”Bankacılıkta sermaye yeterlilik oranı % 10 düzeyinde gerçekleşecek”
MB Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yörükoğlu, sermaye yeterlilik oranının yasal sınır olan yüzde 8'in üzerinde kalacağını açıkladı
İSTANBUL - Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Yörükoğlu, "Yaptığımız analizlerde tahsili geçmiş alacak dönüşüm oranına uygulanan 15 puanlık artış şoku olması durumu da dahil, sektörün sermaye yeterlilik oranının yasal sınır olan yüzde 8'in üzerinde kalarak yüzde 10 düzeyinde gerçekleşeceği görülmektedir" dedi.
3. Risk Yönetimi Zirvesinde konuşan Yörükoğlu, krizin 2007 ortasında konut kredi piyasasında başladığını ve 2008'in sonunda yatırım bankası olan Lehman Brothers'in iflasıyla zirve noktasına ulaştığını anlattı.
Yörükoğlu, artan işsizlik ortamında, risk algılamalarının bozulması ve güven kaybının etkisiyle beraber, kredi piyasasında kaynak akışının durmasının gelişmiş ve gelişen ülkelerin iktisadi faaliyetlerinde yavaşlamaya neden olduğunu kaydetti.
Gelişmiş ülkelerde durgunluk ve gelişmekte olan ülkelerde ise sert düşüş yaşandığını, bunun toplam dış talebin daralmasına, küresel ihracat artışının 2008 son çeyreğinde gerilemesine neden olduğunu dile getiren Yörükoğlu, Türkiye'nin küresel kriz sonunda ihracatının diğer ülkelere nazaran daha yüksek olacağını kaydetti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Yörükoğlu, Türkiye'nin ihracat kompozisyonunda otomotiv gibi katma değerli teknolojik ağırlıklı malların, sektörlerin ağırlık taşımasının bu dönemde Türkiye ihracatının daha fazla etkilemesine neden olduğunu belirtti.
Mehmet Yörükoğlu, dünya ekonomisinde yaşanan emtia ve petrol fiyatlarındaki gerilemenin, enflasyonun küresel ölçekte düşüş eğilimine girdiğini gösterdiğini, bu çerçevede dünya ekonomilerinde merkez bankalarının politika faizlerinde önemli ölçüde indirimler yaptığını anımsattı.
Ekonominin büyüme hızının yavaşlaması
Türkiye ekonomisinin büyüme hızının yavaşlamasının nedeninin hem iç hem de dış talepte yavaşlama olduğunu belirten Yörükoğlu, tüketim talebine ilişkin göstergelerin de son çeyrekte olumsuz sonuçlar gösterdiğini bildirdi.
Enerji ve gıda fiyatlarındaki gerilemenin enflasyon düşüşünü olumlu etkileyeceğini belirten Yörükoğlu, bu doğrultuda yakın dönemde enflasyon düşüşünün hızlanacağını ve hedeflenen rakama daha önce ulaşılacağının tahmin edildiğini kaydetti.
Tüketim malları ithalat miktarının başta otomotiv ve dayanıklı mallar olmak üzere düşüş eğilimini sürdürdüğünü, net ihracatın büyümeye olan katkısının üçüncü çeyrekte pozitif olduğunu anlatan Yörükoğlu, ancak, küresel ekonomik faaliyetin yavaşlamasının Türkiye'nin ihracat pazarlarını çok olumsuz şekilde etkilediğini belirtti.
Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin ihracat artış hızında hem fiyat hem de miktar bazında ciddi bir yavaşlama beklendiğini dile getiren Yörükoğlu, bu gelişmelere paralel olarak sanayi üretim endeksinin ağustos 2008'den bu yana sert bir şekilde gerilediğini, imalat sanayi kapasite kullanım oranlarının ise 2001 krizi oranların da altına indiğini söyledi.
Reel sektörde dış finansmana erişim imkanının azaldığını, belirsizlik dolayısıyla kaynakların daha likit portföye yönelmesi ve bankaların kredi arzına temkinli yaklaşmaları nedeniyle reel sektör açısından finansman sorunu yaşandığını belirten Yörükoğlu, şöyle konuştu:
"Türkiye'de bu güne kadar bankacılıkta acil bir önlem paketi ihtiyacı duyulmamıştır. Türkiye'de mevduatın krediye dönüşüm oranının yüzde 80 gibi yüksek bir oranda olması ve bankaların sermaye yeterlilik oranının yasal sınırın üzerinde olması, yaşanan krizin bankacılık sektörü üzerinde etkisini sınırlamaktadır.
Merkez Bankası olarak yaptığımız analizlerde tahsili geçmiş alacak dönüşüm oranına uygulanan 15 puanlık artış şoku olması durumu da dahil, sektörün sermayeye yeterlilik oranının yasal sınır olan yüzde 8'in üzerinde kalarak yüzde 10 düzeyinde gerçekleşeceği görülmektedir.