Domates pazarlığında 4'e 4 formülü

Domates ihracatçıları, Rusya’ya ihracatın sadece 4 firma ile başlamasını kabul etmiyor. Sorunun çözümü için mütekabiliyet kapsamında buğday ithalatının da 4 firma ile sınırlandırılması ve domates ihracatının firma sınırlaması kalkana kadar başlamaması değerlendiriliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet FİLOĞLU

Domates ihracatı tartışması Rusya ile ilişkilerin merkezinde yer almaya devam ediyor. Son yapılan pazarlıklarda Rusya tarafı toplam 50 bin ton için 4 firmadan domates ithalatına başlanacağını açıkladı. Daha önce 1 Aralık olarak açıklanan tarih 1 Kasım’a çekildi. Ancak Türk tarafı bu formülden rahatsız. İznin yalnızca 4 firma için geçerli olmasına tüm sektör tepki gösteriyor. Sorunun çözümü için farklı yollar deneniyor. Seçenekler arasında benzer bir uygulamayı Rus ihracatçılara getirmek de bulunuyor. Buna göre Rusya’dan yapılacak buğday, mısır ve ayçiçeği ithalatında sadece 4 firmaya izin verilecek. Değerlendirilen bir diğer konu arasında domates ihracatının 4 firma ile başlamasına ya da böyle sürmesine izin vermemek de var. Bu senaryoda Rusya’ya “Ya bütün firmalardan domates alırsın ya da hiç alamazsın” denilecek.

İsviçre merkezli uluslararası medya kuruluşu Global Connection’ın bu yıl Antalya’da 2.'sini düzenlediği Türkiye Rusya Medya Forumu’na katılan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Rusya’nın sadece 4 firmaya ve 50 bin tonluk domates ihracatı izni vermesinin son derece yanlış olduğunu söyleyen Büyükekşi, “Nihayetinde bu sürdürülebilir bir şey değil. DTÖ kurallarına da aykırı. Bunu kabul etmek doğru olmaz. Mutlaka aynısını biz de yapalım diyeceğiz. Ayrıca domates ihracatının serbest bırakılması için et ithalatına izin verilmesini biz koşul olarak kabul etmiyoruz” dedi.

Rusya’nın kendi domatesini üretme hedefinde Türkiye’nin de önemli bir rol üstlendiğini belirten Büyükekşi, “Şu an birçok Türk firması Rusya’da sera yatırımı yapıyor. Biri de Batı Akdeniz İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı. Orada kurup iki sene işletecek. İşi öğretecek. Belli bir verimi aldıktan sonra teslim edip dönecekler. Bu işe yatırım yapmayı kafalarına koymuşlar. Biz yapmazsak birisi yapar” diye konuştu.

“Türk iş adamları olarak şerbetlendik”

Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri arasında yaşanan gerilimin ticaret yansıması hakkında da konulan Büyükekşi, “Ben şimdiye kadar ‘Sizden mal almıyorum’ diye bir şey duymadım ancak özellikle otomotivde planlar 4-5 yıllık yapılıyor. O kadar uzun vadeli bir şey söylemek doğru olmaz. Irak konusunu görüyorsunuz. Geçen sene merkezi hükümetle ilişkimiz sıkıntılıydı. Kuzey Irak ile iyiydi. Şimdi tam tersi. İş adamları olarak bizler artık şerbetlendik. Rahat değiliz tabi ki ama iklimin bu kadar hızlı değişmesine alıştık” diye konuştu.

"Ufak tefek sorunlar yaşıyoruz” Türkiye-Rusya Medya Forumu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise şunları söyledi: “İki ülke olarak sadece komşuluğun ötesinde stratejik ortaklık perspektifiyle ilişkilerimizi daha fazla güçlendirmeliyiz. Ufak tefek sorunlar yaşıyoruz. Domates tartışması yaşandı ama konuşarak çözüyoruz. Piyasalarımızı birbirimize ne kadar açarsak, iki ülke olarak o kadar güçleniriz” diye konuştu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke ilişkilerini güçlendirmekte son derecek kararlı olduğunu vurgulayan Şimşek, “Biz onların hızına yetişmeye çalışıyoruz” dedi.

Rus şirketleri ilk 3’e girecek

Türkiye ve Rusya arasında güçlü bir ticaret bağı ve karşılıklı yatırımlarda sıçrama olduğunu söyleyen Şimşek, “Zirvedeyken 38 milyar dolarlık ticaret hacmi vardı. 100 milyar dolarlık ticaret hacmi mümkün” dedi. Rusya’dan Türkiye’ye bu yıl 3.7 turist geldiğini, Rus şirketlerinin büyük proje yatırımları bulunduğunu hatırlatan Şimşek, “Türkiye’de kurulu 2.093 Rus şirket bulunuyor. Rus şirketleri yabancı şirketler arasında 7. sırada yer alıyor. Önümüzdeki yıllarda ilk 3’e yükselecekler” ifadesini kullandı.

Liderlerin ilişkisi güçlü ama sivil toplumunki zayıf

2. Türkiye Rusya-Medya Forumu kapsamında düzenlenen turizm panelinde Rusya Federal Turizm Ajansı Toplumsal Forum Başkan Yardımcısı Sergey Markov, Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Ersoy, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burkan Sili konuşma yaptılar. Markov, “Kriz döneminde Ruslar Türkiye’yi gerçekten çok özledi. Rus turistlerin sağlık ve güvenlik gibi olaylarda bazı sorunlar yaşıyor, sağlık ve ölüm durumlarında tazminatlar yeterli değil” dedi.

“Turist sayısını 15 milyona yükseltebiliriz”

“Mevcut turizm trafiğini artırmak ve her iki ülkenin de bu sektörlere sahip çıkması için, çift yönlü olarak dengeyi korumamız gerekiyor” diyen Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, bu konuda atılması gereken adımlar için şunları söyledi: “Vizenin karşılıklı olarak kaldırılmasının yanı sıra pasaportsuz seyahat, iki ülke arasındaki turist sayısının üç kat artacağına inanıyoruz. Ruble ile ticaretin başlatılması ve hatta taksitli ödeme seçenekleri de ticaret ve turizme olumlu yansıyacaktır. Bu adımlar uygulandığı takdirde, Rusya’dan gelen turist sayısının 15 milyona çıkması, Türkiye’den Rusya’ya gidenlerin sayısı da 7-8 milyona ulaşması hiç de zor değil.”

“3 dönem başkanlık yapan bir daha bırakmaz”

TİM Başkanlığı sonrası planları sorulan Büyükekşi şöyle cevap verdi: “Ben iş adamıyım. 8 bin çalışanımız var. Planım işime dönmek, bürokrat değilim sonuçta. Yerime de şimdiden halef göstermek mantıksız. Yönetim yapılarının yüzde 70’i değişecek. Bunu biz arzu ettik. Yönetim kurulunun çalışma şevki açısından da faydalı çünkü sonra onlara da fırsat geleceğini biliyorlar. Ayrıca bir yerde 3 dönem başkanlık yapmak çok tehlikeli. İlk dönem başkanlığa aday olan ‘Ben bu işi yapabilir miyim?’ diye sorarmış. İkinci dönemde ‘Bu işi fena yapmıyorum’ der ve üçüncü dönemde ‘Bu işi benden başkası yapamaz’a gelir hikaye. O yüzden 3. dönemi yapan bir daha bırakamaz. Ben tüm STK görevlerimde iki dönem başkanlık yaptım.”