(16:00)DenizBank, 150 bin işletmeyi hedefliyor
(16:00)DenizBank, 150 bin işletmeyi hedefliyor
İSTANBUL - DenizBank, işletme bankacılığı alanında KOBİ'lerin kullanımına sunduğu 'işletme kart'ı, basın toplantısıyla tanıttı. DenizBank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, 'dünyada bir ilke' imza attıklarını ve sadece KOBİ'lere özel olarak tasarlanan işletme kartla sektörel ihtiyaçlarda, işletme sermayesinin finansmanında, acil durumlarda ve şirket harcamalarından oluşan dört farklı kredi seçeneğinin tek bir kartla birçok bankacılık kanalından, "7 gün 24 saat" müşterilerin hizmetine sunulduğunu anlattı. 3 yıl içinde 150 bin işletmeyi işletme kart sahibi yapmak ve 1 milyar YTL'lik kredi limitine ulaşmayı hedeflediklerini belirten Ateş, DenizBank'ın şu anda ticari kart pazarında yüzde 37'lik pay ile lider olduğunu ve 463 bin adet toplam ticari kartın bulunduğu pazarda 171 bin kart adetleri bulunduğunu kaydetti. İşletme kartın sunduğu avantajlara değinen Ateş, tanımlanan limit dahilinde hizmet verilen sektöre özel hazırlanmış sezon ödemeli sektör kredileri, çek-senet, kira ödemesi, mal alımlarının finansmanı gibi işletme sermayesi ihtiyaçları için eşit taksitli kredi, acil durumlarda hazır hesap ile nakit çekim imkanı, akaryakıt alımı, otel ve uçak rezervasyonları gibi şirket harcamalarını yapma olanağından yararlanabilme imkanı sunan kart ile DenizBank şube gişelerinden ve ATM'lerden işlem yapılabileceğini, Mayıs ayından itibaren de SMS ile başvuruların kabul edileceğini söyledi. "Her türlü belirsizlik ekonomiye bir risk primi yükler" Ateş, toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bir gazetecinin, AK Parti'nin kapatılma davasıyla yaşanan siyasi ortama ilişkin sorusu üzerine, "Her türlü belirsizlik ekonomiye bir risk primi yükler. Cari açığın artması, büyüme hızının yavaşlaması, enflasyonun artması gibi ekonomik belirsizliklerin yanı sıra, siyasi belirsizlikler de çok tabidir ki ekonomiyi etkiler" dedi. Türkiye'nin notuna ilişkin bir soru üzerine de Ateş, Türkiye'nin zaten derece atlamayı hak etmiş bir ülke olduğunu, ancak değerlendirme şirketlerinin derece atlatırken çok ince eleyip, sık dokuduklarını, çok düşündüklerini, derece düşürdüklerinde ise çok acele ettiklerini, bunun işlerinin doğasından kaynaklanan bir durum olduğunu söyledi. Hakan Ateş, "Dünyadaki sıkıntılar, Türkiye'de kendini gösteren biraz enflasyonun başını kaldırması, büyümeyle ilgili sorunlar, üstüne politik bazı şeyler gelince buradaki durumu notralize etti. Ama kötüleşti mi derseniz, bu konuda iyimserim. Daha da kötüleşme açıkçası beklemiyorum" şeklinde konuştu. "Yüzde 6-7 büyüme beklenmemeli" Türkiye'de büyümenin beklentilerin altında kalacağına değinen Ateş, dünyada resesyonun tartışıldığı bir ortamda Türkiye'nin yüzde 6-7 büyümesinin beklenemeyeceğini, yüzde 3-4'lük büyümenin iyi bir büyüme olacağını ifade etti. Dünya ekonomisinin bundan sonraki gidişatını "L"ye benzeten Ateş, "Dünya ekonomisi suyun altına girecek, orada epey gidecek. Nefesini iyi tutan suyun altından çıkar. Suyun altında kalmamak lazım" diye konuştu. Bankacılık sektörünün daima ekonomiden ilham aldığını belirten Ateş, bu yıl sektörde kredi hacimlerinin hızlı büyüme olmayabileceğini, risk primi artacağı için bunun fiyatlara yansıyacağını, Türk bankacılığında karlılığın çok fazla geriye gitmeyeceğini, ancak aktif kalitesinin daha fazla öne çıkacağını kaydetti. Enflasyonda yüzde 7-8 civarındaki beklentilerinin hala sürdüğünü, dünyanın her bölgesinde enflasyonun yükselme eğiliminde olduğunu aktaran Ateş, 2008'in ilk çeyreğine bakıldığında çok iyi bilançolar gelmeyeceğinin görüldüğünü, böyle bir ortamda dünyada yüzde 4 civarındaki büyümenin iyi bir rakam olacağını söyledi.