7.5 milyon hane ve iş yeri 'dönüştürülecek'

Bakan Özhaseki, "Yılda 500 bin bağımsız birim olmak üzere tam 7,5 milyon hanenin ve iş yerinin dönüştürülmesini hesaplamaktayız" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşümde yeni prensip kararları belirlediklerini bildirerek, "Yerinde dönüşüm esas olacak. Yani vatandaşa yerinde dönüşüm teklif edilecek; başka mahallelere taşınmaktan bahsetmeyecektir. Evi yıkılan her vatandaşa mutlaka bir ev verilmesi hususu da bizim benimsediğimiz prensiplerin başında gelmektedir." dedi.

Özhaseki, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının 2018 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un beş yıllık uygulama döneminin geride bırakıldığını anımsattı.

Kentsel dönüşüm çalışmalarında tek düze yapılardan oluşan yerleşimler yerine çevresel, ekonomik ve sosyal ilkeleri dikkate alarak yapılacak dönüşüm uygulamaları ile sürdürülebilir ve yüksek standartlara sahip yaşam alanlarının üretileceği modeller geliştirdiklerini belirten Özhaseki, "Binlerce yıllık şehirlerimizi bir misyon belirleyerek, kadim medeniyetimizin en güzel örneklerini yansıtan yeni yaşam alanlarına dönüştürmeyi hedefliyoruz." ifadesini kullandı.

Özhaseki, Bakanlık olarak, 5 yıllık kentsel dönüşümle ilgili çalışmalardan çıkarılan sonuçlar doğrultusunda, birtakım yeni prensip kararları aldıklarını söyledi.

"Evi yıkılan her vatandaşa ev verilmesi" prensibi

Alınan yeni prensip kararlarına ilişkin Özhaseki, "Birincisi, yerinde dönüşümün esas olacak. Yani bundan sonra vatandaş karşısına çıkan herkes yerinde dönüşümü teklif edecektir, vatandaşa başka mahallelere taşınmaktan bahsetmeyecektir. İkincisi, evi yıkılan her vatandaşa mutlaka bir ev verilmesi hususu da bizim benimsediğimiz prensiplerin başında gelmektedir." diye konuştu.

Söz konusu kararlar kapsamında çalışılacak üçüncü noktanın rezerv alanlarla ilgili olduğunu aktaran Özhaseki, "En çok ihtiyacımız olan rezerv alan olarak tüm Türkiye'deki kamu arazileri de yeniden gözden geçirilerek değerlendirilmektedir. Bu konuda söyleyeceğim bir başka nokta da rezerv alanlarda oluşturulacak yeni yerleşim yerleri, hepimizin özlediği mahalle esaslı olacaktır. Mahallelerde daha yatay mimari, sosyal donatı alanları mükemmel hesaplanmış, insan odaklı planlamalar yapılacaktır." dedi.

Mehmet Özhaseki, diğer prensip kararlarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Bir başka prensibimiz de yeni yerleşim yerlerine taşınacak insanlara en riskli binalarda oturanlardan öncelik verilmek üzere tekliflerde bulunulacaktır. Sonra afete maruz kalabilecek yerlerdekilere yani dere kenarı hatları gibi bölgelerde oturanlara teklifler yapılacaktır. Bir başka prensibimiz de bundan sonra boşaltılan yerler yani mahallesinde riskli gözüktüğü için yapısı yıkılan kimin yeri varsa işte orada, özellikle İstanbul'da bu yerler herhangi bir şekilde rant uğruna satılmayıp sosyal donatı alanı olarak, yeşil alanlar ve vatandaşın ihtiyaç duyduğu alanlar olarak kullanılacaktır. Bütün bu uygulamalarımızı kendi içimizde bir prensip haline dönüştürüp yeni yasaya dercediyoruz. Eğer bunun dışında uygulayan belediyeler varsa onların da planlarına müdahil olmaktayız."

"Bazı noktalarda belediyelerimizden kaynaklı tıkanıklıklar yaşanmaktadır"

Özhaseki, Türkiye genelinde 3 milyondan fazla vatandaşın can güvenliğini teminat altına alacak dönüşüm faaliyetlerini başlattıklarını, bunun da yaklaşık bir milyon 100 bin bağımsız konuta karşılık geldiğini dile getirdi. 52 ilde yüz binlerce kişiyle dönüşüm çalışmaları kapsamında masaya oturduklarını belirten Özhaseki, görüşmelerde vatandaşları bilgilendirdiklerini, yönlendirdiklerini ve uzlaşmaya davet ettiklerini anlattı.

Özellikle belediyeden kaynaklı oluşan yanlış uygulamalara da el koymaya devam ettiklerini vurgulayan Özhaseki, "Kentsel dönüşümde aslında bazı noktalarda belediyelerimizden kaynaklı olarak tıkanıklıklar yaşanmaktadır. Bunların birçok örneği var. Başta Fikirtepe bölgesinde olmak üzere sorunlu alanlarda vatandaşımızın mağduriyetini giderebilmek adına çözüm ortağı olarak da devreye girmekteyiz. Tüm bu çalışmalarımız kapsamında ülke genelinde 2 milyar 165 milyon lirası kira yardımı olmak üzere proje desteği, faiz desteği olarak toplam 5 milyar lira kaynak kullanılmıştır. Bu kaynak iktidar ve muhalefet ayrımı gözetilmeksizin tahsis edilmektedir." bilgisini paylaştı.

Mehmet Özhaseki, Türkiye nüfusunun yüzde 71'inin, toprakların da yüzde 66'sının 1. ve 2. derece deprem kuşağında bulunduğuna dikkati çekerek, Türkiye'de son yüzyılda 6 ve üzerinde 56 deprem gerçekleştiğini, depremlerde 100 bin can kaybının yaşandığını ifade etti.

"7,5 milyon hanenin ve iş yerinin dönüştürülmesini hesaplamaktayız"

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, bir an önce afetlerde oluşacak zararların azaltılması, çarpık ve düzensiz kentleşme sorunlarının çevre ile uyumlu, estetik, özgün mimari özelliklere sahip yapılaşmayla giderilmesi, altyapı yetersizliklerinin ortadan kaldırılması, dikey mimariden yatay mimariye geçilmesiyle modern, yeşil ve akıllı şehirlerin oluşturulmasını hedeflediklerini söyledi.

Özhaseki, "Önümüzdeki 15 yıl içerisinde inşallah ortaya koyduğumuz prensipler devam edecek olursa yılda 500 bin bağımsız birim olmak üzere tam 7,5 milyon hanenin ve iş yerinin dönüştürülmesini hesaplamaktayız." diye konuştu.

1939'da Erzincan'dan başlayan deprem zincirinin 60 senede Gölcük'e kadar ulaştığına işaret eden Özhaseki, şöyle devam etti:

"Aynı fay hattı üzerinde yaşanan depremlere baktığımızda hepsinde 7'nin üzerinde şiddette bir deprem olduğunu görmekteyiz. 1999'da meydana gelen iki büyük depremden kaynaklanan kayıplardan sonra İstanbul için ayrıntılı risk analizlerine dayalı, depreme hazırlanma ve afet planlaması çalışmaları yapılması gündeme gelmiştir. 6306 Sayılı Kanun kapsamında İstanbul ilimizde, 20 ilçede, 53 adet riskli alan ilan edilmiştir. Bu alanların toplam büyüklüğü 13 bin 500 hektar olup, 120 bin bağımsız birim dönüşüm kapsamına alınmıştır. Riskli yapı olarak da tespitlerde 252 bin bağımsız birim tespiti yapılmış olup, toplamda 1 milyon 200 bin kişi dönüşüm kapsamında sağlıklı, güvenli ve nitelikli konutlara kavuşmuş olacaktır."

Özhaseki, ayrıca İstanbul'da ilan edilen riskli alanlarda belediyelere destek olarak proje hizmet alımları ve kamulaştırma için 280 milyon lira, hak sahiplerine destek olarak da 1 milyar 51 milyon lira kira yardımı olmak üzere toplamda 1 milyar 336 milyon lira kaynak kullanıldığını bildirdi. İstanbul'da hedefin 15 yıl içerisinde bütün riskli binaların dönüştürülmesi olduğunu vurgulayan Özhaseki, bu kapsamda 202 milyon civarında bağımsız birimin dönüştürülmesini düşündüklerini ifade etti.

"İstanbul'un mevcut yapılaşma durumu göz önüne alındığında, sıkışmış kentsel dokunun yerinde dönüştürülmesi, sadece yapıları güvenli hale getirecek ancak yaşanabilir mekanların oluşturulmasının önünde büyük engel teşkil edecektir." diyen Özhaseki, bu çerçevede İstanbul'da afet riski altında olan alanların sıkışık kent dokusundan kurtarılması, yeterli ve sağlıklı altyapı ile sosyal donatı imkanlarına kavuşturulmasını sağlamak maksadıyla yeni rezerv alanlarının belirlendiğini ve bu alanlarda planlama çalışmalarının yürütüldüğünü belirtti.

Özhaseki, bu kapsamda 2012'de çıkan yasa ile kentsel dönüşümde oldukça yol alındığını fakat uygulamada ortaya çıkan aksaklıklardan da ders çıkararak yeni bir yol haritası belirlediklerini dile getirdi.

"7 bölgede yaklaşık 26 bin konut inşa edilmektedir"

Bakan Özhaseki, terörden etkilenen bölgelerde yaşanan çatışmalar sonucunda 70 bine yakın bağımsız birimin hasar gördüğünü, bunların 40 bininin az hasarlı olduğunu, 30 bine yakın hanenin de kullanılamaz hale geldiğini anlattı.

Özellikle terörün yoğun bir şekilde yaşandığı bölgelerde çalışmaların tüm hızıyla sürdüğünü aktaran Özhaseki, çalışmalarda öncelikli olarak ağır hasarlı yapıların yıkımının gerçekleştirildiğini sonrasında da yeni konutların yapımına başlandığını anımsattı.

Özhaseki, "Özellikle Bakanlar Kurulumuzda ilan edilen riskli alanlar ile Bakanlığımızca belirlenen rezerv yapı alanlarında konutların büyük bir kısmını tamamlamak üzereyiz. Şu aşamada bahsedilen 7 bölgede yaklaşık 26 bin konut inşa edilmektedir. Tamamlanan konutlar için kura çekimi yapılarak vatandaşlarımıza peyder pey teslim edilmektedir. Amacımız burada bölgedeki vatandaşlarımıza belli standartlarda konut üretmek değil aynı zamanda bölge mimarisi ve yaşam tarzına uygun konutlar da üretmektir." ifadesini kullandı.

İmar planlarının revize edildiğini, altyapı yenileme çalışmalarında sona gelindiğini, 7 bölgede toplam bin 127 kilometre içme suyu, 507 kilometre kanalizasyon hattı çalışmalarına başlandığını söyleyen Özhaseki, bölgedeki çalışmaların toplam maliyetinin de 10 milyar lira civarında olacağını aktardı.

Diyarbakır'daki çalışmalar

Bakan Özhaseki, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde kısmi kanalizasyon, yağmursuyu ve içme suyu iletim hatları yapım işi inşaatlarının bitme aşamasına geldiğini, Gazi ve Melik Ahmet caddelerindeki bin 391 iş yerinin sokak sağlıklaştırması kapsamına alındığını belirterek, "İnşallah 2-3 ay içerisinde buradaki çalışmalar da tamamıyla bitecektir. Ayrıca zarar gören 16 tarihi eserin de restorasyon çalışması kapsamında hızla bitirilmesi için gayret edilmektedir." diye konuştu.

Sur bölgesinde belirlenen rezerv yapı alanlarında konutların yapımına devam edildiğini bildiren Özhaseki, "Bunlardan Çölgüzeli ve Üçkuyular mevkisinde toplam 5 bin 637 adet konut inşa edilmektedir. Bunlardan 800'ü tamamlanmış, 2 bin 768 adedi yıl sonunda, 2 binden fazlası da 2018 yılı içerisinde, birkaç ay içerisinde bitirilecektir." bilgisini verdi.

Özhaseki, Hz. Süleyman Cami çevresindeki 115 dönüm alanda Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca onaylanan proje kapsamında 1. etap yapım işinin de tamamlandığını kaydetti. Özhaseki, Suriçi bölgesinde geleneksel dokuya uygun konutların proje-yapımı için avan ve kesin projelerin hazırlanarak yapım işine başlandığını belirterek, burada yapılan bütün sivil mimari örneklerinin koruma amaçlı imar planına uygun olacağının altını çizdi.

Yürütülecek çalışmalarda Kentsel Tasarım Rehberi'ni dikkate aldıklarını aktaran Özhaseki, akşamdan sabaha yapılacak konutlara da asla izin vermediklerini vurguladı.

"En geç 6 ay içerisinde evini almayan vatandaş kalmayacak"

Bölgede yıkılan evler içerisindeki eşya bedellerini evlerin hasar bedellerinin yüzde 12'si olarak belirlediklerini anımsatan Özhaseki, "Şu anda Diyarbakır'da yapılan bu çalışmalarla neredeyse 900 milyon liraya yakın bir yatırım yapılmıştır. Diğer il ve ilçelerdeki çalışmalarımız da son sürat devam etmektedir. Bazı bölgelerde evleri bitirdik vatandaşa teslim ediyoruz. Bazı bölgelerde bir iki ay içerisinde bitecek. En geç 6 ay içerisinde evini almayan vatandaş kalmayacak." dedi.

Bakan Özhaseki, vatandaşlara, evini terk ettiği günden yeniden evinde oturabileceği güne kadar kira yardımında bulunduklarına da dikkati çekti.

Bu konularda ilginizi çekebilir