Bu ülkeyi bir Ar-Ge üssü haline getirmeliyiz
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün: Bizim ülke olarak daha fazla üretmekten ziyade daha nitelikli ve daha yüksek katma değerli ileri teknoloji ürünler üretmemiz lazım.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
KOCAELİ - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin, daha nitelikli ve yüksek katma değerli ileri teknoloji ürünleri üretmesi gerektiğini söyledi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca Türkiye Sanayii Sevk ve İdare Enstitüsü'nde düzenlenen ve "2023'e 10 Kala Ar-Ge ve Yenilikte Doğu Marmara" sloganıyla başlatılan Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı'nda konuşan Ergün, toplantıların bölgeye üniversite-sanayi işbirliği konusunda yeni bir ivme kazandıracağını belirtti.
Bakan Ergün, üniversite ve sanayi işbirliği konusunda çok zayıf olduklarını, bu gerçeğin kabul edilmesi ve bu alanın güçlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Üniversite ve sanayi işbirliğinin artırılması için çalışmalara devam ettiklerini vurgulayan Ergün, "Hem üniversitelerimizi ayağa kaldıracak, daha da güçlendirecek hem şirketlerimizi, teknolojimizi ayağa kaldıracak daha da güçlendirecek şey, bu alandaki işbirliğidir" dedi.
Ergün, dün açıklanan rakamlara göre 152.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini vurgulayarak, Türkiye'nin 10 yıl içinde ihracat rakamının, 36 milyar dolardan 152.6 milyar dolara ulaşmasının dikkat çekici olduğunu bildirdi.
"Bu artışta Afrika, Güney Amerika gibi yeni pazarlara açılmamızın, bu konuda yürüttüğümüz diplomatik faaliyetlerin büyük payının olduğunu kabul etmemiz lazım" diyen Ergün, şöyle konuştu:
"Ancak ülkemizdeki ihracat artışı sadece pazar çeşitliliğinden, daha fazla ürün ihraç etmekten kaynaklanmıyor. İhracatımızın artmasından daha nitelikli ve daha yüksek katma değerli ürünler ihraç etmemizin de payı var. Artık ihraç ettiğimiz ürünler, eskisine göre daha değerli. 2002'de ihraç ettiğimiz ürünler, daha çok düşük teknolojiyle üretilen ürünlerdi. Şimdi ihraç ettiğimiz ürünlerin ağırlığını orta teknoloji seviyesindeki ürünler oluşturuyor. Bizim ülke olarak daha fazla üretmekten ziyade daha nitelikli ve daha yüksek katma değerli ileri teknoloji ürünler üretmemiz lazım."
Sıçrama yapmak mecburiyetindeyiz
Türkiye'nin 10 yılda düşük ihracat seviyesinden orta ihracat düzeyine ulaştığını dile getiren Ergün, şunları kaydetti:
"153 milyar dolarlık ihracat orta düzeydir. 800 milyar dolarlık milli gelir, üretim gücü, orta düzeydir, fert başına düşen 11 bin dolar milli gelir orta düzeydir. Demokrasimiz, insan haklarımız, hukukumuz, özgürlük alanımız, bütün bunlarda da çok önemli ilerlemeler kaydedildi. Orta bir düzeyi yakaladık. Şimdi öyle bir noktadayız ki ya patinaj yapacağız hep beraber, bu bize yetecek, yerimizde sayacağız veya geleceği ve araziyi doğru kavrayıp yolumuza hızlı bir şekilde devam edeceğiz, sıçrama yapacağız. Sıçrama yapmak mecburiyetindeyiz. Patinaj yaptık mı, 'orta gelir tuzağı' diyorlar ya o tuzağa düşeriz. Orta demokrasi, orta gelir, orta ihracat ve orta teknoloji düzeyinde geçinir gideriz. Mesele geçinip gitmekse, bir şekilde geçinip gideriz. Ama bizim gibi ülkelerin geçinip gitmek gibi bir derdi olamaz."
Bakan Ergün, Türkiye gibi ülkelerin her şeyin daha ilerisini yakalamak gibi bir mecburiyetinin bulunduğunu anlatarak, "Yakalamazsak düşeriz. Hızımızı arttırmalıyız. O nedenle şimdi daha fazla üretmekten çok, daha nitelikli, daha katma değerli, ileri teknoloji ürünler üretmemiz lazım. Ne kadar üreteceğimiz kadar, ne üreteceğimiz, bunu nasıl üreteceğimiz, hangi teknolojiyle üreteceğimiz önemli" diye konuştu.
Bu ülkeyi bir Ar-Ge, bir teknoloji üssü haline getirmeliyiz
Katma değeri araştıracak şeyin, araştırma, geliştirme, markalaşma ve tasarım gibi alanlar olduğunu, bu alanlara odaklanılması gerektiğini vurgulayan Ergün, şöyle devam etti:
"Bundan sonra yapacağımız iş, üretim ve ihracatımızın içindeki yüksek teknolojik ürünlerin payını, (bugün yüzde 5'ler seviyesindeyiz) yüzde 20-25'ler seviyesine çıkarmaktır. 10 yıl içinde bu seviyeyi yakalamamız lazım. Bizim bakanlık olarak hem sanayi stratejimizde hem de sektörel strateji bölgelerinde üzerinde durduğumuz konu budur. Bu ülkeyi bir üretim üssü olmak kadar bir Ar-Ge, bir teknoloji üssü haline getirmeliyiz. Bu dönüşüm hepimiz için oldukça zor geçecek bir dönüşümdür."
Ergün, dönüşüm yapmanın zor olduğunu, ön yargıları kırmak, alışkanlıkları değiştirmek, iş birliği oluşturmanın kolay işler olmadığını dile getirerek, bu zoru başarmak mecburiyetinde olduklarını kaydetti.
Bunun sonuçlarının herkesi mutlu edeceğini ifade eden Ergün, bu hedefleri gerçekleştirmek için kamunun ve özellikle üniversitelerin de sanayicilere katkı sağlaması gerektiğini söyledi.
Ergün, üniversite sanayi iş birliğinin en önemli platformlarından birinin teknoparklar olduğuna dikkati çekerek, bu alanda ciddi gelişmeler yaşandığını, 2002'de 2 teknopark bulunurken, bugün 34 tanesi faal olmak üzere 49 teknoparkın olduğunu belirtti.
Teknoparklardaki kaliteyi artıracağız
Teknoparklarla ilgili yeni bir çalışma yaptıklarını aktaran Ergün, "Performans nedir teknoparklarda- Teknoparkların sayısı artsın ama ne oluyor- Kaç tane araştırmacı var, kaç tane kurulmuş şirket var, kaç patent var, bunların kaçı lisansa dönüşmüş-' Bunlar, teknoparkların performans kriterleri olacak. Herkes değişime ve yenilikçiliğe önem verecek. Teknoparkları da bu açıdan sıralamaya tabi tutacağız. Yenilikçi teknoparklar, patent üreten, lisans üreten teknoparklar, ihracat yapan teknoparklar... Ölçmemiz mümkün olan bir sürü unsur var. Bu ölçümlerle teknoparklardaki kaliteyi artıracağız" diye konuştu.
Bakanlığın projeleri ve çalışmalarını da anlatan Ergün, üniversite ve sanayicilere bazı tavsiyelerde bulundu.