Altyapı hazırsa nükleer olmalı
Altyapı hazırsa nükleer olmalı
ANKARA - Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Süreyya Yücel Özden, gerekli altyapının hazırlanması halinde Türkiye'de nükleer enerjinin olması gerektiğini söyledi. Özden, enerji sektörünün bugününü anlatan ve geleceğe ait önerileri kapsayan 2005-2006 Türkiye Enerji Raporu'nu açıkladı. Türkiye'nin enerji durumunun tarafsız ve bilimsel bir şekilde incelenebilmesi için Türk Milli Komitesi tarafından geçen yıl önemli bir çalışma başlatıldığını kaydeden Özden, bu amaçla enerji ile ilgili kamu kurumları, özel sektör kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan 150 kişilik uzmanın katılımı ile 8 çalışma grubu oluşturulduğunu belirtti. Özden, 1 yıla yakın çalışmalarının sonucunda raporun iki cilt halinde ortaya çıktığını söyledi. Raporun içeriği konusunda bilgi veren Özden, enerji sektörüne ilişkin sorunların başında, yerli enerji kaynaklarının potansiyeline ve bu potansiyelin hangi sektöre ne miktarda tahsis edileceğine ilişkin genel enerji planlamasına dayalı kısa, orta ve uzun dönemli bir enerji politikasının olmayışının geldiğini söyledi. Tekelleşmeye imkan verilmemeli Yerli kaynakların bir master plan dahilinde aranmasını ve özellikle fosil kaynak potansiyelinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesini ve çeşitli sektörler içinde dengeli bir şekilde kullanımını öngören bir genel enerji planlaması yapılmasına öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayan Özden, bu planlamanın enerji politikasının temelini oluşturacağını kaydetti. Piyasada rekabet kurallarını çiğneyerek tekelleşme oluşumlarına neden olan yerli ve yabancı özel girişimlere imkan verilmemesi gerektiğini ifade eden Özden, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) görevlerinin de piyasayı düzenleyen ve denetleyen bir anlayış çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Özden, sektörün gelişimini sağlayacak yatırımlar için kalıcı ve sürdürülebilir finansmanın sağlanmasının şart olduğunu belirtti. Enerji politikasını oluştururken ekonomi, güvenlik ve dış politikaları göz önünde bulundurmak gerektiğini belirten Özden, şunları kaydetti: "Enerji politikalarının her şeyden önce sürdürülebilir hedeflere göre, çevreye uyumlu, güvenilir olması gerekir. Enerji sektörünün gerek stratejik önemi gerekse kaynakların rasyonel kullanımı için düzenleme, planlama, eşgüdüm ve denetleme faaliyetlerinin koordinasyonu açısından özerk ve dikey entegre bir kamusal yapıya ihtiyaç vardır. Linyit ve hidroelektrik potansiyelimiz bir an önce değerlendirilmeli. Doğalgaza bağımlılığımız bir an önce normal seviyelere indirilmeli. Buna paralel olarak ithalatın yapıldığı ülke sayısı çeşitlendirilmeli. Ulaştırma sektöründe alınacak önlemler ile petrol tüketimimizi süratle azaltıcı önlemler alınmalıdır. Türkiye'nin enerji envanteri çıkarılmalıdır." Özden, rapor hakkında bilgi verdikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, "Nükleer enerji konusunda ne düşünüyorsunuz" şeklindeki sorusu üzerine Özden, gerekli altyapının hazırlanması ve yeni nesil teknoloji kullanılması durumunda Türkiye'nin bu teknolojiye sahip olması gerektiğini belirtti. Enerjide kamu da yatırım yapabilmeli Özden, gelişmiş ülkelerin dahi uygulamada bir çok zorlukla karşılaştığı serbest piyasa modeline, Türkiye'nin altyapı yatırımlarını tamamlamadan ve enerji gibi finans yoğun bir sektörde bu yatırımları gerçekleştirecek gerekli mali güçte yeterli özel yatırımcılara sahip olmadan geçmesinin, bu modelin uygulanmasında bir çok sorunu beraberinde getirdiğini kaydetti. Özelleştirmenin ekonomik kalkınmada bir amaç değil, araç olarak kullanılması gerektiğini ifade eden Özden, enerji sektörüne kamunun da gerektiğinde yatırım yapmasının doğru olacağını söyledi.