Babayiğit çıkartın artık

İSTANBUL – Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, teşvik sistemini motive edecek bir anlayışla yaptıklarını belirterek, otomotiv sanayicilerine, "Söyleye söyleye dilimize pelesenk oldu. Babayiğit de ne zaman çıkartacaksanız oturup çıkartın. Yapacak daha çok işimiz var" dedi.

Çağlayan, OSD'nin 39. Olağan Genel Kurul'unda yaptığı konuşmada, Türkiye'de ana ve yan sanayine fazlasıyla güvendiğini söyledi. Hedeflerinin daha büyük ve gelişmiş bir Türkiye olduğunu ve kendisinin de hep "gaz" tarafında bulunduğunu, ancak açıklanan Aralık ayı işsizlik rakamlarının yüzde 10.1 geldiğine işaret eden Bakan Çağlayan, "Aralık ayı işsizlik rakamları morallerimizi bozmamakla beraber, işsizlik çift haneli rakama çıktı. Bir önceki yılın aynı ayına göre biraz daha artış var. Bu Türkiye'nin neden büyümesi gerektiğinin en önemli göstergelerinden biridir. Türkiye'nin sanayileşmekten başka çaresi yok. Türkiye, daha fazla sanayileşme, yatırım, üretim, istihdamı, ihracatı sağlamak zorundadır. Şu anda sanayi sektöründeki istihdamın azalması beni üzüyor. Sanayi sektöründeki istihdamın azalması Türkiye'nin hayrına olmaz" diye konuştu.
 
Politika yapıcılar düşünmeli
Sanayi sektörünün istihdam içindeki payının düşmesinin, bilhassa politika yapıcılar tarafından üzerinde düşünmesi gereken bir konu olduğunu kaydeden Çağlayan, "Sizlere, sanayileşme konusunda destekleri sonuna kadar yapacağımızdan şüpheniz olmasın" ifadelerini kullandı.

Tekrar sanayiye döneceğim
Çağlayan, kendisinin sanayinin içinden gelen biri olduğunu, siyaseti meslek olarak yapmadığını, işin bir yerde biteceğini dile getirerek, "Bunu bir görev olarak kabul ediyorum. Tekrar gelip, sanayinin içine döneceğim" açıklamasında bulundu.
 
Büyüme yüzde 2.5 olacak
Türkiye'nin son 10 yılda ekonomisini büyüten, gayri safi milli hasılasını 3.5 katına çıkartan, çift haneli enflasyonu tek haneye getiren bir ülke olduğuna dikkat çeken Çağlayan, "2012 yılında keşke bu kadar frene basılmasaydı. Bunu söylemeye devam edeceğim. Keşke Türk sanayisinin, tüm dünyadan ayrıştığı dönemde biz bu kadar fren yapmamış olsaydık. 2012 bu anlamda son derece önemli. Tahmin ediyorum ki 1 Nisan'da açıklanacak ki birlikte göreceğiz, yüzde 2.5 civarında bir büyüme olacak" öngörüsünde bulundu.
 
Bugünkü rakamlarla 2023 hedeflerine ulaşamayız

Bugünkü rakamlarla 2023 hedeflerine ulaşamayız

Türkiye'nin, 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi öngördüğünü hatırlatan Bakan Çağlayan, bugünkü ihracat rakamları ile bu hedeflere ulaşılmasının asla söz konusu olmadığını vurguladı. Teşvik sistemini bunu motive edecek bir anlayışla yaptıklarını söyleyen Bakan Çağlayan, böylelikle ihracatta yüksek katma değer hedeflediklerinin altını çizdi. Çağlayan, otomotiv sanayicilerine her zaman sonuna kadar yanlarında olacaklarına işaret ederek, "Bir an önce, artık söyleye söyle dilimizde pelesenk oldu. Babayiğit de ne zaman çıkartacaksanız oturup çıkartın. Sadece onla kalmayalım yapacak daha çok işimiz var" dedi. Konuşmasında AB ile ABD arasındaki serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakerelere de değinen Bakan Çağlayan, "Ne yapalım, 1 Ocak 1996 Gümrük Birliği anlaşmasını yapanların günahını çekiyoruz. O dönemde hükümet, bu kararı yanlış bir şekilde almamış olsaydı, biz bugün bu sıkıntıları yaşamayacaktık" dedi.
 

Yok öyle beleş iş tedbir alacağım
Çağlayan, Güney Afrika, Meksika, Cezayir'in AB ile serbest ticaret anlaşmasını 10-12 yıl önce yaptığını ve bu ülkelerden hiç birinin Türkiye ile müzakereye başlamaya dahi yanaşmadığının altını çizdi. Çağlayan, şöyle devam etti:
 "Niye yanaşsın, adamın tuzu kuru. İhtiyacı yok. AB girdiği zaman, benim ülkeme elini kolunu sallayarak giriyor. Kusura bakmasın bazılarının, benim ülkeme elini kolunun sallayarak gelmesini de engelliyoruz ve engelleyeceğiz. Bunu da ifade edeyim. Yok öyle beleş iş. Mutlaka ben de gücümün yettiği oranda karşı tedbiri aldım alacağım. Bunu da herkesin bilmesini istiyorum."
 
Güya 50 yıllık müttefikiz
Bu konuda AB'yi ikiyüzlü olmakla suçlayan Çağlayan, bunun yanlış olduğunu ve düzeltilmesini istediklerini açıkladı. ABD ile ticaretin de kötü durumda olduğuna işaret eden Bakan Çağlayan, "Güya 50 yıllık müttefikiz. Lafa gelince eyvallah, dostluk, müttefiklik alaşağı, götür yukarı hiçbir problem yok. Ancak şimdi, ABD'ye üç alıp bir satan konumdayız. 15 milyar dolar alıyoruz, 5 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Şimdi bir de AB ile gelip, Türkiyesiz, serbest ticaret anlaşması yapılırsa, bizi ciddi şekilde sıkıntıya sokar" diye konuştu.
 
Bize kök yolduruyorlar

Çağlayan, dönemin Başbakanını Tansu Çiller'in Gümrük Birliği anlaşması yapılırken, bunun AB tam üyelik şartı olarak kendilerine deklare ettiğini söyleyerek, "Adeta bize kök yolduruyorlar. Ben de diyorum ki Türkiye olarak Gümrük Birliği anlaşmasını gözden geçiririz arkadaş. Bunun başka yolu yok. Ben göz göre göre şu anda haksız rekabet ile karşı karşıyayım" dedi.