Akçay: 'Üretim depoda dursun' mantığı kaybettirir

"Türkiye'deki şirketlerin en büyük problemi stok yönetimi" Garanti Eğitim CEO'su Akçay, 'Üretelim depoda dursun' mantığıyla hareket edilmemesi, planlı bir üretim modelinin benimsenmesi gerektiğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Gıda, plastik, ambalaj lojistik, beyaz eşya başta olmak üzere bir çok alanda üretim yapan firmalara endüstriyel eğitim ve danışmanlık hizmeti sunan Garanti Eğitim CEO'su Gürcan Akçay, şirketlerin üretim ve sipariş dengesini iyi tutturması gerektiğini vurguladı. 

Bugüne kadar Bodrum Havalimanı Dış Hatlar Terminali, Bezmialem Üniversitesi, Toyotetsu gibi sektöründe büyük firmalarla çalıştıklarını belirten Gürcan Akçay, "Türkiye'de kriz anında ilk tercih çalışanı işten çıkarmak oluyor. Avrupa ve ABD'de ise bu son tercih olarak görülüyor. Çünkü hem şirketlerin yaşadığı toplum, hem de kamu yöneticileri bu konuda hızlı tepki veriyor. Türkiye'de ise işten çıkarma çok kolay sonuçlanıyor" diyor.

Akçay, şirketlerin karlılıklarında yaşanan düşüşü depo örneğiyle anlatıyor. Akçay'ın verdiği bilgilere göre: “Türkiye'deki şirketlerin en büyük problemlerinden biri stok yönetimi. Hala "Üretelim depoda dursun" mantığıyla hareket ediyorlar. Üretici ürünü tasarlarken tek amacı ürünü pakete koymak, verimli mi, değil mi, doğru miktarda mı, karlı mı, değil mi diye yeterince düşünmüyor. Bu mantıkla hareket eden şirketler, ürünün hammaddesinin ücretini peşin veriyor, işçilik ve enerji maliyetlerini ödüyor ve rafa koyuyor. Satabildiğini satıyor, satamadığı çöpe gidiyor. Son kullanma tarihi olan tüm ürünler için bu geçerli. Firmalar, satamadığı üründen dolayı karlılığı düşünce eleman çıkarmaya yöneliyor. Siparişe göre üretim yapmayı pek düşünmüyor.”

1 kişinin işini üç kişiye yaptırıyoruz

Şirketlere danışmanlık eğimi veren ve çalıştıkları şirketleri süreç sonunda kâra geçirdiklerini söyleyen Akçay, "Biz her açıdan düşünüp verimliliği artırıcı, maliyetleri akılcı yollarla azaltacak çözüm önerileri getiriyoruz. Şirketlerde üretimin işçilik maliyeti yüzde 3-10 arası değişiyor. Fakat şirketlerde kârlılık düştüğünde ilk tasarruf yöntemi olarak küçülmeye gidiliyor. Yüzde 90'lık dilime kimse bakmıyor. Yurt dışındaki şirketlerde eleman sayısı kolay kolay değişmez. Onlara daha çok operasyon süreçlerini iyileştirmeye yönelik çözümler üretiyor. Türkiye'de doğru bir ölçme sistemi de mevcut değil. 1 kişinin tek başına altından kalabileceği işlere 3 kişi görevlendiriyoruz, doğru kişiyi doğru işte görevlendiremiyoruz" diyor.

Verimlilik yüzde 80'e varabiliyor

Bu tür danışmanlıkların ne tür katkılar yaptığını da belirten Akçay, "Türkiye'de personel sayılarında yüzde 20-25 arasında bir fazlalık var. Gereksiz iş gücü basit gibi dursa da aynı iş iki kişiye verildiğinde işlerin ortada kaldığını gözlemliyoruz, bu da riskli bir durum. Firmalara yüzde 3 ile yüzde 30 arası kar sağlıyoruz. Verimlilikte ise yüzde 20 ile yüzde 80 arasında verimlilik sağlıyoruz" sözleriyle özetledi.