Çin, Sincan’a Türkiye’den yatırımcı bekliyor
Çin, İpekyolu Ekonomik Kuşağı’nın çekirdek bölgesi olarak konumlandırdığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne yatırımcı çekmek istiyor. 15 ülkeden 30 gazeteciyi bu bölgede ağırlayan Jie Li, Türk işadamlarını, ekolojiye zarar vermeyecek her türlü sektörde yatırıma davet etti.
AHMET USMAN
Çin, Asya, Avrupa ve Afrika’yı kara- deniz yolları ve ekonomik koridorlar ile birbirine bağlama hedefiyle yürüttüğü Kuşak ve Yol Projesi’nin çekirdek bölgesi olarak belirlediği Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ni ekonomik ve kültürel olarak geliştirmek için çabalarını hızlandırdı.
Bu kapsamda yapılan çalışmaları yerinde göstermek amacıyla 15 ülkeden 30 gazeteci Sincan Dış İlişkiler Tanıtım Ofisi tarafından, bölgede ağırlandı. Gezi boyunca Sincan’da ekonomik boyut yanında kültürel anlamda yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verildi. Sincan Dış İlişkiler Bölümü Tanıtım Ofisi Müdürü Jie Li, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, Türk işadamlarını başta ileri teknoloji ve turizm olmak üzere, ekolojiye zarar vermeyecek her türlü sektörde yatırma davet etti.
Son yıllarda Çin ve Türkiye arasında iyi bir işbirliği ortamı oluştuğunu dile getiren Li, “Türkiye ile Sincan’daki pek çok etnik grup arasında yaşam alışkanlıkları, gelenek ve görenekler arasında benzerlikler bulunuyor. Son yıllarda iki taraf arasında ekonomi yanında kültür alanında da değişimler günden güne yoğunlaşıyor. Son birkaç yılda Türkiye’de Sincan’a karşı olumsuz bakışlar vardı. Bunun ana nedeni Türk halkının Sincan’ı doğru anlamaması. Bir bölgeyi yerinde görmekle tanıyabilirsiniz Çin’de Çin Rüyası adıyla ulusal kalkınmayı öngören bir proje var. Bunun en temel çizgisi her vatandaşa refah mutluluk getirmek. Biz canla başla istihdam sorununu çözmeye, her insana yetenek ve kapasitesine göre iş sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Sincan ve Türkiye arasında mesafe avantajı olduğuna dikkat çeken Li, “Türkiye’den Pekin’e 12 saatte uçulurken, bu süre Sincan ile 7 saat. Türk işadamları bundan faydalanmalı ve işbirliği olanaklarını değerlendirmeli. Sincan, Çin yanında Orta ve Güney Asya’da 1.5 milyar nüfusa ulaşmak için önemli bir kapı. Yabancı yatırımcılara çok elverişli olanaklar sunuyoruz. Asya’nın tam ortasında yer alıyoruz. Yatırım kapımız tüm dünyaya açık. Sadece ekolojiyi bozan işlere yasak uyguluyoruz. Sincan’da dünyanın en büyük 500 şirketinden pek çoğu yatırıma başladı. Biz de Türk işadamlarının buraya gelmesini olumlu karşılıyoruz” dedi.
Türk firmalarıyla yüksek teknoloji konusunda işbirlikleri olabileceğini belirten Li, “İki ülke arasında hizmet sektörünün işbirliği potansiyeli büyük. Türkiye turizmde gelişmiş bir ülke. Sincan da zengin turizm kaynaklarına sahip. Dünyada var olan bütün ekolojik görünümleri burada bulabilirsiniz. Kültür açısından pek çok medeniyetin kaynaştığı bir yer. Çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü, doğal güzelliklere sahip bir bölgeyiz. Ama bunların değerlendirilmesi için barış içinde yaşayan, istikrarlı bir toplum ortamı şart. Toplum düzeni olumsuzsa dıştan yatırım gelmez” diye konuştu.
Urumçi karasal limanı Türkiye'de şube kuracak
Çin’den Avrupa’ya kadar olan hatta kargo yüklerinin taşınması için Urumçi’de kurulan Karasal Liman’ın yetkilisi Liu Xiahua, daha önce Sincan’da üretilen malların Avrupa’ya 60 günde gittiğini belirterek, “Yol ve Kuşak Projesi kapsamında yapılan hat sayesinde bu süre 8-12 güne indi. Çin’in çeşitli yörelerinde üretilen mallar burada toplanıp elleçleniyor. Türkiye’de de Mersin ve İstanbul limanlarına gidiyor. Bu yıl içinde Türkiye’de de bir şube açacağız. Şube açtıktan sonra yerel lojistik kuruluşlarıyla bağlantı kuracağız. Bu değişim güçlendikçe Türkiye’de üretilen mallar da bu hatla Çin’e gelecektir. Mevcut iki ülke arasındaki ticarete göre sefer sayılarında düzenleme yapılacak” dedi. Çin-Avrupa Yük Treni Düzenleme Merkezi CEO Yardımcısı Nan Jun ise Mayıs 2016’dan beri hizmet veren hatta o günden beri Avrupa ve Urumçi arasında bin 200 dolayında tren seferi gerçekleştiğini anlattı. İki yıl önce günlük tüketim malzemeleri, konfeksiyon gibi ürünlerle başlayan taşımanın bugün makine, kalorifer, inşaat malzemeleri, elektronik yedek parçalarına kadar 200’e yakın çeşide ulaştığını belirten Jun, Kuşak ve Yol Projesi’nin motoru haline gelen bu hattın toplam 17 ülkede 24 kente ulaştığını ifade etti.
"Türkiye Avrasya'da önemli bir teknoloji merkezi"
Korla Kenti’ndeki Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin Bulut Teknolojileri Bölümü Başkan Yardımcısı Shuai Wen Wu da, Türk firmalarıyla işbirliğine açık olduklarını vurguladı. 429 işletmeye evsahipliği yaptıklarını 140 kilometrelik bir sanayi alanı oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Wu, “Ekoloji, dışa açılım ve ortak paylaşım ilkeleriyle faaliyet gösteriyoruz. Türkiye Avrasya’da önemli bir teknoloji merkezi. Bölgemize Türkiye’den yatırımcıların gelmesini çok isteriz. Tekstil başta olmak üzere her sektörden firmaya kapımız açık” dedi.
Sincan’a 6 milyar yuanlık (yaklaşık 4 milyar TL) yatırım yaptıklarını dile getiren Jihnseng Company Eşbaşkanı Yueping Zhang, “Grubumuza bağlı Litai Profile şirketi tekstil sektöründe faaliyet gösteriyor. Merkezi hükümet 2013’ten beri Sincan’da tekstil sektörünü kalkındırmak için büyük çaba harcadı. Biz de bu plana ayak uydurduk. Şu an dünyanın en büyük iplik üreticilerinden biriyiz. Tesisimiz 1 milyon 80 bin iğ kapasitesine sahip. Başka ülkelerde de yatırımlarımız var. İplik sattığımız ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. Daha çok ülkeyle işbirliği yapmaya hazırız” diye konuştu.
"Tünel delme makinelerimizi Türkiye'ye de satıyoruz"
Çin Demiryolu Ağır Sanayi Fabrikası (CRCHI ) Genel Müdürü Zhang Shimin de dünyanın önde gelen ülkelerine kazma, delme, tünel açma makineleri, maden makineleri ve ray üretimi yaptıklarını, dünyanın en büyük ray üreticisi olduklarını söyledi. Son dönemde özellikle tünel teknolojileri konusunda ciddi adımlar attıklarını belirten Shimin, “Çin’de 20’den fazla kentte bu makineler kullanıldı. Bu tünel makinelerini Çin dışında Rusya, İran ve Türkiye’ye sattık. Türkiye’de altyapı yatırımları sürüyor. Bundan sonra Türkiye’ye satışlarımızı artırmak istiyoruz” dedi.
İnanç özgürlükleri garanti altında
Sincan Yerel Yönetimi’nin en rahatsız olduğu konulardan biri Müslüman azınlığın özgürlüklerinin engellendiği yönündeki algı. Gezi kapsamında Sincan İslam Enstitüsü’nde gerçekleştirilen toplantıda herkesin inanç özgürlüğünü garanti altına aldıklarını söyleyen Sincan Millet ve Din İşleri Müdürü Mahmut Usmen, “Din yönetimini yerel gerçeklere göre belirledik. Hem din özgürlüğünü korumak, hem de din bahanesi ile vatandaşlara zarar verilmesini engellemek için kurallar koyduk, tedbirler aldık. Müslümanların hacca gitmeleri, oruç ayı boyunca sorun yaşamamaları için çalışıyoruz. Sincan’da 10 İslam Enstitüsü bulunuyor. Camilerin koşullarını iyileştirdik. Sincan’da ekonominin gelişmesi dini çevrelere de pozitif etki yaptı” diye konuştu. Sincan İslam Enstitüsü Müdürü Abdüllatif Niyas da Çin Komünist Partisi’nin din eğitimine büyük önem verdiğini anlatarak, “Yeni kampüsümüz 2017’de tamamlandı. Amacımız parti ve yönetimin dini politikalarını kararlılıkla uygulayan, aşırı dinciliğe karşı çıkan öğrenciler yetiştirmek” dedi.