159 helal gıda belgesi verdik
"Helal Gıda Standartları Paneli"nde konuşan TSE Genel Sekreter İdari Yardımcısı Pelit: 2011 yılından bu yana . Bu, herkesin başvurduğunda elini kolunu sallayarak aldığı bir belge değil
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ADANA - Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Genel Sekreter İdari Yardımcısı Ahmet Pelit, "helal gıda" belgelendirme faaliyetlerine başlanıldığı 2011 yılından bu yana 159 belge verildiğini hatırlatarak "Bu, hemen herkesin başvurduğunda elini kolunu sallayarak aldığı bir belge değil" dedi.
TSE Çukurova Bölge Koordinatörlüğü, Çukurova Üniversitesi, Adana Sanayi Odası (ADASO) ve Adana Müftülüğü'nün işbirliğinde ADASO toplantı salonu'nda "Helal Gıda Standartları Paneli" düzenledi.
Pelit, açılışta yaptığı konuşmada, "helal gıda"nın İslami kurallara göre gıda olarak tüketilmesinde sakınca bulunmayan ürünler olarak tanımlandığını ifade etti.
Helal gıda belgesine sahip ürünlerin gün geçtikçe daha da önem kazandığının altını çizen Pelit, "Helal Gıda Belgesi, hem gıdanın güvenlikle ile ilgili standartları karşılamış, hem de gıdanın İslami yönden de gereklilikleri karşıladığının tescillenmiş olduğunu gösterir" dedi.
Pelit, ürünlerin test edilmeden, laboratuvarlarda gerekli analizler yapılıp uygun olduğuna dair rapor almadan helal gıda belgesi almasının mümkün olmadığını belirtti.
Helal Gıda Belgelendirme Komisyonu'nda Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan da 1 üyenin yer aldığını hatırlatan Pelit, bu üyenin toplantıya katılmaması durumda hiç bir karar alınamadığını, olumsuz oy kullanması durumunda da ürünün belge alamayacağını kaydetti.
Helal gıda belgesinin gıda güvenliğinin üzerine dini hassasiyetin giydirilmiş hali olduğunu belirten Pelit, "Helal Gıda belgelendirme faaliyetlerine başlanıldığı 2011 yılından bu yana 159 belge verdik. Bu, hemen herkesin başvurduğunda elini kolunu sallayarak aldığı bir belge değil. 2011 yılından bu yana 159 belge olduğu görülünce ne kadar ince eleyip sık dokumaktan geçirildiği anlaşılıyor" diye konuştu.
Müftüden eleştiri
Adana İl Müftüsü Arif Gökce de tüketicilerin gıda alırken ambalajlarının üzerinde içerikleriyle ilgili bilgilere bakmaları gerektiğini belirterek, "Allah razı olsun, o içindekileri yazanlar da bizim gibi miyopların okuyamaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Onu mercekle ancak okuyabileceğiniz inceliğe ve küçüklüğe düşürüyorlar" dedi.
Gıda üzerinde hissettirmeden tüketicilerin yanıltıldığını ifade eden Gökce, "(Müslüman memlekette nasıl olsa haksızlık olmaz) düşüncesiyle pek çok hatalarla karşılaşıyoruz" ifadelerini kullandı.
Gökce, ürünlerin içindekiler bölümüne bakma ihtiyacı hissetmeden rahatça alışveriş yapılabilecek günlerin gelmesi dileğinde de bulundu.
ADASO Başkanı Sadi Sürenkök ise bu belgenin alınmasının tüketici güveninin yanı sıra ihracat ve rekabette avantaj sağladığını dile getirerek, helal gıda belgesinin ürünün kalitesini ortaya koyduğunu ifade etti.
Adana Vali Yardımcısı Mustafa Yüksel Karadağ'ın da katıldığı etkinlikte aralarında Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Muhlis Akar'ın da bulunduğu panelistler sunum yaptı.
Panelin ardından "helal gıda" belgesi almaya hak kazanan iki firmanın yetkililerine belgeleri verildi.