilde aynı anda 'sağduyu' çağrısı yaptı. TOBB, Türkiye Kamu-Sen, Türk-İş, TESK, TİSK ve TZOB genel başkanları, İstanbul'da bir araya geldi. Çırağan Sarayı'nda düzenlenen toplantıda "Türkiye İçin Sağduyu" çağrısını, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu okudu. "Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz" cümlesiyle başlayan ortak açıklamada, memur, işçi, işveren, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayi temsilcisi olan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) ve Hak-İş'in, 81 ilde aynı anda başlayıp bitecek bir toplantı düzenlendiği anımsatıldı. Açıklamada, bugünlerde en çok sağduyu ve serinkanlılığa ihtiyaç duyulduğu ifade edilerek, saat 09.30 itibarıyla Edirne'den Hakkari'ye, Gaziantep'ten Samsun'a Türkiye'nin her tarafından örgütlerin ortak açıklamayı basın mensuplarına okuduğu bildirildi. "Türkiye bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sınavından geçmektedir. Ülkemizin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çıkması, hepimizin ortak dileğidir. Uluslararası finansal krizin dalgalarını hissetmeye başladığımız bugünlerde, iktisadi tedbir arayacağımıza hala sağduyu arıyor olmamız, bir talihsizliktir" denilen açıklamada, Türkiye'nin, bir an önce uzun dönemli ve tempolu büyümesini sağlayacak ve işsizlik başta olmak üzere tüm iktisadi ve sosyal sorunlara odaklanması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Türkiye Cumhuriyeti, anayasanın başlangıç ilkelerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Vazgeçilmez olan bu ilkeler bütünü, bizi bir arada tutmaktadır. Bu ilkelerin varlığı dışında her mesele, siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartışılabilir. Türkiye'de yaşanan politik süreç, toplumda umutsuzluğu ve karamsarlığı artırmaktadır. Siyasi, ekonomik ve sosyal istikrarı tehlikeye atmakta ve toplumun enerjisinin pozitif alanlara yönelmesini engellemektedir." Siyasi partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğuna işaret edilen açıklamada, "Siyasi partilerin kolaylıkla kapatılabilmesi, aynı kolaycı yaklaşımla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması, demokratik süreç ve kurumların güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir" ifadesine yer verildi. "Bir an önce kavga ve kaos ortamından çıkılmak zorunda" Kuvvetler ayrılığı ilkesinin, demokrasi işleyişi için son derece önemli olduğuna da dikkat çekilen açıklamada, bu ilkenin, kuvvetler arasında uyum sağlaması, çatışmaya neden olmaması, toplumda yaratılmak istenen kamplaşmayı beslememesi ve kuvvetlerin bağımsızlığını temin etmesinin de esas olduğu dile getirildi. Açıklamada, ülkenin, Anayasa'yı ve Siyasi Partiler Kanunu'nu ilgilendiren çeşitli sorunlar etrafında gergin bir süreç içerisinde olduğu, oysaki yapılması gerekenin, ülkeyi ekonomik, siyasi ve sosyal standartları gelişmiş ülkeler düzeyine ulaştırmak ve AB sürecini hızlandırmak olması gerektiği vurgulandı. Türkiye'nin, gelişen dünya şartlarına uygun, toplumun beklentilerini karşılayan, her ferdini kucaklayan, evrensel değerler ile kendi değerlerini bütünleştirecek bir anayasa ve siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacı bulunduğu dile getirilen açıklamada, şöyle denildi: "Türkiye, kendi meselelerini sindire sindire tartışarak katılımlı bir süreç içinde tüm kesimlerin mutabakatı ile hazırlanacak bir anayasayı hak etmektedir. Bizler memur, işçi, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayiciler olarak bu zor zamanda sağduyu ve serinkanlılıkla Türkiye'nin temel sorunlarının çözümüne her zaman olduğu gibi katkı sağlamaya ve sorumluluk üstlenmeye hazırız. Demokrasi, tüm kurum ve kurullarıyla hayata geçirildiğinde, bütün kurumları kısır çekişmelerden uzaklaşarak uyum içinde çalıştığında, ülkemizin aydınlık yarınlara yürüyeceğinden hiç kuşkumuz bulunmamaktadır. Türkiye, bir an önce kavga ve kaos ortamından çıkmak zorundadır. Türkiye'nin istikbalini karartmaya kimsenin, ama kimsenin hakkı yoktur."