Brown'a göre IMF, BM ve Dünya Bankası eskidi

Fransız Cumhurbaşkı Sarkozy geçtiğimiz hafta iki günlük bir İngiltere ziyareti gerçekleştirdi. Ziyaret sonrasında İngiltere Başbakanı Gordon Brown Fransız Le Monde gazetesine verdiği röportajda büyük uluslararası kurumların reforma ihtiyacı olduğunu, İngiltere ve Fransa'nın bu yönde ortak projeleri bulunduğunu açıkladı. Brown'un bahsettiği kuruluşlar İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve IMF. Brown, 1945 yılında kurulan bu uluslararası organizasyonların, sıkı korunan sınırlar arkasındaki ulus-devletleri temel aldığını, oysa artık küresel bir ekonomide yaşadığımızı söylüyor. "Küreselleşen sadece sermaye hareketleri, hizmetler, ürünler, şirketler değil" diyen Brown, insanlar arasındaki iletişimin de küreselleştiğini ve bunun uluslararası siyasetin ne şekilde sürdürülmesi gerektiğini de belirlediğini ifade ediyor. Pemi misyonlarını büyük ölçüde tamamlanan ve bugünün ihtiyaçlarına cevap veremeyen Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası ve IMF bundan sonrası için nasıl bir görev üstlenmeli? Brown'a göre, IMF krizlere karşı bir uyarı sistemine dönüşebilir. Dünya Bankası ise daha çok çevre ve kalkınmaya yönelik projeleri destekleyen bir banka olmalı. BM'nin ihtiyacı olan reform ise sadece gelişmekte olan güçlere yer açmak değil, zor durumda olan ülkelere, istikrarsızlığın yükseldiği bölgelere de bir çözüm yolu bulmaya çalışmak olmalı. Fransa ve İngiltere arasında yeni bir kardeşlik Bu kurumların misyonunu kaybettiğini ilk kez gündeme getiren Brown değil aslında, fakat önemli olan konu, Fransa ve İngilte'nin bu değişim sürecinde ortak projeler üretecek olmaları. Söz konusu kurumlara şöyle bir bakacak olursak, IMF kredilerine talebin azalmasını başlıca nedeni, gelişmekte olan ülkelerin iyi bir ekonomik performans sergilemeye başlamaları ve uluslararası finans piyasalarının sunduğu avantajlardan yararlanmaları. Kurulduğu 1945 yılından bu yana ekonomik kriz içinde olan ülkeler için bir tür jandarma görevi üstlenen IMF'nin borç verdiği ülke sayısı bugün son derece azaldı. Dünya Bankası ise geçtiğimiz sene dünya genelinde kalkınmakta olan ülkelerde toplam 23.6 milyara ulaşan 279 projeye imza attı. Dünya Bankası, bu projelerinin amacını fakirliği azaltmak olarak tanımlıyor. Banka bugün kalkınmakta olan ülkelerde bin 800 proje yürütüyor. Bu projeler çok farklı alanları kapsıyor. Bosna-Hersek'te mikrokredi finansmanı, Gine'de AIDS'i önleciyi projeler, Bangladeş'te kız çocuklarının eğitimini destekleyen projeler bunlardan bazıları. Bu projeler kapsamında hükümetler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile işbirlikleri yapan banka, sürdürülebilir büyümeyi hedef alıyor ve çevreye zarar vermeyen projeleri destekliyor. Birleşmiş Milletler'in misyonunun sona erdiğini söyleyenler de az değil. İş dünyasının küresel oyuncularının dünya sorunlarına karşı daha duyarlı hale gelmeleri, Bill Gates, Warren Buffet gibi isimlerin sosyal alanda faaliyet kurmak üzere oluşturduğu fonlar, sanatçıların, sivil toplum kuruluşlarının sağlık, eğitim, insan hakları alanlarında gerçekleştirdikleri somut eylem planları, BM'nin varolma nedenini sorgulayan gerçekler aslında. Brown'un dediği gibi 2008'in şartları farklı. 2009'un daha da farklı olacak. Düşünceler, algılar ve değerler değişirken, kurumların değişmemesi düşünülemez.