Başkan çağırdı, Konya Şeker halka arz üzerinde çalışıyor

İSTANBUL - Önceliklerinin şirketlerini tek çatı altında toplanmak olduğunu ve finansman ihtiyaçlarının bulunmadığını belirten PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, "Hüseyin Erkan ile İMKB Başkanı olduğunda son bir yıldır beraber çalışıyorduk. Bize danışman olarak destek veriyordu. Erkan, Anadolu'daki firmaların borsaya katılmasını istiyor. Biz bunu düşünmüyor değiliz. Ama halka arzla ilgili şimdilik bir kararımız da yok. Biz laf olsun, süs olsun diye borsaya açılacak değiliz" dedi. Sermayedar olan kooperatiflerin haklarının korunması ve geliştirilmesini çok daha önemli gördüklerini anlatan Konuk, "Biz zaten bir anlamda tabana yayılmış sermayeyiz. Bu borsayla güçlendirilir mi, yeni değerler katar mı bunu bir ekibe incelettiriyoruz. Kararımız buna göre şekillenecektir. Halka açılıp açılmayacağımıza bu yıl karar veririz. Hüseyin Bey buradayken borsa ile ilgili çalışmalar yapmıştık. Borsaya bu kurum açılmalı mı, ne zaman, hangi şartlarda açılmalıdır konusunu uzun süre çalıştık. Fakat bunun altyapısı henüz bizim istediğimiz noktaya gelmedi. Bizim borsaya açılmamızı gerektiren sebepler şu anda oluşmadı. Finansman ihtiyacımız olmadığı için borsaya açılmayı düşünmüyoruz. Ama ileride farklı bir ortaklığımız olur finansmana ihtiyacımız olur düşünürüz tabii. İmajımızı yükseltmek için özel bir sebebimiz de yok. Bu yıl ne yapacağımıza karar veririz" ifadelerini kullandı. Şirketler tek çatı altında toplanacak Bünyesinde bulunan 10 şirketini aynı çatı altında toplamaya hazırlanan PANKOBİRLİK, bu yıl holdingleşme veya şirketler topluluğu olma yolunda adımlar atacak. DÜNYA Gazetesi tarafından düzenlenen Şeref Kürsüsü'nde yılın çok ortaklık şirketi seçilen PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, "Bunun adı şirketler topluluğu mu olur holding mi olur bilmiyorum ama mevcut yapıyla bunun çok sağlıklı daha fazla yürütülemeyeceğini düşünüyorum. Bu anlamda uzmanları çalıştırıyorum. Buna uygun yönetim biçimi her neyse bunu topluma kazandıracağız. Söz konusu şirketler, Konya Şeker, Çumra Şeker, Şekersüt Gıda, PanPlast, Danabank, Çum-San, Çum-Paş, Pancar Yem ve Pan-EK" bilgisini verdi. 1999 yılın yönetime geldiklerinde ellerinde rehabilite edilmeye ihtiyaç duyulan küçük bir şeker fabrikası olduğunu hatırlatan Konuk, öncelikli olarak bu fabrikanın verimli çalışmasını sağladıklarını, bu fabrikanın katma değerlerinden yeni değerler yaratarak zincirleme reaksiyona başlamış olduklarını ifade etti. Konuk, "2003-2007 yılı arasında yaklaşık 500 milyon dolara yakın bir yatırım yaptık. Bütün tesisler faaliyete geçerse toplam ciromuz 1 milyar dolara çıkacak" dedi. Yabancı yatırımcılardan çok yoğun ilgi görüyoruz "Yabancılardan çok fazla teklif alıyoruz" diyen Recep Konuk, irtibatta oldukları yeni ülkeler, yeni firmalar olduğunu söyledi. Konuk, "Burada ciddi anlamda bir talep patlaması var. Ama önce biz kendimizi derleyip toplayıp bunlarla teknoloji transferini esas alan yapılanmalarla beraber olabileceğimizi düşünüyorum. Teknolojik ortaklık düşünüyoruz fakat her türlü ortaklığa açığız. Dünyadaki ekonomik trende ayak uyduracak her türlü yapıya açık olduğumuzu söyleyebilirim. Yani ön bir şartımız yok" şeklinde konuştu. Avrupa ve Ortadoğu'dan gelen tekliflerin yanı sıra ABD ile de bir ön çalışmanın olduğunu kaydeden Konuk, yabancıların zirai anlamda üretim yapmak istediklerini, nihai ürünün verilmesinde, şekerleme de ve bioetanolin pazarlamasına yönelik ortaklık teklifleri ile karşılaştıklarını dile getirdi. Konuk, "Özellikle şekerden elde edilen plastik önemli olacak. Önümüzdeki yıllarda çay bardağımız dahil hepsi sentetik değil doğal plastik olacak. Bir defa kullandıktan sonra toprakla bütünleşecek. Dolayısıyla hem çevreye hem sağlığa katkıda bulunacaksınız. Bu anlamda ciddi teklifler alıyoruz. Biz finansman talebinde bulunmuyoruz. Bizim finans sorunumuz yok. Bizim ortaklıklarımız teknoloji transferi, know-how noktasına tezahür eder ortaklıklar olacak" diye konuştu. Şeker fabrikalarına talibiz Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye ait 25 şeker fabrikasının özelleştirilmesine talip olduklarını kaydeden Recep Konuk, "Özelleştirmeye ülke adına talibiz. Ülkenin bu kaygısıdır. Tarımsal sanayinin özelleştirilmesine ilişkin kaygıları taşımadan yapılacak bir özelleştirmenin başarısız olacağını düşünüyorum. Satıp elden çıkarmak adına başarılı olabilirsiniz. Fakat işletilebilirliği, sürdürülebilirliği ile ilgili kaygılar taşıyorum" dedi. Kurumun faaliyetlerini sürdürmesinin esas olduğunu, bu anlamda kendilerinin bir model olduğunu dile getiren Konuk, bugün ABD'deki bütün şeker fabrikalarının tamamının kooperatif kuruluşu olduğunu, hammaddeyi üretenlerin sahibi olduğu bir yönetimle işletildiğini dile getirdi. Konuk, özelleştirmelere yönelik şunları söyledi; "Dünyayı tekrar keşfetmeye gerek yok, dünyanın en liberal ülkesi bunu böyle yapmış. Biz de böyle yapmalıyız. Bu işletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması adına şeker üretiminin, pancar ziraatının buna dayalı diğer yan sektörlerin hayatını sürdürmesi adına talibiz... Paraysa parasını veririz, bize bedava verin demiyoruz. Bu işin bedelini ödemek kaydıyla talebiz. Mal varlığı değil de işletmesinin üreticisiyle çalışana devredilmesi gerektiğini, mal varlığına ödenecek paranın rehabilitasyona harcanarak dünya ile rekabet konusunda mesafelerin azaltılabileceğini düşünüyorum. Söz konusu fabrikaların değerinin yaklaşık 3 milyar dolar olduğunu sanıyorum."