”Bir hizmet varsa ücret olmalı”
Yıldırım, Türk Telekom'un sabit ücret uygulamasına ilişkin konuştu
İSTANBUL - Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Türk Telekom'un sabit ücret uygulamasıyla ilgili olarak, "Bir hizmet varsa ücret olmalı, hizmet yoksa ücret de olmamalı. Bizim temel yaklaşımımız bu" değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, Mobil İletişim Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD), Telekomünikasyon ve Enerji Hizmetleri Tüketici Hakları ve Sektörel Araştırmalar Derneği (TEDER) ile Tüm Telekomünikasyon İş Adamları Derneği (TÜTED) tarafından düzenlenen "Mobil Telekomünikasyonda Kayıt Dışı ve Yansımaları" paneline katıldı. Panelin kapanışında konuşan Yıldırım, 2005 yılında mobil telekomünikasyon sektöründe kayıt dışılığı engellemeye yönelik yasa hazırlanmadan önce, AB ülkelerindeki durumu incelemek istediklerini ancak bu ülkelerde böyle bir sorun yaşanmadığı için yapılacak düzenleme konusunda Telekomünikasyon Kurulunun, işletmeci ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek bir düzenleme ortaya koyduğunu aktardı. Yıldırım, şu anda yaklaşık 100 milyon cihazın sadece yüzde 6'sının sorunlu olduğunu belirterek, 5392 sayılı yasanın ardından gasp ve hırsızlık olaylarının faillerinin tespit edilebildiğini, bu nedenle bu olaylarda azalma yaşandığını dile getirdi. Aynı zamanda 15 milyar dolar civarında bir kayıt dışı miktarın kayıt içine alındığına işaret eden Yıldırım, sektördeki haksız rekabetin de önlenmesine katkı sağlandığını, mobil cihaz satan, garanti veren, bakımını yapanların üzerindeki şaibenin kalktığını ifade etti.
"Vergi memuru anlayışının kalktığını göreceğiz"
Bakanı Yıldırım, ülke yönetiminin güven esasına göre yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bilişimi geliştirirsek, bilgi toplumunu geliştirirsek, hiçbir düzenlemeye ihtiyacımız yok. Bütün bunların hepsi elimizin altında olacak. Bütün bu bilgileri tek bir havuza toplayıp, kurumların ve kişilerin yetkilerine ve ihtiyaçlarına göre bu bilgileri kullanımlarına hazır hale getirirsek, hiç kimse kayıt dışı bir iş yapamaz. Vergi memuru anlayışının, dedektif anlayışının ortadan kalktığını göreceğiz" diye konuştu.
Bilişim alanında iyi bir gelişme sürecinin yaşandığını ancak şu anda gelinen noktayı da büyük bir başarı olarak görmediğini, rehavete kapılınmaması gerektiğini söyleyen Yıldırım, elektronik haberleşme yasasının şu anda TBMM'de bulunduğunu, önümüzdeki hafta Meclis'ten çıkmaması durumunda bu yılın Eylül ayının sonrasına kalacağını, ancak çalışmalarını takvime uygun olarak sürdürdüklerini aktardı.
Yıldırım, "Sabit-mobil muhabbetinin bir anlamı kalmıyor da artık. Yakınsamayla birlikte bu işletmelerin birbirlerine rakip olma şansları da ortadan kalkıyor. Demek ki artık 'no competition, but cooperation'. Bundan sonra yolumuz bu. Yani Türkçesi, rekabet etmeyeceğiz, birlikte hareket edeceğiz. Böylece pastayı büyüteceğiz, ülke insanını mutlu edeceğiz. Herkes muradına erecek" diye konuştu.
"Sabit ücret yeni bir uygulama değil"
Yıldırım, bir altyapı oluşturulduktan sonra, bunun çalışır halde tutulması gerektiğini belirterek, eskiden devletin bu altyapıları oluşturduğunu ve istediği şekilde tarifelere yansıttığını, sabit ücretin yeni bir uygulama olmadığını kaydetti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birdenbire mi bu tüketici bilinci gelişti? Bir hizmet varsa ücret olmalı, hizmet yoksa ücret de olmamalı. Bizim temel yaklaşımımız bu. Bu işin gürültüsünün artma sebebi şudur. Serbestleşme dönemi başladı. Vergiler yüksek, sabit ücret var. Millet fiyat kırmaya başladı. Kırdı, kırdı artık bir pay kalmadı. Geldi buraya takılınca, sabit ücretle vergiye, bu, bütün içinde büyük bir orana tekabül etmeye başladı. Geçenden bir para, geçmeyenden beş para hesabına döndü. Onun için bu şikayetler arttı. Bunu makul karşılayabiliyorum. Bu konuda kurumun yapacağı işler var, bizim yapacağımız işler var, işletmelerin yapacağı işler var. Kurum, oturacak burada gerçek maliyetleri hesap edebilir hale gelecek. İşte bu da yine kayıtla olacak. Her şeyin ölçülebilir olması lazım."
Türk Telekom'un geçmişinden dolayı maliyetlerinin yüksek olduğunu, ancak bunları vatandaşın sübvanse etmesini de kimsenin beklememesi gerektiğini söyleyen Yıldırım, artık insanların iyi kötü seçenekleri olduğunu, bunun da Türk Telekom'un 2 yıl içerisinde 1 milyon abone kaybetmiş olmasından anlaşıldığını ifade etti.
Yıldırım, "Yapacağımız iş belli. Biz vergiler üzerine kafamızı çok yoracağız, yoruyoruz, başladık çalışıyoruz. Kurum, maliyet esaslı, itiraz edilemez şekilde altyapı çalışmalarını tamamlayacak. Ondan sonra bütün tarafları bir araya getireceğiz. Eminim ki vatandaş ya da vatandaş adına onların haklarını takip eden tüketicilerimiz, makul, anlaşılabilir, kabul edilebilir bir sonuç ortaya geldiği zaman itiraz edemez" diye konuştu.