(15:00)"Baskı ve eleştiriler kınamakta haklı"
(15:00)"Baskı ve eleştiriler kınamakta haklı"
ANKARA - Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nu bildirisiyle ilgili olarak, "Yargı, topyekün yargı kurumlarına yönelen baskı ve eleştirileri bu bildiri ile kınamakta haklıdır" şeklinde konuştu. Mumcu, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun bildirisinin "kaygı duydukları olayların gerçekleşmekte olduğunu gösterdiğini" öne sürdü. Türkiye'nin "yanlış kurgulanmış sistemden beslenen bir kaosa doğru sürüklendiği" görüşünü savunan Mumcu, "iyice görünür hale gelen kutuplaşmanın, anlamsız ve kısır bir tartışmanın ürünü olduğunu" ifade etti. Mumcu, "Yargı, topyekün yargı kurumlarına yönelen baskı ve eleştirileri bu bildiri ile kınamakta haklıdır" dedi. Hakimlerin "bildirilerle değil, kararlarıyla konuşacaklarını" belirten Mumcu, şunları kaydetti: "Kapatma davasıyla ne milli irade hiçe sayılmıştır ne de kapatma kararı ile yargı bağımsızlığı tahakkuk etmiş olacaktır. Bir partinin kapatılmasıyla laiklik ve hukuk devleti güvence altına alınacaksa, demokrasi yücelecekse o zaman bunu sık sık yapalım. Bugüne kadar yapılanlar bu sonuçları doğurmadığına göre; olagelen tartışmalar kısırdır, bu yol ve yöntemden bir şeyin doğmayacağı da açıktır. Hiç kimse bizi duymak istemese de gerçek kendini dayatmaktadır. Arıza, Anayasa'nın öngördüğü sistemdedir. Tarafların kusurlu davranışlarından daha sorunlu olan, kusuru kurallaştıran Anayasa'nın ta kendisidir. Bu Anayasada öngörülen düzen içinde tartışma da bitmez, çözüm de çıkmaz. Yürütmenin yargı üzerinde böylesine yetkilerinin olduğu bir ülkede hangi yargı bağımsızlığından söz edeceğiz? Sistem bu arızalarıyla bugüne gelirken ses çıkarmayanlar; bu arızalar şimdi başka bir kadronun lehine işlemeye başladı diye paniğe kapılıyorlar. Ama sistemin değiştirilmesini, adil, demokratik bir düzeni mümkün kılan bir değişimi hiç kimse göze almak istemiyor. Türkiye'ye yazık oluyor ve ele güne karşı çok ayıp oluyor. Oysa bu kısır tartışmalardan çıkışın yolu belli: Özgürlükleri güvence altına alan 'ama'sız 'fakat'sız bir anayasa... Dokunulmazlıkları sınırlandıran, yürütmenin yargı üzerindeki yetkilerini kaldıran ve yargı bağımsızlığını güvence altına alan bir anayasa... Temsilde adaleti getiren, seçmeni, sistemi ve partileri kadro hegemonyasına teslim etmeyen bir Siyasi Partiler Kanunu..."