DB Türkiye Direktörü Raiser'den önemli açıklamalar

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, Türkiye'nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bunun için kaliteli reformlara ihtiyaç var" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser,  Türkiye'nin yeni bir büyüme modeline ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bunun için kaliteli reformlara ihtiyaç var" dedi. 

Raiser, Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından Ankara'da JW Marriott Hotel'de düzenlenen "Komşu Ülkelerdeki Politik veya Ekonomik Krizlerin Türk Ekonomisine Etkileri" konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, büyümesinin önündeki sorunların üstesinden gelmesi durumunda, dünyaya ilham kaynağı olacağını savundu.

Türkiye'de yatırım yapma konusunda iş dünyasında bir çekince olduğunu dile getiren Raiser, "Türkiye üretim konusunda iyi ama ürettiği ürünlerin değeri az. İnovasyona yatırım gerekiyor. İş yapma kurallarının değişmeyeceğine dair güvence lazım. Bu gibi sorunların üstesinden gelirse ilham kaynağı olacak" diye konuştu. 

Türkiye'nin ekonomik olarak Avrupa'nın bir parçası haline geldiğini anlatan Raiser, "Türkiye'nin AB'yle 20 yıldan fazla gümrük anlaşması var. Bu anlaşmaya AB hizmet ve tarım sektörünü de katarsa bu ekonomik entegrasyon artarak devam edecek" dedi. 

Raiser, Türkiye'nin orta gelir tuzağına yakalandığı konusunda endişelerin olduğunu belirterek, "Orta gelir tuzağından çıkmak ve daha ileri kalkınmak için petrol bulmanız lazım. Asya Kaplanları bunu 10'lu yaşlarda 12 saat okulda kalarak ve haftada 60 saat çalışarak başardı. Türkiye'nin petrolü yok. Ama Türkiye orta gelir tuzağından yapısal reformlar yaparak ve Avrupa ile entegrasyonunu tamamlayarak kurtulabilir. Altyapı yatırımlarının yapılması ve hukukun üstünlüğün ve yatırımcıların güveninin sağlanması gerekir" dedi.

Avrupa'nın ekonomik olarak toparlanması konusunda iyimser olduğunu belirten Raiser, bunun aynı zamanda "Türkiye konusunda da iyimser olduğu" anlamına geldiğini dile getirdi. 

Beyaz Saray Ekonomi Başdanışmanı Roubini 

Beyaz Saray Ekonomi Danışmanları Konseyi Başdanışmanı Nouriel Roubini de Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyadaki siyasi gelişmelerden ekonomik olarak olumsuz etkilendiğini söyledi. 

Son yıllardaki büyümenin yüzde 3'ün altında kalma sebeplerinin araştırılması gerektiğini vurgulayan Roubini, "Makro düzeydeki sorunlar mı veya Türkiye'nin bulunduğu coğrafyadaki sorunlar mı? Bence her ikisinin ortası" değerlendirmesini yaptı. 

"İran doğrudan yatırımlar konusunda Türkiye'ye rakip olabilir"

Roubini, Türkiye'nin böyle bir coğrafyada bulunmasının şanssızlık olduğunu dile getirerek, "Komşu ülkelere bakıldığı zaman büyük bir ekonomik ya da siyasi çalkantı içindeler. Irak ve Suriye'deki iç karışıklar, yaptırımlar altındaki İran, Rusya–Ukrayna gerginliği, Yunanistan'ın içinde bulunduğu ekonomik krizi ve Euro Bölgesi krizini Türkiye'nin işini ekonomik olarak zorlaştıran gelişmeler" dedi.

İran'a uygulanan yaptırımların tamamen kaldırılması durumunda, İran'ın petrol satışının artacağına işaret eden Roubini, şunları ifade etti:

 "Türkiye'nin İranla ticareti pozitif olarak etkilenecek. Petrol ucuzlayacak. Fakat uzun ve orta vadede bakıldığında Türkiyeyle benzer ekonomik benzerliklere sahip İran iş gücü ve maliyetini kullanarak, doğru ekonomik politikaları da uygularsa, doğrudan yatırımlar konusunda Türkiye'ye ciddi bir rakip olabilir."

"Yunanistan'daki kriz fiyat avantajı ile turist çeken Türkiye'yi etkileyecek"

Roubini, Yunanistan'daki krizin fiyat avantajı ile turist çeken Türkiye'yi etkileyeceğini bildirerek, "Türkiye daha pahalı oldu. Fiyat avantajını kaybediyor. Yunanistan'ın güzel adaları var. Krizden dolayı fiyat avantajı ile turistleri buraya çekebilir" şeklinde konuştu.  Roubini, Yunanistan'ın eurodan çıkması durumunda avro bölgesinde daha çok kaos olacağını da savundu. 

Avrupadaki yavaş büyümenin Türkiye için negatif gelişme olduğunu belirten Roubini, "Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkması durumunda, AB'de işler de değişir. Avrupadaki ülkeler büyüyemezse Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımlarda yavaşlama olacaktır" ifadesini kullandı. 

Türkiye'nin ekonomik olarak daha dirençli olması için ülkenin cari açığı ve bütçe açığının düşük olması gerektiğini vurgulayan Roubini, "Bu konuda yapılması gereken çok şey var. Yapısal reformları yapacak güçlü bir iradeye ihtiyaç duyuluyor. Enflasyonla mücadele için Merkez Bankasının bağımsız olması gerekir. Merkez Bankası politik hareket ederse ateşle oynanmış olur" değerlendirmesinde bulundu. 

"Rusya'daki koltuk değişimi ekonomiyi olumsuz etkiledi"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ekonomi eski başdanışmanı Andrei Illarıonov ise Rusya'da yaşanan ekonomik krizin üç temel sebebi olduğunu belirterek, bu sebepleri iç yapısal sorunlar, petrol fiyatlarının düşmesi ve Ukrayna'daki gelişmelerden dolayı Batı'nın uyguladığı yaptırımlar olarak sıraladı. 

Rusya ekonomisinin durgunluk döneminden çıktığını iddia eden Illarıonov, şunları kaydetti:

"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Başbakan Dmitriy Medvedev'in koltuklarını değiştirmesi yatırımların durmasına sebep oldu. Krizin başlangıcı siyasiydi. Sonra Ukrayna'da savaş başladı ve devam edecek gibi göründü. Sonunda Rusya'dan sermaye çıkışı oldu. Fakat son yaptığımız değerlendirmede bu durgunluğun sonuna gelindiğini tespit ettik."

Bu konularda ilginizi çekebilir