Çölde 'finans vahaları' kuruluyor
Çölde 'finans vahaları' kuruluyor
Körfez'deki petrol zengini Arap ülkelerinin liderleri, çölde 'finans vahaları' oluşturmak için yarışıyor. Dubai ve Katar gibi bölgelerdeki liderler, borsalara para akıtarak ve yabancı bankaların payını artırarak gelişmekte olan Asya'nın finans merkezleri olan Tokyo, Hong Kong, Singapur'a meydan okuyor. Wall Street Journal gazetesi, petrolden geçen yıl 400 milyar dolar gelir elde eden bu ülkelerin, finans merkezi olmak için gerekli en önemli şeye yani sermayeye sahip olduğunu söylüyor. Gazeteye göre, eğer planları istediği gibi giderse Arap ülkeleri küresel finans haritasını değiştirebilir. Körfez İşbirliği Konseyi'ni oluşturan Bahreyn, Kuveyt, Oman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin toplam ekonomik büyüklüğü, henüz dünyada ilk 10 ekonomi içinde yer almayan Avustralya'dan bile küçük. Ancak hedefleri büyük: . Suudi Arabistan: Gazetenin yorumuna göre hiçbir yerdeki finansal hedefler Suudi Arabistan'ınki kadar agresif olamaz. Körfez'de borsaya kote şirketlerin toplam piyasa büyüklüğü 1.5 trilyon dolar ve bunun 500 milyar dolarlık kısmı Suudi Arabistan'da. Suudi yönetimi şu an, 2020 yılına gelindiğinde 1.3 milyon kişinin istihdam altı 'ekonomi şehri' inşa ediyor. Bunlardan sadece Kral Abdullah Ekonomi Şehri'nin büyüklüğü Hong Kong'un iki katı. 27 milyar dolarlık proje, büyük bir liman, binlerce residans, uluslararası bankaların ve yatırım şirketlerinin buluşacağı bir finans adasını kapsıyor. . Dubai: Suudiler büyük düşünse bile Dubai, finans merkezi oluşturma yarışında bir anlamda önde gidiyor; bu küçük emirlikte iki borsa bulunuyor. Daha bölgeye giriş yapmak için bahreyn'e akın eden yatırımcıların artık adresi Dubai. İlk borsasını 8 yıl önce oluşturan Dubai'de daha sonra Dubai Uluslararası Finans Borsası (DIFX) ismiyle ikinci bir borsa kuruldu. Yurdışında da yatırım yapan Dubai, Londra Borsası ve Nasdaq OMX Group'tan hisse satın aldı. DIFX'in isminin şimdi Nasdaq-DIFX olarak değiştirilmesi bekleniyor. . Abu Dabi: BAE'nin 7 emirliğinden biri olan Abu Dabi'de borsanın en büyük sıkıntısı halka arzların azlığı. Analistler, petrol dolar denizi olarak niteledikleri bu bölgede şirketlerin kendi fonlarını kendilerinin yaratabildiğini ve dışarından hissedar alarak yönetimin kontrolünü kaybetmek istemediğini belirtiyorlar. Yine, petrol patlamasından faydalanmak isteyen yabancı yatırımcının gelmesiyle borsadaki işlemler 2006 yılına oranla 5 kat artmış durumda. Bölgedeki varlığını güçlendirmek isteyen Abu Dabi Borsası, türev borsası kurulmasına yönelik araştırmalar yapması için NYSE Euronext ile anlaşma yaptı. . Katar: Daha yönetim meselelerini açık ettikleri gerekçesiyle Dubai Borsası'nın işten çıkardığı iki yöneticiyi işe alarak Dubai ile sert bir rekabete giren Katar da finansta ağırlığını artırmayı amaçlıyor. Katar Maliye Bakanı Yusuf Hüseyin Kemal, "Mercedes, BMW, Rolls Royce... Birçok araba var. Hangisi olacağız, tabii ki en iyisi" diyor. Katar, hedefini yakalayabilmek için Londra Borsası (LSE) ile ilişkilerini geliştirmeye başladı ve LSE'nin Yönetim Kurulu Başkanı Chris Gibson-Smith'i Katar Finans Merkezi Otoritesi'nin başına getirdi. Ülke, Londra ve İsveç borsalarından hisse aldı, ancak daha sonra İsveç'teki hisselerini sattı.