Adıyaman'da göç tehlikesi: Fabrikalarda kapasite yüzde 15'e düştü

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Gani Bereket, Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrası kentteki fabrikaların göç nedeniyle yüzde 15 kapasite ile çalışabildiğini söyledi. Bereket, “Üretimin arttırılması için organize sanayi bölgelerine konteyner kentler kurulmalı” dedi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin yıktığı şehirlerden Adıyaman’da enkaz kaldırma çalışmaları sürerken yoğun göç, tehlike sinyali veriyor.

Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Gani Bereket, göçün durması için acil önlem alınmasını isteyerek, “Hayalet şehir olmaya başladık. Şu anda en büyük sorun göç. Fabrikalarımız yüzde 15 kapasite ile çalışıyor, çünkü eleman yok. Üretimin arttırılması için organize sanayi bölgelerine konteyner kentler kurulmalı. Bu nedenle çok acil eylem planı yapılması lazım” dedi.

Milliyet gazetesinden Namık Durukan ve Hüseyin Altun’un haberine göre; Bereket şunları söyledi:

- İş dünyasından baktığımız zaman, ekonomik iş sahasına baktığımız zaman en büyük sorun göç. Göçü çok acil önlememiz gerekiyor. Göçü önlemek için gerek kalifiye insanların, gerek işçilerin, sahada çalışan insanların barınma sorunlarını halletmemiz gerekiyor. Dolayısı ile bizim hala çadır ve konteyner sorunumuz var. Çok ağır ve yavaş ilerliyoruz. Bunun için bir alt yapı gerekiyor. Çok hızlı bir şekilde yapılması lazım. Çünkü insanlar her geçen gün bu şehri terk etmeye başladı ve hayalet şehir olmaya başladık. Bir yaşam kaygısı ve korkular ile şehri terk etmeye başladı insanlar.

- En başta mevcut işletmelere yoğunlaşmalıyız. Organize sanayimiz kent merkezlerindeki işletmeler kadar yara almadı. Bizim dört tane organize sanayi bölgemiz var. Ortalama on beş ile yirmi adet üretim fabrikamızda sorun var. Mevcut olan, üretim yapabilen fabrikalarımız şu an yüzde on beş kapasite ile çalışıyor. Çünkü eleman yok. Elemanlar kendi derdine düştü. Adıyaman’da evinde cenazesi olmayan insan yok. Herkesin evinde bir cenaze var ve bir adet oturulabilir ev yok.

- Göç önümüzde büyük bir engel. Bu göçü önleme adına, çok acil insanca yaşanabilir bir çözüm bulmamız lazım. Hastalık sorunu çıkıyor. Su yok, daha yeni yeni verilmeye başlandı. Bu negatifler üst üste gelince ileride beklediğimiz sorunlar yeniden çıkacak. Özetle üretime katkıda bulunan insanların daha sağlıklı, yaşanılabilir, konforlu ve güvenli yerlerde yaşamaları lazım ki bu göçü önleyelim.

- Bir de o insanları buraya çekmek için cazibe yaratmak gerekiyor. Konuşuluyor iş dünyası ve ekonomistler arasında ‘Bir maaş bizden, bir maaş devletten’ diye. Katılıyorum, mantıklı bir şey ama bu altı ay sonra bitmesin. Bu şehir yeniden inşa edilene kadar bu tarz desteklerin asla eksilmemesi lazım. Buraya özel bir teşvik paketi lazım. Çünkü kimse memleketini terk etmek istemez kolay kolay..

- Üretime katkıda bulunmak için organize sanayi yerlerine konteyner kentler kurmalılar. İsteğimiz şu ki, Türkiye’de ki gündem ne olursa olsun buradaki insanlar unutulmasın. Burada asrın felaketi yaşandı. İki tane Yunanistan alanını kaplıyor ama depremde en büyük zararı gören şehirlerden bir tanesi Adıyaman. Zaten ekonomisi kısıtlı. Şehir merkezinde bir tane esnaf, tüccar kalmadı. Bu insanların bir şekilde ayağa kalkması için çok büyük teşviklerin verilmesi lazım. Aksi takdirde Adıyaman, ölü şehir olacak, Adıyaman’ı haritadan silin.

- Adıyaman, ülkesine büyük diyetler vermiş bir şehirdir. Yıllar önce ülkesine bir ilçesini ve 200 civarında köyünü bağışlamış bir şehirdir. Ülkenin Adıyaman’a bir diyet borcu var, inşallah ülkemiz de borcunu en iyi şekilde gösterir.

Bu konularda ilginizi çekebilir