Asya Kalkınma Bankası uyardı: Gıda krizi, yoksullukla mücadeleyi boşa çıkarıyor

Asya Kalkınma Bankası (AKB), artan fiyatlar nedeniyle ortaya çıkan gıda krizinin, kıtada yoksullukla savaşımla ilgili şimdiye kadar elde edilen kazanımların boşa çıkabileceği uyarısında bulundu. Bankanın Madrid'de yapılan yıllık toplantısında konuşan, bankanın başkanı Haruhiko Kuroda, "Ucuz gıda çağı bitmiş olabilir" dedi. Bağışçı ülkeler, Asya'daki fakir nüfus rahatlatmak için 11 milyar dolardan fazla yardım yapma sözü verdiler. Öte yandan Afrika Kalkınma Bankası, gıda kriziyle savaşım için 1 milyar dolar daha kredi açacağını duyurdu. AKB Başkanı Kuroda, dünya yoksullarının üçte ikisinin yaşadığı Asya'nın kırsal kesimlerindeki kalkınma projelerinin finansmanının yaşamsal önemi olduğunu söyledi. Artan gıda fiyatları enflasyonu da tetikliyor. Banka, Asya'da enflasyonun bu yıl yüzde 5'ten yüksek seyredeceğini tahmin ediyor. Gıda krizinin sebepleri olarak kötü geçen hasat dönemi, küresel ısınma, artan gıda talebi ve arazilerin biyo-yakıt üretimine ayrılması gösteriliyor. Artan gıda fiyatlarına karşı kamu çalışanlarının maaşını Suriye yüzde 25, Mısır yüzde 30 artırdı. Bangladeş'teki hazır giyim üreticileri derneği, düşük ücretli binlerce işçiye sübvansiyonlu pirinç dağıtacağını duyurdu. Asya'da yaklaşık 1,7 milyar insan günde 2 dolar ya da daha az kazanıyor. Pirinçte Vietnam ve Hindistan gibi büyük ihracatçılar iç talebi gözeterek pirinç ihracatını yasakladılar. Dünya Gıda Programı'na göre 100 milyon insan açlıkla karşı karşıya. HSBC: Gıda krizinde hükümet politikaları da rol oynadı The Times Gazetesi'nin haberine göre, önde gelen Asyalı iktisatçılar, gıda krizinde yanlış hükümet politikalarının büyük sorumluluğu olduğu görüşündeler. HSBC'nin yayımladığı yeni bir raporda, faiz oranları, döviz kuru politikası, enflasyon tehlikesine yönelik at gözlüklü yaklaşım, Bangladeş'teki siklonlar, Avustralya'daki kuraklık ve Vietnam'daki sel felaketleri kadar etkili oldu. Fiyat yükselişlerine geçici bir arz sıkıntısı olarak bakmak, yüksek fiyatların altında yatan temel sorunları küçümsemek olacağı belirtilen raporda, gıda krizinin temel sebebinin artan nüfusun artan talebi olduğuna işaret edildi. Bununla birlikte, tamamen büyümeye odaklanmış ülkelerin para birimlerini ucuz tutup ihracatı desteklemeleri, düşük faiz oranları gıda krizinde önemli bir rol oynadığı vurgulandı. HSBC iktisatçılarında Frederic Neumann, küresel gıda fiyatlarında aynı anda sıçramaların, bunu yerel arz sıkıntısından kaynaklanmadığı kuşkusunu doğurduğunu öne sürdü. Neumann'a göre, gelişmekte olan piyasalardaki çok gevşek para piyasalarının bir yansıması olabileceğini belirtti. Bu ülkelerde artan likidite bolluğunun fiyatlar genel seviyesi üzerinde etkisini göstermeye başlıyor. Mal miktarı aynı kalırken para bolluğu yaratan ücret artışları ve artan para arzı gibi makro ekonomik politika araçlarıyla fiyat artışlarıyla yakından ilgisi var. Bu nedenle Nuemann, faizleri yükseltmenin gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir etkisi olacağına dikkat çekiyor. HSBC ekonomistleri, eğer Asyalı merkez bankaları enflasyonu denetleyemez ve güven yitimine uğrarlarsa, söz konusu ülkelerin para birimleri daha da değer yitirecek ve sorunun daha da büyüyeceğini savunuyor.