5. Boğaziçi Zirvesi, üst düzey katılımla başladı

'Yarının değişen senaryoları'nın tartışılacağı ve 150 konuşmacının katıldığı Boğaziçi Zirvesi başladı. Zirve'nin açılışında konuşan 11. Cumhurbaşkanı Gül, "Orta Doğu'da, benim bir devlet adamı olarak gördüğüm en kötü senaryo şu anda gerçekleşiyor" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uluslararası İşbirliği Platformu'nun (UİP), TİM'in ev sahipliğinde düzenlediği 5. Boğaziçi Zirvesi başladı. Bu yıl beşincisi gerçekleşen zirve, ilk günden beri projeyi destekleyen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gü'ün katılımıyla açıldı. 

11. Cumhurbaşkanı Gül:
En kötü senaryo şuan gerçekleşiyor

Zirve'nin açılışında konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Orta Doğu'da, benim bir devlet adamı olarak gördüğüm en kötü senaryo şu anda gerçekleşiyor" dedi. 

Zirvenin geçen yıllarda düzenlenen toplantılarına elinden geldiğince katıldığını ve himayesine aldığını hatırlatan Gül, konferansın 2010 yılındaki toplantısında yaptığı konuşmaya atıfta bulunarak, "O zaman söylediklerime baktım, o günkü dünya ve o günkü bölge ile bugünkü dünya ve bugünkü bölge arasında maalesef çok hızlı olumsuz gelişmeler oldu" değerlendirmesinde bulundu. 

O günkü konuşmasında, iş birliği ve bölgedeki fırsatlara değindiğini anımsatan Gül, şöyle devam etti: 

"Bizim bölgemize bakıldığında durum daha da vahim"

"Maalesef bugünkü konuşmamda fırsatlardan daha çok sorunların ortada olduğunu göreceğiz. Gelinen noktada hem dünya hem de bölgemiz büyük sorunlarla uğraşmaya başladı. Bu sadece bölgeyle ilgili değil, global olarak büyük sorunlarla karşı karşıya. Rusya-Ukrayna arasındaki son gelişmeler, Kırım meselesi adeta ikinci bir soğuk savaş dönemini başlattı. Bu gerginliğin neticelerini, diyalog kopukluğu, siyasi güvenlik ve ekonomik meselelerde hep olumsuz yönde görmeye başladık. Sadece Avrasya değil, Balkanlar'dan Orta Asya'ya kadar herkes bu gerginlikten etkilenmeye başladı. Bizim bölgemize bakıldığında ise durum daha da vahim."

Abdullah Gül, şunları kaydetti: 

"İstikrar neredeyse tamamen yok oldu"

"Bölgedeki güvenlik, istikrar neredeyse tamamen yok oldu. Bunda öncelikle kendi halkının meşru taleplerini görmeyenler, daha sonra bugünkü dünyayı anlamayan, bugünkü dünyanın gerçeklerini görmeyen liderlerin irrasyonel tavırları öyle bir noktaya geldi ki, kendi ülkelerinin bel kemiğinin kırılmasına adeta kendileri fırsat verdiler ve sebep oldular. Çok büyük insan kaynakları, çok büyük servetler bölge içinde tükenmeye başladı. Bunlar acı verici ve neticede ortaya herkesin karıştığı 'vekalet savaşları' dediğimiz bu kavgalar çıktı. Benim bir devlet adamı olarak gördüğüm en kötü senaryo şu anda gerçekleşiyor, çünkü ben en kötü senaryoyu Orta Doğu'da uzun süren silahlı mücadeleler ve savaşlarda görürüm." 

Gül, önce diyalogların kurulması, sonra da problemlerin sabırla çözülmesi için gayret sarf edilmesi gerektiğini yineleyerek, bunlardan liderlerin sorumlu olduğunu, ancak bunu sadece siyasetçilere ya da devlet adamlarına bırakmanın da yanlış olduğunu vurguladı. 

TİM Başkanı Büyükekşi:
Büyük kaoslarda dışarıdan yapılan müdahalelerin de etkisi var

Zirveyle ilgili detayları paylaşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 5. Boğaziçi Zirvesi'nin, UİP'in yeni ticaret ve yatırım fırsatlarına kapı açmak için son derece önemli bir organizasyon olduğunu söyledi. 

BM, Dünya Bankası, OECD, AB gibi pek çok uluslararası kuruluşların başkan ve temsilcilerinin de zirvede bulunacağını açıklayan Büyükekşi, şöyle devam etti: 

"Barışa, düzene ihtiyaç duyulan bir coğrafyada bulunuyoruz. Bahar diye başlayan gelişmelerin kışa, değişim diye umutlandıran hareketlerin kaosa dönüştüğü bir coğrafyadayız. İbn-i Haldun 'coğrafya kaderdir' diyor. Bu bizim kaderimiz. Ancak bu büyük kaoslarda dışarıdan yapılan müdahalelerin de etkisi var. Ancak içeriden kritik bir gözle gelişmelere bakmaya ihtiyacımız var. Bir taraftan demokrasiye, kadınların gücüne, öte yandan kalkınmaya, büyümeye, pazarları entegre ederek aramızdaki ticari ilişkileri artırarak bölgesel refah ve istikrar havzası oluşturmaya ihtiyacımız var. İşte bu Zirve, sağlıklı ilişkiler kurmayı, yatırım ve ticari ilişkileri geliştirilen bir platform olacak." 

Büyükekşi, Türkiye'nin bölgesel gerginliklerin ortasında bulunmasına ve önemli ihraç pazarlarındaki tüm sorunlara karşın dış ticareti artırmayı başardığına dikkati çekti. 

Özellikle jeopolitik riskler barındıran, yakın coğrafyadaki ülkelerin 11 ayda ihracat artışını negatif etkilediğine işaret eden Büyükekşi, şunları kaydetti: 

Bu platformda önemli ortaklıklar inşa edilecek 

"Biz bu pazarlara sadece mal satmıyoruz, aynı zamanda komşularımızdan, AB'den mal da alıyoruz. Özellikle bundan sonraki çalışmalarda da yaşanan siyasi gelişmeleri ve ticareti olumsuz etkilemeden neler yapabiliriz bunu konuşmamız gerekiyor. Biz tüm yaşanan olumsuzluklara karşın ihracatçılar olarak pazarımızı genişleterek ihracatımızda önemli başarılar elde ettik. 

Bu yıl dünyadaki ilk 70 ekonominin ihracatı 9 ayda yüzde 2,6 artarken, Türkiye'nin ihracatı bu dönemde yüzde 5,5 arttı. Yılın 9 ayında AB-28 bölgesinin ithalatı artmazken biz aynı dönemde AB'ye ihracatımızı yüzde 13 artırdık. İhracatçımız ulaştığımız noktada bugünü değil önümüzdeki 10 yılı planlıyor. Bildiğiniz gibi 2023 yılında 500 milyon dolar ihracat ve 1,1 trilyon dolarlık dış ticaret hedefimiz var. Bu hedeflere ulaşabilmek ve dış ticaret hacmimizi geliştirmek için önemli ortaklıklara ihtiyacımız var. Bu ortaklıklar bu ve benzeri platformlarda inşa edilecek." 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir