Aracıların komisyon rekabeti oyuncu sayısını % 30 azaltacak
Aracıların komisyon rekabeti oyuncu sayısını % 30 azaltacak
İSTANBUL - Aracı kurumların pazardan pay almak adına komisyon oranlarını düşürerek kıyasıya rekabet içinde çalıştığını anlatan Yatırım Finansman Genel Müdür Yardımcısı Avni Akkaya, "Pazardan pay almak adına, kâr zarar analizi yapmadan, komisyonları yok denecek kadar düşürüyorlar, pazardan pay almak adına. Bunun ağır faturasını ödeyecekler. Bunun önümüzdeki dönem sıkıntı olacağını düşünüyorum. Aracı kurumlardan bazıları el değiştirecek, kapananlar olabilir. Şu anda 90 civarında aracı kurum var. İki yıl içinde en azından yüzde 30 civarında azalma bekliyorum" dedi. Bu dönemde ancak, kurumsal kimlik kazanmış, sermayesi güçlü kurumların daha avantajlı ve güçlü şekilde ortaya çıkacağını anlatan Akkaya şöyle konuştu: "Burada, Aracı Kuruluşlar Birliği'ne ciddi görevler düşüyor. Aracı kurumların bu hareket tarzının doğru olmadığını, centilmenlik anlaşması yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Müşterilere verilen bu komisyon oranlarıyla hiç bir aracı kurumun ayakta durması mümkün değil. Sadece hisse senedi komisyon geliriyle faaliyetlerini devam ettirecek aracı kurumların işi çok zor olacak. Daha farklı ürünler geliştirmek zorundalar. Verdikleri hizmetlerin karşılığı da bu kadar düşük komisyon olmamalı. Bunun yaptırımı yok." Riski minimize ediyoruz Hata yapma lüksleri olmadığını söyleyen Akkaya, kuruluşların, 'geleceği çok iyi tahmin etmek' zorunda olduğu bir süreçten geçtiğini kaydederek "Böyle durumlarda riskli gördüğümüz her şeyi minimize ederiz. Kredili fonlamayı minimize ediyoruz. Yüksek montanlı işlem yapan müşterimizin gerek VOB gerek hisse senedinde teminatların sağlam olmasına dikkat ediyoruz. Bizimle aynı paralelde düşünelerde problem yok, ancak poziyonlarında değişiklik oluşturmayan müşterilerle ne pahasına olursa olsun ilişkimizi kesiyoruz" diye konuştu. Çalkantı hacimleri daralttı Gerek global piyasalarda yaşanan likidite sıkışıklığı gerekse içerde yaşanan siyasi gelişmelerin etkisiyle işlem hacimlerinde bir daralmanın olduğunu kaydeden Akkaya, müşterilerin hareket alanlarını daralttıklarını anlattı. Küçülmeye gitmediklerini, hatta piyasaların durgun olduğu dönemlerde büyümek için yeni stratejiler oluşturduklarına dikkat çekti. Yeni şubeler açmayı planladıklarını belirten Akkaya, hisse senedi, vadeli işlemler piyasası ile ilgili gerekli altyapı çalışmalarının davam ettiği bilgisini verdi. Faiz 300 baz puan artar Merkez Bankası'nın, dönem sonuna kadar faizi minimum 300 baz puan artıracağı tahmininde bulunan Akkaya, bono bileşiklerinin yüzde 20'nin üzerine çıkabileceğini söyledi. Belirsizlikten dolayı ülkenin risk piriminin arttığını kaydeden Akkaya, "Enflasyon hedefim yüzde 10'un üzeri. Faizler de yıl sonu itibariyle yüzde 23-24 civarına gelebilir. Döviz de de, volatilitenin artacağını düşünüyorum. Yıl sonuna kadar yüzde 30'a kadar bir devalüasyon söz konusu olabilir. Daha fazlası ekonomideki kırılganlığı körükler." Yatırımcı nakitte kalıyor Yatırımcıların risk algılamasında değişiklik olduğunu belirten Akkaya, önceleri daha uzun vadeli düşünen yatırımcıların şimdi tedirgin olduklarını ve nakitte kalmayı tercih ettiklerini söyledi. Akkaya, "2001'den bu yana dövizde kalan yatırımcılar, canları yandığı için şu anda ne yapacaklarını bilemiyorlar. Türk insanı döviz çok seviyordu. 2001'den bu yana yatırımcıların kafasında soru işaretleri oluşmaya başladı" diye konuştu. Yabancı işlemleri azaldı Konjonktüre bağlı olarak yabancı işlemlerinin azaldığı bilgisini de veren Akkaya, "İşlem hacminin büyük çoğunluğunu yabancılar yaparken, risklerden dolayı yabancıların işlem hacmi azaldı. Geçmiş dönemde kazanılan yüksek kârlar, bundan sonra kazanılmayacağı için, ihracat potansiyeli yüksek olan firmaların hisselerine geçiş olacaktır. Lokal tarafında ağırlıklı olarak işlemler yerliler tarafından gerçekleştiriliyor. Siyasetteki belirsizlik tüm piyasalara hızlı şekilde yansıyor" ifadelerini kullandı. Küresel dalgalanmanın en önemli yansımalarının inşaat sektöründe görüleceğini söyleyen Akkaya, bunun zamana yayarak absorbe edilirse ciddi sıkıntı olmayacağı görüşünü dile getirdi. Özel sektörün ciddi anlamda açık pozisyonu olduğunu, bunu belli bir döneme nasıl yayacağı endişesinin bulunduğunu dile getirdi. Özel sektör bunun ağır bedelini ödeyecektir" diye konuştu. Cari açık kaygılandırıyor Avni Akkaya, son dört beş yıldır cari açığın finansmanı noktasında Türkiye'nin herhangi bir sorun yaşamadığına dikkat çekerek önümüzdeki dönemde ciddi kaygıları, hükümetin bunu nasıl yöneteceği konusunda tereddütleri olduğunu dile getirdi. AK Parti'nin kapatılması sonrasında siyasette bir belirsizliğin gündeme geleceğini kaydeden Akkaya, cari açığın bu kadar yüksek olmasının, ekonomide ciddi kırılganlıklara neden olacağına işaret etti. Akkaya, "Şu anda piyasalarda en önemli risk güven ile ilgili kaygılar, gelecekle ilgili beklentilerde belirsizlik olursa o zaman korkmak gerekiyor" dedi.