Cannes’ı ‘Türk yeşili’ne boyadılar

Türkiye’den şirketler ve belediyeler, dünyanın en önemli gayrimenkul fuarı MIPIM’e çıkarma yaptı. Türk katılımcılar, Fransa’nın Cannes kentindeki fuarın bu yılki teması olan ‘çevre’nin de içini dolduran projeleriyle yatırımcıların ilgi odağı haline geldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yavuz KARAMAN - Leyla İLHAN

CANNES - Yaklaşık 90 ülkeden uluslararası yatırımcılar, iş geliştiriciler, mimarlar, şehir plancıları ile yerel ve kamu yöneticilerini Fransa’nın Cannes kentinde buluşturan gayrimenkul fuarı MIPIM başladı. 20 bini aşkın gayrimenkul profesyonelini buluşturan fuarın bu yılki teması ‘küresel iklim değişikliğinin gayrimenkul sektöründeki etkileri’. Paris’te birkaç ay önce gerçekleşen İklim Zirvesi’nin ardından çevre vurgusuyla öne çıkan MIPIM’de Türkiye’nin hem niceliksel varlığı hem de temanın içini ‘doldurması’ dikkat çekti. 

MIPIM 2016’da Türkiye’nin büyük gayrimenkul firmalarının yanı sıra iddialı projeleriyle uluslararası yatırımcıyla işbirliğine girmek isteyen şehirleri uluslararası yatırımcıdan büyük ilgi gördü. Türkiye’den pek çok belediye başkanı ve ticaret odası başkanının kendi şehrini temsil ettiği MIPIM’de ülke açılışını Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı gerçekleştirdi. İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) düzenlediği Yatırımcılar Kokteyli de geçen yıl olduğu gibi bu yıl da uluslararası yatırımcı ile Türk yatırımcı ve Türkiye şehirlerini bir araya getirdi.

Sadece şirketler değil şehirler de boy gösterdi

MIPIM’in Türkiye temsilciliğini yürüten Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı ve JLL Türkiye Ülke Başkanı Avi Alkaş, fuarın ilk gününde Türkiye’nin ortaya koyduğu performansa dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu yıl Türkiye, MIPIM’e sadece dev gayrimenkul şirketleriyle değil, iddiasını giderek yükselten daha çok sayıda şehirlerimizle katıldı. Bugün fuardaki ilk günümüz ve henüz ilk gün itibariyle uluslararası yatırımcının büyük ilgisini stant ziyaretlerinden ikili görüşmelerden izlemek mümkün. MIPIM 2016, gerçek anlamda Türkiye’nin çıkarmasına sahne oluyor. Bu büyük ilgide kuşkusuz, Türkiye’nin gayrimenkul firmaları kadar MIPIM’de belediye başkanlarının başkanlarımızın öncülüğünde standları ile yer alan şehirlerimizin büyük bir etkisi oldu. Bugün Antalya, Balıkesir, Bursa, Hatay, İstanbul, Kocaeli, Konya ve Ordu sergiledikleri yüz milyarlarca dolarlık projeleriyle dünyanın yatırımdaki yıldız şehirleri arasına kendi şehirlerini de sokmaya kararlı olduklarını net olarak ifade ettiler.” 

Yatırımcının gözdesi yeşil binalar 

Gerek şehirlerini gerekse de şirketlerini temsil için Türkiye’den MIPIM’e katılanlar, fuarın bu yılki temasına uygun tanıtımlarıyla da ilgi gördüler. MIPIM’de stant açan Özak GYO ve Tahincioğlu, süreçleri Altensis tarafından yürütülen yeşil bina sertifikalı projelerini yabancılara tanıtırken, yine fuar katılımcılarından Ağaoğlu, Anadolu Gayrimenkul, Soyak Holding, Zorlu Holding de birebir görüşmelerle yeşil bina sertifikalı projelerini anlatma fırsatını buldular. 

Çevre dostu, yeşil binalar konusunda danışmanlık hizmeti veren Altensis’in yönetici ortağı Emre Ilıcalı, sertifikalı Türk projelerinin yabancı yatırımcılara Türkiye’deki gelişmekte olan yeşil bina ivmesini gösterdiğini belirterek şunları söyledi: “Dünya Yeşil Binalar Konseyi tarafından yapılan araştırmaya göre son yıllarda artan çevre ve insan sağlığı hassasiyeti, gayrimenkul yatırımcıları ve bina kullanıcılarının yeşil binalara yönelik ilgisini artırdı. Yabancı yatırımcılar yüksek değere sahip, yüksek kira getirili, doluluk oranları yüksek ve işletme giderleri düşük projeler olmasından dolayı yeşil bina sertifikalı projeleri tercih ediyorlar. 2016 Ocak itibariyle ülkemizde sertifikalı 176 adet, devam eden ise 300’ün üzerinde yeşil bina projesi bulunuyor. Biz Altensis olarak 2016 Şubat ayı İtibariyle toplam sertifikalı tamamlanmış proje sayımızı 70’e çıkardık.”

İTO Başkanı İbrahim ÇAĞLAR'Mühendislik tecrübemizi her ülkeye satabiliriz'

MIPIM’de bir basın toplantısı düzenleyen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Üçüncü Havalimanı, Üçüncü Köprü, Avrasya Tüneli ve Körfez Geçiş Köprüsü gibi dünyada ilklerle ifade edilen projeler tamamlanırken, bir taraftan da çok önemli bir mühendislik bilgi birikiminin Türkiye’de toplandığına dikkati çekti. Çağlar, “Mega projelerle biriken mühendislik tecrüb emizi doğru planlamayla dünyanın her ülkesine satabiliriz. Özellikle son beş yılda kazandığımız mühendislik yetenekleriyle yurtdışında birçok projeye imza atabiliriz” dedi. 

İstanbul Gayrimenkul Tanıtım Çadırı’nın bu yıl MIPIM’in en prestijli noktasında Londra ve Paris çadırlarının arasında konumlandığını belirten Çağlar, “Geçen yıl 300 metrekare olan İstanbul Çadırımızı 685 metrekareye çıkarttık. Temamız ‘Star of Housing’. Yani kentleşmenin yıldızı İstanbul” dedi. 

Türk müteahhitlerin 2015 yılında 20 milyar dolar değerinde toplam 177 proje üstlendiğine işaret eden Başkan Çağlar, “Dünyada 2030 yılına kadar 57 trilyon dolar altyapı yatırımı yapılması bekleniyor. Avrupa’nın 2020’ye kadar olan altyapı ihtiyacı ise 2.2 trilyon dolar. Dünyanın en büyük 225 müteahhidi arasında 43 firmamız var. Çin’den sonra, dünyada ikinci sıradayız. Müteahhitlik şirketlerimizin yeni başarı hikayeleri yazmaları için gereken tek şey, mega projeler tamamlanınca ortaya çıkan insan kaynağımız ve tecrübe birikimimize sahip çıkmak” dedi. 

‘İnşaat 160 sektörü etkiliyor’ 

İnşaat sektöründeki en küçük yavaşlama ya da canlılığın 160 sektörü birden etkilediğini belirten Çağlar, “İnşaat ve gayrimenkulün milli gelirdeki payı yüzde 15’e ulaştı. Bu sektör 160 başka sektörün ürettiği mal ve hizmete talep oluşturan bir dinamo görevi yapıyor” dedi. 

2015 yılında Türkiye’de yatırım yapan yabancılara yaklaşık 6 milyar dolarlık gayrimenkul satışı yapıldığını kaydeden Çağlar, yatırım ortamını iyileştirerek bu rakamın orta vadede 15 milyar dolar seviyesine çıkarılabileceğini vurguladı. Çağlar, “Yabancıya konut satışının desteklenmesi için bazı adımların atılması gerekiyor. Dünyadaki örnekler incelenmeli” dedi. 

‘Teminat sorununu devlet çözer’ 

İnşaat ve gayrimenkul sektöründe dört önemli konu bulunduğuna işaret eden Çağlar, şunları söyledi: “Önemli konulardan biri teminat mekanizması. Özellikle Körfez ülkelerindeki ihalelerde müteahhidimiz teminat sorunu yaşıyor. Burada kâr oranları düşük ama rekabet fazla. Devletimiz bu işleri organize ederken, bilhassa teminat konusunda firmalarımıza daha fazla yardım edebilir. Çünkü artık yurtdışında münferit çalışma dönemi bitti. Devletimizle beraber iş yapalım ki ölçek kazanalım. Devlet devletle görüşerek firmaların önünü açabilir. Böyle olursa, bu işler çok daha kolay olur. Hızla dışarıdaki projelere Türk firmalarının gireceği ortamı sağlanır.”

Tahincioğlu, çevreci ofislerini tanıttı

Tahincioğlu, MIPIM Fuarı’na, İstanbul’un önemli lokasyonlarından Levent ve Ataşehir’de devam eden 3 yeni projesiyle katıldı. MIPIM’in Türkiye’nin emlak projeleri aracılığıyla dünyaya tanıtımı açısından önemli bir fuar olduğunu belirten Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu şunları söyledi: 

“Gayrimenkul, Türkiye’de hızla gelişen ve büyüyen bir sektör. Tahincioğlu olarak her yıl geliştirdiğimiz projelerle sektöre değer kattığımızı düşünüyoruz. Sektör oyuncuları her yıl, çoğalarak bu fuarda yerlerini almalı. Hem ülkemizin bu konudaki iddia ve başarısını göstermek hem de yabancıların vizyonunu görmek açısından bu organizasyonlara katılım çok önemli. Fuarların hem sektörü yakından takip etmek hem de iş bağlantıları kurmak açısından önemi büyük. Birbirinden ayrıcalıklı üç önemli projemiz ile bu yıl MIPIM’e geldik. Levent’te yer alan ve 2016’nın dördüncü çeyreğinde tamamlanmasını hedeflediğimiz Nidakule Levent ofis projemiz, 2017’nin birinci çeyreğinde teslimlerine başlayacağımız Nidakule Ataşehir Batı projemiz ve yine bizim için çok değerli olan Nidakule Finans Merkezi projemizi burada görücüye çıkarttık.” 

Levent’te çevreci proje 

Özcan Tahincioğlu, projelerle ilgili şu ilgileri verdi: “Nidakule Levent, Avrupa Yakası'nın ilk tercih edilen iş merkezi bölgelerinden Levent’te inşa edilen, prestijli, A + sınıfı bir ofis projesi. Çevre ve kullanıcı dostu özellikleri sayesinde LEED Gold sertifikası adayı oldu. Proje, 26 ofis katının yanı sıra, akıllı bina özelliğine sahip. Bir diğer projemiz olan Nidakule Ataşehir Batı ise Ataşehir’deki finans merkezine yakın ve LEED Gold Sertifikası’na aday bir proje. Son projemiz ise İstanbul Finans Merkezi’nin içinde yer alan Nidakule Finans Merkezi.” 

Nitelikli perakende, ofis, konut ve alışveriş merkezi projelerinin yanında birinci sınıf otellerin inşa ve geliştirme çalışmalarında da bulunduklarını anlatan Tahincioğlu, “Şu ana kadar tamamlamış olduğumuz projelerin inşaat alanı 2 milyon metrekarenin üzerinde. Nidakule Finans Merkezi, Nidakule Ataşehir ve Nidakule Levent’in yanı sıra, konut projeleri Nidapark Başakşehir ve Nidapark Seyrantepe inşaatlarını devam ettiriyoruz” diye konuştu. 

Tahincioğlu’nun 2016 yol haritasında Kayaşehir, İstinye ve Bomonti projelerinin bulunduğunu ifade eden Özcan Tahincioğlu, satış değeri 6 milyar lira olan 3 projeyi satışa çıkaracaklarını ve önümüzdeki 3 yılda 10 milyar liralık 5 projeye imza atacaklarını belirtti.

Büyükyalı’dan İstanbul’da ‘iyi yaşam’a davet

Dünya prömiyerini MIPIM’de yapan Büyükyalı İstanbul projesi, Cannes’da yabancılara ‘iyi yaşam’ konseptini anlattı. Büyükyalı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık; “Her şeye rağmen Türkiye’ye yabancı ilgisi sürüyor. Fuarda Büyükyalı özellikle Batılı yatırımcılardan büyük ilgi görüyor” dedi. Özak GYO, Ziylan Gayrimenkul ve Yenigün İnşaat ortaklığının İstanbul Kazlıçeşme sahil yolunda inşasına başladığı Büyükyalı İstanbul projesi, eylül ayında satışa sunulmadan önce MIPIM’de dünya vitrinine çıktı. Büyükyalı İstanbul’un Cannes’da ‘yeni şehircilik’ ve ‘iyi yaşam’ konseptiyle dikkat çektiğini anlatan Büyükyalı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık, fuar boyunca çok sayıda yabancı yatırıcıyla görüşmeleri olduğunu, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmenTürkiye’ye yabancı ilgisinin devam ettiğini ifade etti. Akbalık, Büyükyalı görüşmelerinin ağırlıklı olarak Arap ve Batılı yatırımcılarla olduğunu, özellikle Avrupa’nın projeye ilgisinin yüksek olduğunu belirtti. 

Akbalık, “Büyükyalı’nın vaat ettiği en önemli avantajlardan biri de ulaşım olanaklarıyla trafikte harcanan zamanı geri kazandırmak. Kazlıçeşme sahil şeridi, mevcut ulaşım altyapısı ve yeni eklenecek ulaşım projeleriyle İstanbul’un cazibe merkezine dönüşecek. İstanbul’da bugüne kadar verimli kullanılamayan deniz ulaşımı, Büyükyalı’daki deniz shuttle’larıyla aktif olarak kullanılacak" dedi. 

Bir mahalle Amerikalı şirkete emanet 

Akbalık projeyi ‘dört mahalle, bir semt’ olarak tanımladıklarını belirterek, “İstanbul’a meydanları, kültür merkezi, açık ve kapalı spor alanları, çocuk parkları, kafe ve restoranları, manavı, pastanesi, okulu ve camisi gibi birçok unsuruyla gerçek mahalle kültürünü yaşatacak bir proje kazandıracağız. Bu dört mahalleden birinin işletmesini ise gerçek rezidans hizmeti sunacak Amerikalı bir firmaya vermeyi planlıyoruz” dedi.