(15:00)"Ekonomiyi etkilememesi düşünülemez"

(15:00)"Ekonomiyi etkilememesi düşünülemez"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sabancı Holding Perakende Grup Başkanı Haluk Dinçer, AK Partinin kapatılması davasının ciddi bir konu olduğunu ve bunun ekonomiyi, tüketimi etkilememesinin düşünülemeyeceğini ifade etti. Dinçer, gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, holdingin ana iş kollarından biri olan perakendede 13 bin kişiyi istihdam ettiklerini ve yaklaşık 900 noktada faaliyette olduklarını, geçtiğimiz 3 yılda ciroyu iki katından fazla büyüttüklerini ve 2004'de 1,6 milyar YTL olan kombine ciroyu 2007'de 3,5 milyar YTL'ye yükselttiklerini söyledi. Gelecek 3 yılda işlerini ikiye katlamak istediklerini ve bu kapsamda ciroyu 2010'da 7 milyar YTL'ye ulaştırmayı hedeflediklerini kaydeden Dinçer, önümüzdeki 3 yılda 7 bin kişiyi daha bünyelerine katarak çalışan sayısını 20 bine ulaştırmak ve 1.300 noktada faaliyet göstermek istediklerini aktardı. Haluk Dinçer, 2010 yılına kadar 600 milyon YTL'nin üzerinde yatırım yapmayı planladıklarını, bunun 500 milyon YTL'lik bölümünün Carrefoursa için, kalanın da yarı yarıya Diasa ve Teknosa için yapılacağını, yatırım miktarının 3 yıla aşağı yukarı eşit olarak dağılacağını bildirdi. Carrefoursa Grubu olarak 38 ilde 650 noktada faaliyet gösterdiklerini, 20 Carrefoursa hipermarket, 102 Carrefoursa Expres süpermarket ve 525 Diasa indirim marketine sahip olduklarını belirten Dinçer, marketlerde yılda yaklaşık 130 milyon müşteriye hizmet verdiklerini, yıl sonunda Diasa market sayısını 630'a ulaştırmayı planladıklarını ifade etti. Elektronik perakendeciliğe de değinen Dinçer, pazarın geçen yıl 5 milyar euro büyüklüğe ulaştığını, cirosunu 3 yılda 3 kat büyüten Teknosa'nın 57 şehirde mağazası bulunduğunu, bilgi sistemlerine son 3 yılda 10 milyon dolar yatırım yaptıklarını kaydetti. Türkiye'de kadınların yüzde 76'sının hiç bilgisayar kullanmadığına işaret eden Dinçer, 2008 sonuna kadar 3 bin kadını verecekleri kurslarla bilgisayarla tanıştıracaklarını belirtti. "Birleşmelerin sürmesini bekliyoruz" Türkiye'de 2007'de 168 milyar dolar olarak tahmin edilen perakende sektörünün 2010'da 237 milyar dolara ulaşmasının tahmin edildiğinin altını çizen Dinçer, modern perakendenin toplam içindeki payının henüz yüzde 35 olduğunu aktardı. Dinçer, gıda perakende pazarının yaklaşık 87 milyar dolar ile toplam perakendenin yarısını oluşturduğu Türkiye'de oyuncular arasında konsolidasyonun (birleşmelerin) sürmesini ve yabancı gıda perakendecilerin ilgisinin artmasını beklediklerini söyledi. "Tüketici güven endeksi çok ciddi düştü" Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Dinçer, AK Partinin kapatılması davasının perakende sektöründe bir durgunluk yaratıp yaratmadığı sorusu üzerine, davadan ziyade genel resme bakmak gerektiğini, tüketici güven endeksinin çok ciddi düştüğünü, ancak tüketim eğrisinde o kadar olumsuz bir tablo olmadığını ifade etti. Güvende rahatsızlıklar ifade edilmesine rağmen bunun alışverişi etkilemediğini ve 6 ay sonraki beklentilere olumlu yanıt verildiğini belirten Dinçer, "Mart, Ocak ve Şubat'a göre daha kötü geçmiştir. Ama çok şükür biz bomba gibiyiz. İlk 3 ayda gerek satış, gerek karlılık anlamında bütçe hedeflerimizi tutturduk. Ancak AK Parti kapatılması davası ciddi bir konudur. Ekonomiyi, tüketimi etkilememesi düşünülemez" şeklinde konuştu. Davanın Martta açıldığını hatırlatan Dinçer, "Martta bir olumsuzluk gözlemlendi. Ancak Ocak ve Şubat'ın olumlu performansı ile Martı şu anda dengelemiş durumdayız. (AK Partinin kapatılması davası) Bu, önemli bir risktir. Bunun altını çizmek lazım" görüşünü aktardı. Dinçer, Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) verileri dikkate alındığında Türkiye'de perakende sektöründe satışların enflasyon kadar büyüdüğünü belirterek, "Yani yangın yok" dedi. Türkiye'de tedirginlikler bulunmasına rağmen ülkenin ve perakende sektörünün geleceğine inandığını vurgulayan Dinçer, Türkiye'nin oyunu iyi oynaması halinde uluslararası krizi fırsata dönüştürebileceğini ifade etti. Sabancı Holdingin satışlarına ilişkin bir soruya Dinçer, bütçe hedeflerinde bir sürpriz olmadığını ve aynen tuttuğunu kaydederek, "Satışlar ve karlılık olarak Sabancı Holdingin ilk çeyrek sonuçlarında bütçeye paralel sonuçlar elde edilmiştir. Sürpriz yoktur" yanıtını verdi. "Daha agresif olacağız" Haluk Dinçer, konsolidasyonda Carrefoursa'nın en önemli alıcılardan biri olarak düşünülüp düşünülmeyeceği sorusu üzerine ise, "Tabii düşünebilirsiniz. Önümüzdeki aylarda ve yıllarda biz de Türkiye'de başka market zincirlerini almak üzere daha aktif, daha agresif olacağız" dedi. Sabancı Topluluğunun var olduğu her işte liderliği hedeflediğini, ortakları Carrefour'un da liderlik hedefi bulunduğunu vurgulayan Dinçer, yeni açılış planlarının yanı sıra inorganik olarak da büyüyeceklerini ifade etti. Türkiye'de yerel bazı zincirleri satın alıp büyümek istediklerini dile getiren Dinçer, bundan sonraki dönemde satın alma fırsatlarını daha agresif değerlendireceklerini, ellerinde aktiflerin değerlendirilmesinden dolayı en büyük şirketleri alacak fonun biriktiğini, ancak gerekli görüldüğünde Sabancı ve Carrefour'dan da kaynak aktarımı yapılabileceğini söyledi. Migros'un satışı Migros'a ilişkin soruyu ise Dinçer, şöyle yanıtladı: "Biz Migros ile ciddi biçimde ilgilendik. 2007 Mayıs-Aralık dönemini kapsayan 7 ay yoğun biçimde çalıştık, ödevimizi yaptık. Bu şirketin bizim için olan değerini hesapladık. Bizim için her zaman bir alternatif organik büyümeydi, bir de Migros'u satın alarak büyüme alternatifimiz vardı. Ya onları satın alacaktık, ya da onlarla rekabet etmeye karar verecektik. Yaptığımız değerlendirmelerde ulaştığımız noktada hesap diyordu ki bize, (biz ancak bu kadar verebiliriz.) Doğal ki teklif edilen rakamdan daha düşük bir şey... Kendi yaptığımız hesaplamalar sonucunda, satıcının beklentileriyle bizim verebileceğimiz rakam arasında fark olduğunu gördük ve çekildik." Haluk Dinçer, Migros'un önümüzdeki yıllarda parçalanarak bölünüp satılmasının gündeme gelmesi halinde ilgilenip ilgilenmeyecekleri sorusuna, "Tabii ki biz böyle bir şeyle ilgileniriz. Bir defa daha çalışırız" yanıtını verdi. "Ortaklık teklifi edenlere hayır demiyoruz" Teknosa'da yabancılarla ortaklığa nasıl baktıkları sorusu üzerine ise Dinçer, 2010 yılı gibi Borsaya açılma tarihi belirlediklerini kaydederek, şöyle devam etti: "Türkiye ile ilgili bilgi toplamak isteyen, Türkiye'ye gelmek isteyen herkes kapımızı çalıyor. Dünyanın ve Avrupa'nın en büyük şirketleri de söz konusu. Biz bilgi almak için gelenlere kahve ikram ettik. Ama ortaklık teklif edenlere bugüne kadar hayır dedik. Bugün neden olmasın diyoruz. Bize stratejik anlamda değer katacak bir ortak bulabilirsek ve bu ortak günlük işleri bize bırakırsa, yüzde 30 ila 40 mertebesinde satış yapabileceğimizi düşünüyoruz. Bu demek değildir ki böyle bir arayış içindeyiz. Ancak bunu şu anda değerlendiriyoruz." "Yasanın geçeceğini tahmin etmiyorum" Dinçer, kamuoyunda "hipermarketler yasası" olarak bilinen yasa tasarısına ilişkin de, tasarının gerek TÜSİAD gerek AMPD'nin sunduğu görüşlerin aksi yönde Başbakanlığa sunulduğunu ifade ederek, bugüne kadar çok kez değişen tasarının ortak özelliğinin modern perakendenin gelişimini engelleme, yasaklama ve yeni mağaza açmayı engelleme yönünde olduğunu, kendilerinin de sürekli "gelenekseli korumak adına tüketiciyi cezalandırmayın" görüşünü aktardıklarını söyledi. AK Parti'nin liberal ekonominin gelişmesine büyük katkıları olduğunu dile getiren Dinçer, "Ben şahsen bu yasanın geçeceğini hiç tahmin etmiyorum" dedi. Yasanın bu haliyle geçmesi halinde "Türkiye'de yabancı sermayenin ciddi biçimde hırpalanacağını" savunan Dinçer, pazar günleri kapatmanın sektördeki satışları etkileyeceğini, Carrefoursa'nın cirosunun en yüksek bölümünün pazar günlerinden geldiğini ve bunun yüzde 20 civarında olduğunu, cumartesi günü de aynı oranlarda ciroların oluştuğunu kaydetti. Alışveriş merkezlerine de değinen Dinçer, İstanbul Bahçelievler'de kendi mal varlıkları olan alışveriş merkezinin bu yıl sonunda tamamlanmasını öngördüklerini ve alt katında küçük bir hipermarket yer alacağını, Merter'de yapılan alışveriş merkezinde de hipermarket açacaklarını belirtti. Sabancı Holding Perakende Grup Başkanı Dinçer, pirinç fiyatlarıyla ilgili sorular üzerine de, bu tür fiyat artışlarının spekülasyon olduğunu ifade ederek, "Doların düşük kalmasından dolayı spekülatörlerin yeni balon yaratma hevesidir. Ancak gıdada bu uzun sürmez. Eylül ayına kadar ancak sürer, sonra balon söner. Kuraklık evet var ama bunun tüketimi ve üretimi bu kadar etkilemesi mümkün değil" görüşünü aktardı.