Bakan Güler'den enerji verimliliğine Castro modeli

Bakan Güler'den enerji verimliliğine Castro modeli

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, enerji verimliliğini artırmak için en başta ampullerin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. 100 watt'lık bir ampulün 20 watt'lıkla değiştirilmesiyle Türkiye'de iki Keban Barajı kadar verimlilik elde edileceğini belirten Güler, "Fidel Castro, lise öğrencilerine 11 milyon adet lamba değiştirtmiş ve bin 200 megawat'lık bir santral kazançları oldu. Biz de Fidel Castro gibi yaparsak enerji darboğazını aşabiliriz" dedi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) düzenlediği Elektrik Enerjisi Stratejisi Değerlendirmeleri adlı panelde konuşan Bakan Güler, özelleştirme çalışmalarını desteklemek için kömürü de özel sektöre açtıklarını söyledi. Güler, "Afşin-Elbistan'da 2.4 milyar ton yeni kömür rezervi bulduk. Bu da 40 milyar dolar yapar. Bunun ihalesini doğrudan özel sektöre açtık" dedi. Güler, kömür rezervlerinin işletilmesi için, özel sektörün alım garantisi istediğini aktararak, 15 yıl da alım garantisi verdiklerini belirtti. Özel sektöre fiyat eleştirisi Güler, yatırımcıya her türlü desteğin verildiğini trafo merkezleri kurulduğunu ve Türkiye'nin ilk rüzgar atlasının çıkarıldığını da ifade ederek, "Eskiden su akıyor, biz bakıyorduk. Rüzgar esiyor, biz es geçiyorduk. Şimdi ise bütün özkaynaklarımızı kullanmaya başlıyoruz" diye konuştu. Petrol piyasasını özelleştirdiklerini hatırlatan Güler, 1 Temmuz'da elektrikte, 24 Eylül'de ise nükleer enerjide serbest piyasaya geçileceğini kaydederek, "Ayrıca elektrik üretimi de özelleştirilecek. Bir tek iletim bizde kalacak. Ama bana göre iletim de özelleştirilmeli" dedi. Bakan Güler, elektrik fiyatları konusunda özel sektörü eleştirerek, "Fiyatlarının yüksek olmasından yakındığınız elektriği şu anda istediğiniz fiyattan satıyorsunuz. Hatta kendi üretiminiz için bizden ucuza alıyorsunuz. Bize ise, yüksek fiyattan geri satıyorsunuz. Ama kimsenin bu duruma sesi çıkmıyor" diye konuştu. Organize sera bölgeleri kurulacak Güler, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) gibi organize sera bölgelerinin de yaratılacağını belirterek, sürecin hızlanması için jeotermal yasasının çıkarılacağını söyledi. Türkiye'nin su, rüzgar ve jeotermalde Avrupa'da birinci, dünyada ise yedinci sırada yer aldığını belirten Güler, "Biz potansiyelimizi kullanamadık. Almanya, Hollanda, Avusturya gibi güneş enerjisi potansiyeli az olan ülkeler bile güneşten faydalanıyorlar. Kömüre, doğalgaza alışmış bir sektör için şimdi fantezi gibi gelebilir ama biz de çatılara kurulacak sistemlerle güneş enerjisini kullanabileceğiz" diye konuştu. Doğalgaz fiyatlarında kontrol dışı sorun olmaz Bu arada gazetecilerin otomatik fiyatlandırmadan doğalgaz fiyatlarının da etkilenip etkilenmeyeceğini sorması üzerine Güler, piyasanın liberalleştirilerek, her türlü yeni uygulamaya ve geçişe uygun hale getirildiğini kaydederek, doğalgaz fiyatlarında kontrol dışı bir sorun olmayacağını ifade etti. Yalçındağ: Kamu enerjiden çekilmeli Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, enerjide arz açığının engellenmesi için yatırımların hızlandırılması gerektiğini söyleyerek, "Enerji Bakanlığı'nın tahminleri, 2020 yılına kadar elektrik sektöründe yüzde 150 ek kapasite yatırımları gerekeceği yönünde. Bu yatırımın parasal karşılığı ise yaklaşık 90 milyar dolar olarak hesaplanıyor" dedi. Enerji arz güvenliğine ilişkin sıkıntıların, enerji piyasalarının serbestleşme sürecinin öngörülen şekilde işlememesinden kaynaklandığına dikkat çeken Yalçındağ, şunları söyledi: "2001'de kabul edilen 4628 ve 4646 sayılı kanunlar elektrik ve doğalgaz piyasalarını yeniden yapılanmasını öngörmekteydi. Buna göre yeni yatırımların özel sektör tarafından yapılması ve kamunun bu faaliyetlerden kademeli olarak çekilmesi hedeflenmiştir. Böylece dağıtım şirketleri özelleştirilerek, kayıp ve kaçaklar azaltılacaktı. Buna rağmen 2004 yılında özelleştirme programına alınan Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ'nin (TEDAŞ), özelleştirilmesi henüz gerçekleştirilemedi. Bu özelleştirmenin bir an önce tamamlanması ve üretim tesislerinin de özelleştirilmesine başlanması gerekiyor." Yalçındağ, liberal bir piyasanın oluşturulmasının sadece Türkiye ekonomisi için değil, AB üyelik süreci için de önemli olduğunun altını çizerek, arz güvenliğinin sağlanmasının özellikle enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve Türkiye'nin çok boyutlu bir enerji politikası geliştirmesiyle mümkün olabileceğini belirtti. Nükleer santralların önü açılmalı Yalçındağ, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması için yerli kaynakların ve nükleer enerjinin kullanımının önemine değinerek, bu çerçevede Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesine İlişkin Kanun'un önemli bir adım olduğunu kaydetti. Kanunun gereklerinin bir an önce yerine getirilmesiyle, nükleer enerji yatırımlarının önünün açılacağını ve arz güvenliğine katkı yapılacağını söyleyen Yalçındağ, nükleer enerji santrallarının hayata geçirilmesi için, sektörün önündeki altyapı ve finansman engellerinin giderilmesi gerektiğini ifade etti. Kilci: TEDAŞ için ihale süreci başlatıldı Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, bu yılın yaz ayları sonunda Ankara, Sakarya, Meram ve Erzurum-Kars dağıtım bölgeleri ihalelerinin neticelerini alıp, yılın sonundan önce de bu dağıtım şirketlerinin devrini gerçekleştirebileceklerini umut ettiklerini bildirdi. Kilci, sektörde etkin bir piyasa mekanizmasının işleyişi için öngörülebilirliğin temel şart olduğu kanaatini taşıdığını, bunun yanında politika yapıcı ve üreticilerinin kredibilitesinin de piyasanın korunması ve işleyişi için temel bir şart olduğunu vurguladı. TEDAŞ'ın şu anda 19 dağıtım şirketi ile elektrik dağıtım faaliyetini sürdürdüğünü hatırlatan Kilci, 2006'da dağıtım bölgeleri için kapsamlı bir plan hazırladıklarını, 3'er, 4'er grup halinde 4 aşamada, 2 yıl içerisinde özelleştirmeyi içeren plan çerçevesinde ihale sürecini başlattıklarını, ilk etapta İstanbul Anadolu yakası, Sakarya ve Ankara bölgelerini içeren 3 dağıtım ihalesine çıktıklarını anlattı. Bu dağıtım bölgelerini planlarken Türkiye için bu kadar büyük ölçüde, çoklu bir bölünmüşlüğün doğru bulunmadığının farkında olduklarını vurgulayan Kilci, sektörde belli bir ölçeğin büyük bir önem taşıdığını, küçük ölçeklerde çok başarılı olma imkanının bulunmadığını ifade etti. Kilci, özelleştirmeden sonra çeşitli konsolidasyona imkan veren bir yapıda olmasını arzular mahiyette birbirine komşu dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesini öngördüklerini söyledi. Petkim ay sonunda Turcas'a devredilecek Bu arada Metin Kilci, "Petkim ne zaman Turcas'ın olacak" sorusuna "Ay sonuna kadar herhalde..." karşılığını verdi.