Bankacılık sektörünün net karı yüzde 33 arttı

BDDK, 2009 yılının ikinci çeyreğine ilişkin Finansal Piyasalar Raporu yayımlandı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - Bankacılık sektörünün, 2009 yılı ikinci çeyreğindeki net karının, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 33 oranında artarak 11 milyar lira düzeyine ulaştığı bildirildi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 3 ayda bir hazırlanan 2009 yılının ikinci çeyreğine (Nisan-Mayıs-Haziran) ilişkin Finansal Piyasalar Raporu yayımlandı.

Rapora göre, 2009 yılının ikinci çeyreğinde sektörün mevduat, katılım ve kredi müşteri sayıları artmıştır. Takibe düşen kredi kartı müşterisinin toplam kredi kartı müşterisine oranı, 2009 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 8'e ulaştı.

Haziran ayı itibariyle bankacılık sektöründe toplam aktifler 768 milyar liraya ulaşırken iç talepteki daralma ve beklentilerin küresel krizden olumsuz etkilenmesi, toplam aktiflerin en büyük bileşeni durumundaki kredilerin artış hızını yavaşlattığı kaydedildi.

Sektörün toplam kredileri, Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artarak 368 milyar lira oldu.

Kredilerdeki yavaşlamaya bağlı olarak, bankaların son dönemde menkul kıymetlere yaptıkları plasmanlarını artırma yönündeki eğilimleri devam etmiştir. Sektörün en önemli yabancı kaynağı olan mevduat, 468 milyar lira düzeyine ulaştı.

Sektörün güçlü öz kaynak yapısı devam etmekte olup, Haziran ayında toplam öz kaynaklar 98 milyar liraya ulaştı.

Sektörün karlılık performansı güçlü bir yapıda olup, sektörün toplam karı 11 milyar liraya ulaştı. Yılın ilk yarısında öz kaynak karlılığı yüzde 18, aktif karlılığı da yüzde 2,2 olarak gerçekleşti.

Haziranda bireysel krediler artmaya başladı

Rapora göre, son 6 aydır azalma eğiliminde olan bireysel krediler, Haziran ayı itibariyle artış gösterdi.

Son dönemde faiz oranlarında yasanan gerileme, bireysel kredileri olumlu etkiledi.

Bir önceki çeyreğe göre, tüketici kredileri yüzde 3,7, kredi kartları yüzde 6 artmış olup, bireysel krediler dışındaki kredi gruplarında, genel olarak azalma yasandı.

Sermaye yeterlilik oranı arttı

Türk bankacılık sektörünün Mart 2009'da yüzde 18,5 olan sermaye yeterlilik oranı, Haziran 2009 itibariyle yüzde 19,2'ye yükseldi.

Bankacılık sektörünün toplam karında, Haziran ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32,6 oranında yüksek bir artış gerçekleşti.

Sektörün yüksek karlılığını muhafaza etmesinde, net faiz gelirlerindeki artışın etkili olduğu kaydedildi.

Yılın ikinci çeyreğinde, bireysel kredilerde artış yasanması, kredilerden alınan ücret ve komisyonların geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29,7 artmasını sağladı.

Sektörün öz kaynakları ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 oranında büyüdü.

Tahsili geçmiş alacaklar yükseldi

Bankacılık sektörü tahsili gecikmiş alacakları 2009 yılının ikinci çeyreğinde, ilk çeyreğe göre yüzde 9,6 oranında artarak 18,8 milyar liraya yükseldi.

Küresel ekonomik aktivitenin 2009 yılının ikinci çeyreği itibariyle yavaş da olsa krizden çıkma eğilimine girdiği görüldüğünün belirtildiği raporda, 2009 yılının ikinci çeyreğinin finansal piyasalarda normale dönüş için önemli bir dönem olduğu kaydedildi.

Bu olumlu gelişmelere rağmen küresel krize yönelik tedbirlerin ve uluslararası düzeyde sağlanan mutabakatın devam etmesi önemini korumakta olduğu, bu alanlardaki olası gevşemelerin en önemli risk unsurları olarak değerlendirildiği ifade edildi.

Küresel ekonomide görülen durgunluğun Türkiye'nin dış talebine yönelik olumsuz etkisi vurgulanırken, küresel kriz ortamında kredi kanallarının etkin çalışmaması ve reel kesim ile hane halkının borçluluk düzeyinin yarattığı kredi riskinin varlığını sürdüren gelişmeler olduğu kaydedildi.

Küresel krizin etkisini kaybettiği yönünde sinyaller bulunmakla birlikte, toparlanmanın zamana yayılacağı konusunda önemli işaretlerin bulunduğu,hane halkı ve şirketler kesiminin mevcut risklerini asgariye indirmeye yönelik olarak vergi indirimlerini de kapsayan önlemlerin, makro ekonomik dengelerin izin verdiği ölçüde uygulandığı belirtildi.

Şirketlerin üretiminin, hane halkının tüketimini teşvik eden bu önlemlerin, 2009'un ikinci çeyreği itibariyle ekonomik ortamın düzelmesine ve güvenin yeniden tesis edilmesine katkıda bulunduğu ifade edildi.

2009'un ikinci çeyreğine ilişkin büyüme verilerinin yılın ilk çeyreğinden daha iyi olabileceğine dair işaretler bulunduğu belirtilirken, önlemlere rağmen zayıf seyreden iç ve dış talebin enflasyon riskini azalttığı vurgulandı.

Haziran 2009 hariç düşme eğilimini devam ettiren enflasyon ve yavaşlayan iktisadi faaliyetlerin, faiz oranlarının aşağıya inmesine yardımcı olduğu kaydedildi.

Bununla birlikte, krize yönelik alınan tedbirlerin kamuya olan maliyeti nedeniyle mali disiplinin sağlanmasının dönemsel olarak güçleşmekte olduğunun altının çizildiği raporda, mali disiplinin devam etmesi ve daha da güçlenmesine yönelik tedbirlerin alınmasının, makro ekonomik istikrar açısından önemli olduğu vurgulandı.