Ar-Ge teşviğini 'hırsızlık' korkusuyla almıyorlar
Şirketler Ar-Ge'nin bilincine varsa da 'Gelen denetmenler projemizi çalar' korkusuyla Ar-Ge teşviklerine başvurmakta çekimser davranıyor. Denetmenler ise bu durumdan rahatsız.
Gamze ŞENER
İSTANBUL - KOBİ’lere Ar-Ge için hibe almayı kolaylaştıran danışmanlık şirketi 5G Consulting, son 2 yılda 126 projeye danışmanlık yaptı ve 60 milyon TL’den fazla hibe alınmasını sağladı. Şirketin 2013 yıl sonu hedefi ise 18 milyon TL. 5G Consulting Genel Müdürü Jülide Birol, genel kanının aksine, Ar-Ge teşviklerinden en çok büyük şirketlerin yararlandığını belirterek, küçük şirketlerin ise bazı endişeleri olduğunu söyledi. Birol, “Şirketler en çok kabul edildikleri halde hibeyi alıp alamayacaklarından endişe ediyorlar. Bir kısım firma da projesinin TÜBİTAK veya hakem olarak gelen öğretim görevlileri tarafından çalınacağını düşünüyor” dedi.
TÜBİTAK'ın proje çalması söz konusu değil
Büyük şirketlerin sahip oldukları hakların daha çok bilincinde olduğunu ifade eden Birol, “Fırsatları değerlendirme konusunda da daha kabiliyetliler” diye konuştu. Şirketlerin hibe sürecinde endişelerinden de bahseden Birol, “Ar-Ge sürecini gerektiği gibi sonlandıramazlar ise kendilerine ödenen paranın geri istenip istenmeyeceğini düşünüyorlar. Bürokratik işlemler çok olur kaygısı da bir diğer önemli sorun. ‘Bunlarla uğraşıncaya kadar oturur iki kod yazarım, daha verimli’ yaklaşımı yaygın. Bir kısım firmada projesinin TÜBİTAK veya hakem olarak gelen öğretim görevlileri tarafından çalınacağını düşünüyor. Bu konudan haklı olarak hem TÜBİTAK, hem de hakemler ciddi olarak rahatsız oluyorlar. Ayrıca bugüne kadar bu konuda yaşanmış herhangi bir örnek de yok” açıklamasını yaptı.
Bilişim Ar-Ge'de lider
Birol’a göre Türkiye’deki firmaların birçoğu Ar-Ge yapmaları gerektiğinin bilincinde. Ar-Ge konusunda en bilinçli olan sektörün bilişim olduğunu söyleyen Birol, gerekçe olarak ise bilişimin Ar-Ge harici süreçlerde de benzer sistematikleri kullanmasını gösterdi. Bir kez Ar-Ge projesini tamamlayan kurumlarda bu kültürün oturmaya başladığını belirten Birol, “Ar-Ge’yi içselleştirmiş firmalar zaten Ar-Ge merkezi, Teknokent gibi oluşumlara yöneliyor ve Ar-Ge bir yaşam biçimi haline getiriyor” bilgisini verdi.
Patentler de Ar-Ge sürecinde büyük önem taşıyor. Çünkü patenti alınmış olan bir ürünü tekrar üretmek, şirkete ağır mali yükler getirebiliyor. “Bizde yerleşik bir Ar-Ge kültürü olmadığı için patentin öneminin de farkında değiliz” diyen Birol, “Yurtdışında patentlere bakılıp, gelecek trendi takip ediliyor. Bizde ise Ar-Ge yapılıyor, sonra o ekip gittiği zaman Ar-Ge de bitiyor. Sonraki iki-üç yıl aynı hataları tekrarlayan şirket; mehter takımı gibi iki ileri, bir geri gidiyor” değerlendirmesini yapıyor.
Kalifiye işçi, Ar-Ge'nin önüne geçiyor
Ar-Ge’nin çoğu kez Ür-Ge ile karşılaştırıldığını söyleyen 5G Consulting Genel Müdürü Jülide Birol, “Şirketler, Ar-Ge’nin uzun vadede bir getirisi olacağının farkında değil. Bizde yerleşmiş bir Ar-Ge kültürü olmadığı için özellikle mühendis alımı kimi zaman gereksiz olarak görülebiliyor. ‘Ben mühendis aldım işe ama vida sıkmayı bile bilmiyor. Benim ilkokul mezunu kalifiye işçim benim daha çok işime yarıyor’ gibi sözler duyuyoruz” dedi. Ticarileşemeyecek bir projeye destek verilmediğini belirten Birol, şirketin devamlılığını sağlamaya yönelik algının oturması gerektiğinin, hibe alma sürecinden önce gerçekleşmesi gerektiğini hatırlattı.