'AB ile Serbest Ticaret Anlaşmamızı genişletmek istiyoruz'

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Anadolu Ajansı'nın "Global İletişim Ortağı" olduğu "İnovasyon Ekonomisi ve Yatırım Ekosistemi" temalı 20. Uluslararası İş Forumu'nun (IBF) açılışındaki sunumunda Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Küresel zorluklardan ve Türkiye'nin bu duruma nasıl adapte olduğundan bahseden Şimşek, küresel büyümenin artık uzun dönem ortalamaların çok altında olduğunu, düşük büyüme ortamında bulunulduğunu söyledi. Şimşek, OECD'nin bu durumu 'Dünyanın düşük büyüme kapanına kapılması' olarak tanımladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Türkiye son 14-15 sene oldukça iyi gitti. Gerçek Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesini görebiliyoruz. Çin ve Hindistan dışında bütün gelişmekte olan pazarların üstünde kaldı Türkiye GSYH büyümesinde. Çin ve Hindistan'ı dahil etmediğimizde Türkiye'nin oldukça iyi gittiğini söyleyebiliriz. Ve bu, jeopolitik zorluklara, çatışmalara, terör saldırılarına, bazı dahili politik meselelere, avro bölgesindeki borç krizine rağmen gerçekleşmiş bir durum.

Türkiye olarak biz küresel ve bölgesel entegrasyondan yanayız. Körfez ülkeleri ile Serbest Ticaret Anlaşması çabalarımız var. AB ile bir Serbest Ticaret Anlaşmamız var, bunu genişletmek istiyoruz. Bunun içerisine hizmet sektörü, tarım, kamu tedariki de dahil olsun istiyoruz. ABD, Almanya, Fransa'daki seçim döngüsü tamamlandıktan sonra, Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması tekrar rayına oturacaktır."

"Daha fazla küresel ve bölgesel ticari entegrasyondan yanayız"
Ticaretin büyümenin motoru olduğunu belirten Şimşek, küreselleşme ve ticaretin faydalarının eşit şekilde dağıtılması ve politika yapıcıların buna değinmesi gerektiğini dile getirerek, "Biz daha fazla küresel ve bölgesel ticari entegrasyondan yanayız." ifadelerini kullandı.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, dünyanın yaşadığı zorluklar içinde Türkiye'nin kendi küresel ticaret payını büyüttüğüne işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Bizim ihracat rakamlarımız yaklaşık ikiye katlandı, benzer şekilde AB Bölgesi'nde pazar payımız arttı. Türk ihracatı oldukça dirençli oldu. Türkiye aslında çok da fazla rekabet avantajını kaybetmedi. Yine ihracat yaptığımız pazarları çeşitlendirdik, ihracat yaptığımız ülkeler arttı.

Bir de düşük küresel enflasyon konusu var ki, normalde düşük enflasyon iyi bir şey. Ancak küçük kar marjları, küçük büyümeler olduğunda küçük enflasyon mesele haline gelebiliyor. Türkiye'de enflasyonu tek hanelere düşürdük ve burada tutmayı başardık. Ama bu yine de bu görece olarak yüksek bir rakam ve enflasyonu düşürmek için katetmemiz gereken çok yol var."

Küresel anlamda çok değişik zamanlardan geçildiğini belirten Şimşek, küresel finansal krizin ardından parasal anlamda çok ciddi genişleme olduğunu anlattı.

Türkiye'nin güçlü bir parasal pozisyonu olduğunu dile getiren Mehmet Şimşek, "Bir önceki 10 yılın sonunda Türkiye sınırdaydı ve biz bunu düzelttik. Türkiye'nin artık çok güçlü bir hükümet bilanço tablosu var. Başka ülkelerle kıyasladığınızda geçtiğimiz sene dengeli olan bir hükümet bütçemiz vardı. Güçlü bir bilançomuz var, bu da bizim küresel ve yerel şoklara karşı rahat tepki verebilmemizi sağlıyor. Darbe girişimi ve terör saldırılarına, jeopolitik gerilimlere sorunlara, iç politikadaki meselelere rağmen Türk ekonomisi dirençli oldu." diye konuştu.