5 trilyon euroluk Asya Pasifik perakendesi İstanbul'da buluşacak
İstanbul'da gerçekleştirilecek Asya Pasifik Perakende Kongresi ve Fuarı gün sayarken, bir süre önce Çin'de mağaza açan Abdullah Kiğılı, "Kongre Türk markalarının toplam hacmi 5 trilyon euro'yu bulan bu pazarda tanınması için bir fırsat" dedi.
Leyla İLHAN
İSTANBUL - Dünyada 33 ülkeden 2 binin üzerinden katılımcının yer alacağı 16. Asya Pasifik Perakende Kongre ve Fuarı (APRCE) 23-26 Eylül tarihleri arasında İstanbul Lütfi Kırdar’da gerçekleştirilecek. Bu yıl ilk defa Türkiye’de gerçekleşecek olan ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük çok uluslu perakende organizasyonu niteliği taşıyan konferans, Türkiye perakende sektörünün geleceği açısından önemli. Türk perakende sektörünü, toplam hacmi 5 trilyon euro'yu bulan Asya-Pasifik pazarına yönlendirmeyi hedefleyen organizasyonla Asya’ya yapılan 10 milyar dolarlık ihracatın 2023 yılına kadar 200 milyar dolar seviyesine çıkarılması amaçlanıyor.
Üyeleri arasında 7 bin perakendeci ve yatırımcı, 600 bin satış noktası, 200 milyonun üzerinde çalışanı ve 3.5 milyarlık nüfusu temsil eden Asya Pasifik Perakendeciler Dernekleri Federasyonu (FAPRA) tarafından iki yılda bir organize edilen konferansa Çin, Japonya, Hindistan, Malezya, Yeni Zellanda, Singapur’dan 150 milyar dolarlık ciroları yöneten firmaların temsilcileri katılacak. Wall-Mart, Best Buy, Metro, Apple, Primark gibi çok perakende devinin yer alacağı kongrenin açılışını ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gerçekleştirecek.
Gelecek Uzakdoğu’da markalar Çin’de yerlerini aldı
2011 yılında yapılan kongrede 17 ülke arasında Müşteri Hizmetlerinde Üstün Başarı ödülünün FAPRA tarafından Kiğılı markasına verildiğini söyleyen Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı, geleceğin artık Uzakdoğu'da olduğunu söyledi. Bu nedenle Türkiye’de yapılacak kongrenin Türk markalarının bu pazarlara tanıtılması ve ilişkilerin kurulması açısında fırsat sunacağını kaydetti. Japonya’dan 500, Çin’den 400 kişinin Türkiye’deki kongreye geleceğini aktaran Kiğılı, kongrenin Türkiye’de yapılmasında Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane’nin çok fazla katkı sağladığını dile getirdi. Artık yaşlanan Avrupa’ya mal satmanın zorlaştığını belirten Kiğılı, Avrupa ve Amerika’nın neredeyse bütün markalarının Çin’e giderek burada yerlerini aldığını söyleyerek, “Hugo Boss, Prada, Louis Vuitton gibi birçok markanın Çin’de 100 yakın mağazasının bulunuyor” dedi.
Her yabancıyı Avrupalı görüyorlar
Bir süre önce kendilerinin de mağaza açtığı Çin’de yaklaşık 300 milyon kişinin ABD vatandaşları standardında yaşadığını kaydeden Kiğılı, “Çinliler kendi markalarının dışında gelen her markayı Avrupa markası olarak görüyorlar” dedi. Üretimi Çin’de yapıp Türkiye’de 100 liraya sattıkları bir pantolonu Çin’de 300 TL’ye sattıklarını aktaran Kiğılı, daha karlı bir pazar olan Çin’de hedeflerinin ise çok büyük olduğunu anlattı. Diğer Türk firmalarının da Çin’in büyük şehirlerinde yaklaşık 10 tane mağaza açmaları ve cornerlarla girmelerini öneren Kiğılı, bunu daha çok Çin’de üretim yapan firmaların yapması gerektiğini vurguladı. Kiğılı şu bilgiyi verdi: “Çin’de en iyi dikişi, en kumaşı ve en uygun fiyata mal edebilirler. Türkiye’den Çin’e mal götürdüğünüzde gümrük duvarları ile karşılaşabilirler. Çinli bir ortak bulup Çin’de üretim yapmak daha uygun.”
Türkiye’nin 75 ili, iki AVM’nin üzerini kaldırmıyor
Türkiye’de sayıları hızla artan AVM’lere değinen Abdullah Kiğılı, doğru yerde açılmayan, yan yana açılan AVM’lerin hastane ya da okul olacağını yıllar önce söylediğini dile getirerek, “Türkiye’de 80 ilden 5 büyük ili çıkardığınızda geriye kalan 75 il 2 AVM’nin üstünü kaldırmıyor. 2015’te Türkiye AVM’de doygunluğa ulaşmış olacak" dedi.
Son zamanlarda iflaslarla gündeme gelen tekstil sektörü hakkında da konuşan Kiğılı, hazır giyimde iflasların çok düşük olduğunu özellikle dokuma ayağında iflasların yaşandığını belirterek, buna da Türkiye ihtiyacının çok üzerinde yapılan makina yatırımlarını sebep gösterdi.
İç piyasaya dönen hazır giyimde tedarikçi sıkıntısı
Türkiye’de kurun sabit kalması nedeniyle ithalatın son yıllarda giderek arttığına işaret eden Abdullah Kiğılı, bunun da Türkiye’deki fason atölyelerinin ve küçük tezgahların kapanmasına neden olduğunu dile getirdi. Ancak geçen yıl hükümetin gümrük duvarlarını artırmasından hazır giyimcinin yeniden iç piyasaya yöneldiğini ancak bu sefer de kapanan atölyeler nedeniyle iç piyasada servis yapacak tedarikçi bulamadıklarını kaydetti. Bu nedenle buldukları tedarikçiyle yıllık bağlantı kurarak çalıştıklarını aktaran Kiğılı, bunun da sektörde ciddi bir handikap oluşturduğunu belirtti.
Kutu Kutu
Fenerium satışlarının yüzde 25’i kadınlara yapılıyor
Aynı zamanda Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili de olan Abdullah Kiğılı, Fenerium’da geldikleri noktayı şöyle değerlendirdi:
"Fenerium hızla büyüyor. 2012’de 80 milyon TL ciro, 20 milyon TL net kara ulaştı. Bu yıl ilk sekiz ayda gidişata baktığımızda ise cironun 100 milyon TL’ye çıkmasını bekliyoruz. Franchising vermekten vazgeçtik. Şu anda 55 mağazaya ulaştık. 5 binden fazla ürün mağazalarda satılıyor. Satışlarımızın yüzde 25’ini kadınlara yapıyoruz. Forma dahil her şey alıyorlar. Bebek ürünleri satıyoruz. Satışımızın yüzde 10’una yakın bir bölümü de bebek ürünlerinden oluşuyor.”
Feneriumları yurtdışına açmayı planladıklarını aktaran Kiğılı, buna Türklerin yoğun yaşadığı Avrupa ülkelerinde başlayacaklarını ve bir yıl içerisinde bunu yapmayı düşündüklerini aktardı.