Avrupalı bankalar, yetenek sorunuyla karşı karşıyalar

Avrupalı bankalar, yetenek sorunuyla karşı karşıyalar

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupalı bankaların kritik pozisyonlarda kurum içerisinden güçlü adaylar çıkarma konusunda yaşadıkları sıkıntılar, rekabetçi kalabilmeleri ve güçlü bir büyümeyi gerçekleştirebilmeleri için yetenek yönetimi çalışmalarının yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor. Avrupalı bankalar, çok büyük bir yetenek sorunu ile karşı karşıyalar. Önümüzdeki beş yıl içerisinde bazı büyük kurumlar, stratejilerini uygulama sürecinde kritik pozisyonların doldurulmasında ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaklar. Yetenek yönetimini başarılı bir şekilde uygulayabilenler, kurum içerisinden gelen güçlü adayları ile bu pozisyonları kapatabilecekken firmaların büyük bir kısmı bu hayati görevleri ikinci derecedeki yeteneklerle ya da bankalar için maliyetli ve riskli bir seçenek olan dışardan adaylarla dolduracaklar. Kritik pozisyonlara geçebilecek kalitede insan yok Danışmanlık şirketi McKinsey tarafından gerçekleştirilen araştırma gösteriyor ki Avrupalı finansal kuruluşlar, yetenekleri etkin bir şekilde yönetmek konusunda çok az ilerleme kaydetmiş durumdalar ve yakın bir zamanda harekete geçmeyi başaramayanlar son derece önemli büyüme fırsatlarından vazgeçecekler. McKinsey danışmanları, araştırma kapsamında uluslararası alanda faaliyet gösteren 13 büyük Avrupalı bankanın insan kaynakları yöneticileri ile görüşmüşler. Banka yöneticilerinin bir çoğu şu anda organizasyonlarının içerisinde kritik pozisyonlara geçebilecek kalitede insana sahip olmadıklarını ifade etmişler. McKinsey danışmanları Lars F. Putzer, Christos Sermpetis ve George D. Tsopelas "Önümüzdeki üç yıl içerisinde tahmin ediyoruz ki bu yetenek açığı gitgide büyüyecek. Bunun yanı sıra bulgularımız gösteriyor ki önümüzdeki üç-beş yıl içerisinde bankalar, iş planlarının geliştirilmesinde hayati öneme sahip olan spesifik alanlarda çalışabilecek yeteneğe sahip olan insanlarla çalışma konusunda umutsuz bir durumda olabilecekler. Örneğin bireysel bankacılık alanında tahminlerimize göre hemen hemen bankaların yarısı kritik fonksiyonlarını yeteneklerden mahrum olarak yerine getirecekler" diyorlar. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardan bazıları şöyle sıralanıyor: - Bankaların sınır ötesi fonksiyonları ile mortgage, tüketici kredileri, taahhütlü satış işlemleri, bireysel kredileri izleme ve değerlendirme gibi fonksiyonları yetenekli çalışanları gerektirecek. - Bu alanlarda duyulan yetenek ihtiyacının artmasının ardında bir çok trend yatıyor. Bunlardan bir tanesi gelişmekte olan ülkelerde -özellikle birleşme ve satın almalarla desteklenen- hızlı büyüme. Diğer etkenlerden bazıları ise, artan karmaşa, müşteri sadakatinde görülen gerileme, rekabet ve subprime'da yaşanan kriz olarak ifade edilebilir. - Araştırmaya katılan tüm yöneticiler, bankaların gelecekteki kârlı büyümesinin gerçekleştirilebilmesi için üstün yetenekli çalışanların bulunması, geliştirilmesi ve elde tutulmasının öneminin farkında olduklarını ifade ediyorlar. Bununla birlikte bankaların oldukça küçük bir kısmı yetenek yönetimi çabalarından yeteri kadar fayda sağlamış durumdalar. Katılımcıların sadece üçte biri organizasyonlarında kritik konumlardaki boşlukların içerden elemanlarla hızlı ve etkin bir şekilde doldurulmakta olduğunu ifade ediyorlar. Yetenek yönetimine daha çok özen gösterilmeli Yetenek yönetimi uygulayan bankaların yetenek yönetimi stratejileri oldukça çeşitli. Araştırmada temsil edilen 13 banka, yetenek yönetimi uygulamaları bakımından üç kategoriye ayrılmış. Başlangıç grubunda olanlar, yetenek yönetimine bir öncelik olarak bakmıyorlar. Ortaya çıkan yetenek ihtiyaçlarını dışardan gerçekleştirdikleri işe alımlarla gideriyorlar. Üstün yeteneklileri elde tutmak için başlangıç durumunda olan bu kurumlar, kariyer geliştirme ve ilham verici liderlikten çok ikramiye ve markaya dayalı olarak faaliyetlerini yürütüyorlar. Orta kademede olan firmalar ise, yetenek yönetiminin önemini kabulleniyorlar ve orta seviye ve üst düzey yönetimdeki yetenekleri tanımlamak için temel uygulamaları hayata geçiriyorlar. Bununla birlikte bu gruptaki bankalar, yetenek yönetimi gibi alanlarda yeterli gelişme kaydetmemiş durumdalar. İleri seviyede yer alan bankalar ise, bankalar arasındaki yetenek savaşında en etkili konumda olacaklar. Üst düzey yönetim ekibi kilit süreçlerde ve işin tek elden yürütülmesi konusunda uygulamalar geliştiriyor ve hayata geçiriyorlar. Ancak buna rağmen orta ve ileri seviyede olan bankaların bile yetenek yönetimi uygulamalarını geliştirme konusunda kaydedecekleri daha çok mesafe var. McKinsey danışmanları Lars F. Putzer, Christos Sermpetis ve George D. Tsopelas "Tecrübelerimiz gösteriyor ki firmalar yetenek yönetimi süreçlerinde çok daha özenli olmalılar. Örneğin bu çabaların etkinliğini ölçmek ve değerlendirmek için objektif göstergeler (kritik pozisyonların doldurulması için ortalama zaman gibi) geliştirmeliler. Bununla birlikte tepe yönetim, yetenek yönetimi faaliyetlerini haftalık rutin faaliyetlerine dahil etmek için daha fazla çalışmalı ve bu konudaki kilit mesajların orta yönetim ve ilk basamak çalışanlara iletilmesi için destekleyici olmalılar. Böylesine bir adanmışlık yetenek yönetimi süreçlerine aktif katılımı artırırken çalışanlara bunun en önemli önceliklerden birisi olduğunu gösterebilir" diyorlar.