50 milyar dolarlık gelir hedefleyen turizmcinin gözü 'orman tasarısı'nda

50 milyar dolarlık gelir hedefleyen turizmcinin gözü 'orman tasarısı'nda

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - 2624 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, Hazine arazilerinin yanı sıra ormanları da turizm yatırımlarına açacak şekilde yeniden düzenleniyor. Arazi ve ormanlarda nihai tahsis yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devrediliyor. Düzenleme, Anayasa Mahkemesi'nin 7 Mayıs 2007'de verdiği iptal kararı nedeniyle yapılıyor. Yüksek mahkeme 2624 sayılı kanunun "ormanlarla" ilgili 8. maddesinin devir yetkisini idareye bırakan hükümlerini iptal etmiş, kanunun Anayasaya uygun hale getirilmesi için hükümete 1 yıl süre tanımıştı. TBMM'de tali komisyonda incelenerek son şekli verilmek üzere Bayındırlık Komisyonu'na sevk edilen hükümet tasarısı, illerde orman vasfını koruyan veya orman sayılan alanların yüzde 1'ini aşmamak şartıyla turizm yatırımlarına tahsisini öngörüyor. Bu alanlardaki "esas inşaat emsal değeri" de yüzde 30'u geçemeyecek. Yanı sıra yapılaşma nedeniyle ağaç kesimine uğrayacak ormanları yenileme yükümlülüğü de yeniden düzenlendi. Hükümetin tasarısında bu yükümlülük doğrudan yatırımcılara verilirken, tali komisyonda değiştirildi. Buna göre, yatırımcılar kendilerine tahsis edilen orman alanının 5 katı büyüklüğünde bir alanın ağaçlandırılması ve 5 yıllık bakımı için gerekli bedeli, Orman Genel Müdürlüğü'ne ödeyecek. Yeni orman tesisi genel müdürlükçe gerçekleştirilecek. Bu hafta DÜNYA Mikro Politika'ya yansıttığımız değerlendirmeler, turizm yatırımcıların ve sektörün uzun süredir bekledikleri düzenlemelerden memnun olduklarını gösteriyor. Çevreciler tepkili. Muhalefet milletvekilleriyse turizm yatırımlarının teşvikini gerekli bulmakla birlikte, tasarının özellikle ormanlar konusunda Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararıyla uyumlu olmadığı kanısındalar. Belek turizme açılmasaydı hâlâ bataklık olarak kalırdı Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) Başkanı Cemil Uğurlu: Tasarı gerekçesinde yer aldığı gibi sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak ve 12 aya yayılmasını teminen farklı turizm türleri için, tesisin bulunduğu alanın fiziki ve doğal durumu nedeniyle başka yerde yapılmasının mümkün olmaması, termal kaynak, yeterli rakım, iklimsel ve çevresel gereklilik gibi zorunluluklarla alternatif alan bulunmaması halinde, belirli kısıtlama ve koşullarda orman arazilerinin turizm yatırımlarına tahsis edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bizler zaten çevreye duyarlı bir anlayışla çalışmayı hedef edinen turizm yatırımcıları olarak yatırımlarımızı 'koru-kullan' prensibiyle yapıyoruz. Ayrıca dünyada da aynı anlayışla orman alanları turizm yatırımlarına tahsis edilmekte. Bu sene Belek'te 261 yangında, Belek'e tahsis edilen arazinin yaklaşık 2 katı kadar orman yandı. Ödenek yetersizliğinden seyreltme çalışmaları yapılmayan bölgelerde ağaçların çok sık olması nedeniyle yangınlara müdahalelerde gecikmeler olduğu bir gerçek. 2023 yılında 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir hedef aldığımıza göre, turizm yatırımlarının önüne engeller getirilmemeli. Bugün marka olma yolunda ilerleyen, dünyanın en iyi golf beldesi seçilen Belek, turizm yatırımlarına açılmamış olsaydı hâlâ sazlık ve bataklık bir yer olarak kalırdı. Tasarıyı sektör olarak bu şekliyle destekliyoruz Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut: Turist sayımız, yatak kapasitemiz inanılmaz şekilde büyüyor. Onun için mevcut kanunlarda değişiklikler gerekiyor. Yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Bu değişiklikler sadece Turizmi Teşvik Kanunu'nda değil, diğer bazı kanunlarda da gerekiyor. Teşvik Yasası'nı çok önemsiyoruz. Sektöre yüksek katkısı olacak. Tasarı orman arazileri konusunda eleştiriliyor. Ancak belli kısıtlamalar var. Turizme tahsis edilecek alanlar, il genelindeki toplam orman sayılan yerlerin yüzde 1'ini geçemeyecek. Tasarının bu şekilde çıkmasını sektör olarak destekliyoruz. Koruma-kullanma dengesi kesinlikle gözetilmeli. Bu konuda en hassas olan bizleriz, ama belli yerlerde devletin konaklama dışında farklı turizm türleri için de arazi üretmesi gerekiyor. Tahsis mekanizmasının işlemesi gerekiyor. Bakanlığa kontrollü tahsis yetkisinin tekrar verilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz. 2023'te 50 milyon turist ağırlamayı hedefliyoruz. 2010'da 30 milyon barajı aşılır. Belediye belgeliler dahil yatak kapasitemiz 1 milyona yakın ama sezon uzar, doluluk artarsa mevcut kapasitemizle çok daha fazla turisti ağırlayabiliriz. Parlamento çevrecilerden daha az çevreci değil AKP Samsun Milletvekili, TBMM Bayındırlık Komisyonu Başkanı Mustafa Demir: Düzenlemenin hedefi özellikle orman alanlarının kullanılarak korunması. Hükümetin talebini son derece doğru buluyoruz. Ama hukuki ve sistem açısından içindeki dengelere bakıp karar vereceğiz ve gerekli katkıyı sağlayacağız. Nihayetinde Meclis karar verecek. Orman alanlarının kullanılması noktasında, neden bu kadar kullanmayalım gayreti içinde olduğumuzu anlamak mümkün değil. Geçmişte kullanmadığımız ormanları kaybetmedik mi? Ama ormanları bizlerden çok daha fazla koruduğunu düşünen bazı çevreci yaklaşımları da doğru bulmuyoruz. Bu düzenlemeleri yapan hükümet ve parlamento çevrecilerden daha az çevreci değil. Kamu yararına uygun kullanımı temin etmek gerekiyor. Bunu yapmazsak kullanmadığınız değerler başkaları tarafından heba edilir, korunmaz. Ama bir düzen getirir; kamu yararını temin eden bir kullanımla önünü açarsanız, bundan toplumun tüm fertleri yararlanır. Kayak deniz üstünde, çölde olmuyor, kayak alanı yağış alan dağlık ve ormanlık alanda kurulabiliyor. Görüyoruz: Alplerde orman içine kayak tesisi kurmuşlar, etrafındaki ormanı koruyarak yatırımı yapıyorlar. Sağlık turizmi, termal turizm de ancak ormanlık alanda gerçekleştirilebiliyor. Bunlarda tutucu davranmamak, çevreye zarar vermeden önünün açmak, koruyarak kullanmayı ilke edinmek lazım. Yatırımların karşısında durmak istemiyoruz CHP Mersin Milletvekili TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Vahap Seçer: Biz temelde bu tür yatırımlara karşı durmak istemiyoruz. Turizm ülkeye önemli istihdam sağlayan sektörlerden birisi. Türkiye pek çok tarihsel ve kültürel zenginliklere sahip. Ancak, orman denilince insanlar haklı olarak olaya kuşkulu yaklaşıyorlar. Çünkü bu konuda Türkiye'nin karnesi kötü, orman alanları ve doğal kaynaklar maalesef yürütmenin, bürokrasinin, birilerinin istismarı sonucu talan ve yok edilmiş. Burada amaç orman arazilerini turizm yatırımlarına tahsis etmek. İlk bakışta ürkütücü görünmekle birlikte yasa incelendiğinde, özellikle birinci derecede Hazine mülkiyetinde olan yerler; yeterli Hazine arazisinin bulunmadığı durumlarda orman sayılan yerler belirli turizm dallarına ayrılabilecek. Sağlık turizmi, termal turizm yada kış turizmi yapacaksanız bunları her yerde yapamazsınız. Ancak belli sınırlamalar var. Tasarıda ortadan kaldırılan ağaç sayısının aynı bölgedeyse 2 katı, farklı bölgedeyse 4 katı ağaç dikilmesi öngörülüyordu. Biz Tarım Komisyonu'nda ağaç sayısı yerine tahsis edilen orman alanının 5 katı kadar orman alanının ağaçlandırılması ve bakımı için para ödenmesi şeklinde değiştirdik. Alan kriterini getirdik; 10 dekarsa 50 dekar alanın ağaçlandırma bedeli ve bakım ücreti ödenecek. Mersin Milletvekili Vahap Seçer olarak desteğimi veriyorum. İptal gerekçeleri tamamen karşılanmıyor CHP Trabzon Milletvekili, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Mehmet Akif Hamzaçebi: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sadece orman arazilerinin tahsisine ilişkindi. Yapılan düzenleme bu boşluğu gidermeye yönelik ama mahkemenin gerekçelerinin bir kısmı karşılanmamış. Her ne kadar orman arazilerinin turizm yatırımlarına tahsisine yönelik sınırlamalar getiriyorsa da iptal gerekçesi tamamen karşılanmış olmuyor. Özellikle 'benzeri yatırımlar' denmek suretiyle kapsam olağan üstü ölçüde genişletiliyor. Anayasa Mahkemesi ormanın korunması şartını arıyor. Çünkü kamu yararı var. Turizm yatırımlarında da kamu yararı var. Bu iki yararın kıyaslanması gerekir. Tasarıda sayılan ve sınırları belirtilen yatırım türleri de var. Örneğin sağlık, kış turizmi, eko turizm gibi sınırların çizilmesi doğru. Ama diğer bazı türlerde sınırlar yeterince çizilmiş değil. İkincisi, arazilerin tahsisine ilişkin ihale ya da tahsis usulü ilkelerinin yasada olması gerekiyor. Bu da tasarıda belirtilmemiş. Tasarı, bu hususlar düzeltilerek daha iyi hale getirilebilir. Hem turizmi teşvik eden hem de ormanları koruyan bir yapıya kavuşturulabilir. Acelecilik ve belirsizlikler hakim MHP İzmir Milletvekili, TBMM Bayındırlık Komisyonu üyesi Ahmet Kenan Tanrıkulu: Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerine uyulmamış. Hukuki sıkıntı var. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na en geç bir ay içinde tahsis öngörülüyor. Bu bende kuşku uyandırdı. Tahmin ediyorum, tekrar Anayasa Mahkemesi'ne giderse yürütmeyi durdurma ya da iptal kararından önce tahsisle ilgili her şey tamamlanacak. Hukuka karşı hile söz konusu olacak. Acelecilik uygulama açısından bir sıkıntı oluşturabilir. Bir de bir ilin orman varlığının yüzde 1'ini geçmemesi konusunda bir ilke, ölçüt ve kriter yok; hangi yatırım tipi nasıl olacak belli değil. Tarım Komisyonu'nda ağaç dikilmesi yerine parasının verilmesi yönündeki değişiklik fiyasko. Sadece parasal düzenleme getiriliyor. Yanlış bir algılama var: Orman, ağaç kesildikten sonra başka bir yere orman dikmek demek değildir. Bir yere ağaç diktiğinde orası orman olmuyor. Eko sistemin yeniden oluşması, ormandaki diğer endemik bitkilerin, canlıların, bitkisel ve hayvansal varlığın oluşması bambaşka bir şey, çok uzun yıllara mal olan bir durum. Dolayısıyla bunların ikisini birbirine karıştırmamak gerekiyor. Tarım Komisyonunun böyle bir endişeyi taşıması gerekirken dile getirmemesi ilginç. Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçelerinin tek tek gözden geçirilerek hukuki engellerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Ayrıca birçok konu yönetmeliğe bırakılmış. Oysa önemli konuların yasada yer alması gerek. Kötü niyetli bir düzenleme TEMA Vakfı Hukuk Müşaviri Ömer Aykul: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı 8. maddenin ormanlarla ilgili bölümünü ilgilendiriyor. Aslında ormanların başka amaçla tahsisini düzenleyen Orman Kanunu'nun 17. maddesinin 3. fıkrası Anayasa Mahkemesi'nce 2002'de bir kere daha iptal edilmiş, sonra yeni bir maddeyle doldurulmuştu. Kararın özüne baktığımız zaman şunu görüyoruz: Anayasa Mahkemesi 'ormanlar yaşamın kaynağıdır. Türkiye'de ormanlar en çok tahrip edilen, en çok tecavüze uğrayan yerlerdir. O nedenle de Anayasa'nın başta 169. maddesi olmak üzere Orman Kanunu ile çok özel bir rejime tabi tutulmuşlardır" diyor. Türkiye ormanlarının yüzde 93'ü doğaldır. Ormanın ağacını kesip bir başka yerde ağaç dikmekle orman olmaz. Orman bir eko sistemdir, başka yere ağaç dikerek yaptığınız şey ise ağaçlıktır. Orman toprağın kaynağıdır, toprağı oluşturur. Suyun kaynağıdır içme suyunu oluşturur, Oksijeni yaratır, bu üçünü birleştirdiğimizde zaten yaşam bu üçünden çıkıyor. Kanun metni, Anayasa Mahkemesi'nin zorunluluk ve sınırları mutlak belirleme ilkesi yerine, hiç bir boşluk bırakmayacak şekilde ormanları her şeyiyle turizme tahsis edecek kötü niyetli bir düzenleme. Mahkemenin hem geçen yıl hem de 2002'deki ilkelerini dolanmaya yönelik bir girişim. Kanaatimizce böyle bir yasa çıkarsa Anayasa Mahkemesi'nden bir kere daha döner. Tasarı ne getiriyor? . Hazine'ye ait yerler Maliye Bakanlığı'nca Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilecek. Hazine adına tescili yapılmamış devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle, kapanan yollar ve yol fazlalarının resen tescili, talep tarihinden başlayarak en geç 1 ay içinde tamamlanacak. . Hazine mülkiyetinde yeterli alan yoksa Orman Kanunu'na göre orman sayılan yerler de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsis edilecek. Tahsisler şu tür yatırımları kapsayacak: - Sağlık turizmi, kış turizmi, eko-turizm, golf turizmi; - Kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyılar; - Uluslararası yarışmaların yapılabileceği turizm amaçlı spor tesisleri; - Bu turizm çeşitlerinin benzerlerinin gerçekleşmesine imkan sağlayan yerler. . Ormanlarda turizme tahsis edilecek alan, ildeki ormanların yüzde 1'ini geçemeyecek. . Yapılaşmaya esas inşaat emsal değeri 30'u aşamayacak. . Ağaç kesilmesi durumunda, tahsis edilen ormanlık alanın 5 katı alana ağaç dikilmesi, bu ağaçların 3 yıllık bakımının yapılması için gerekli tutar, Orman Genel Müdürlüğü'ne ödenecek. Bu gerçekleşmezse, tesise ait turizm yatırımı veya işletmesi belgesi iptal edilecek. . Bakanlık, tasarrufuna geçen taşınmazları Türk ve yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilere tahsis edebilecek. . Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının gerekçesinin yayımlandığı 24 Kasım 2007'den önce, bakanlık tarafından tahsis işlemi yapılmış bulunan ancak irtifak hakkı kurulamayan yatırımcılar içinde geçici bir maddeyle düzenlemeye gidilmekte. Ön izin ve kesin tahsis aşamasındaki orman sayılan yerlere ilişkin verilen izinler için 30 gün içerisinde talepte bulunulması halinde kanun hükümlerine uygunluğu tespit edilen tahsislere kaldığı yerden devam edilecek. . Bu durumda Antalya'da 21, Mersin'de 12, Muğla'da 8, Kars'ta 4, Bursa'da 3, Kayseri, Bolu, Aydın, Isparta ve Kütahya'da birer olmak üzere 53 tesis bulunuyor.