Dünya Bankası İK'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Hasan Tuluy: Yüksek kamu borcu ve cari açık Türkiye'nin kırılganlığını artırıyor

Dünya Bankası İK'dan sorumlu Başkan Yardımcısı Hasan Tuluy: Yüksek kamu borcu ve cari açık Türkiye'nin kırılganlığını artırıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Atilla Karaosmanoğlu ve Kemal Derviş'ten sonra geçtiğimiz günlerde bir Türk ekonomist Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı görevine yükseldi. Bankada bulunan 20 başkan yardımcılığı görevinden birisi olan insan kaynaklarından sorumlu başkan yardımcılığına atanan Hasan Tuluy görevine yarın başlayacak. Tuluy, Türk ekonomisinin dış şoklara direncinin artmasına karşın kısa dönemli kırılganlıkları olduğunu belirterek "Görece yüksek kamu borcu ve yüksek seyreden cari açık Türk ekonomisinin kırılganlığını artırıyor" dedi. Dünya ekonomisinin geçmekte olduğu zorlu sürecin ne zaman tamamlanacağı ve bu sürece neden olan etkilerin derinliği konusunda bir şey söylemenin oldukça güç olduğunu ifade eden Tuluy, "Bu konuda ortaya atılan farklı görüşler var. Ancak genelde kabul gören görüş, küresel ekonomik görünümün 2008 yılında, geçtiğimiz yıllara göre, daha az elverişli olacağı" diye konuştu. Dünya Bankası Başkanı Bob Zoellick, Tuluy'un liderliğinin, yönetsel ve takım kurma yeteneklerinin banka içerisinde iyi bilindiğini ifade ederek bu özelliklerinden övgüyle bahsediyor ve İK'nın bankanın stratejisinde kilit bir rol oynayacağının altını çiziyor. Dünya Bankası bünyesinde çalışmaya 1987 yılında Afrika bölgesinde ekonomist olarak başlayan Tuluy o günden bu yana Avrupa, Afrika ve Ortadoğu'da birçok pozisyonda görev aldı. En son MIGA'da (Çoktaraflı Yatırım Garanti Ajansı) Uygulayıcı Genel Müdürlüğü görevini yürüten Tuluy dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerini ve Dünya Bankası'nın stratejisinde önemli bir rol üstlenecek olan insan kaynaklarının bankaya katkısını artırmak için yeni görevinde hayata geçirmeyi planladıklarını ve kendi yönetim tarzını DÜNYA'ya anlattı: . TÜRKİYE, RİSKLERİ İYİ YÖNETMELİ: Bugüne kadar yaşanan süreçte dikkat çeken önemli bir unsur, gelişmiş ekonomilerin gelişmekte olan ekonomilere göre dalgalanmadan daha çok etkilenmekte olduğu. Bence, ülkelerin üzerinde durması gereken esas konu, bu sürecin kendilerini hangi yollardan etkileyebileceğini saptamak. Mesela, Türkiye gibi, yüksek cari açıklarla yaşayan ülkeler için, uluslararası sermaye girişlerinin devamlılığı çok önemli bir husus. Türkiye'nin yüksek cari açığı ve ilgili riskleri iyi yönetmesi gerekiyor. . DIŞ ŞOKLARA DİRENÇ ARTTI: Türk ekonomisi daha önceki piyasa dalgalanmalarını başarıyla atlattı (2006 Mayıs dalgalanması). Bu başarı, 2001 krizinden sonra ekonominin dış şoklara karşı daha dayanıklı bir hale geldiğini kanıtlıyor. 2001 krizinden sonra Türk ekonomisi yapısal bir değişim yaşadı; uygulanan ekonomik politikalar, sıkı mali disiplin ve yapısal reformlar ekonominin bu tip şoklara karşı direncini arttırdı. Türkiye başarılı ekonomik politikalara devam ederek yapısal reformlara tekrar hız verirse, küresel ekonomide yaşanmakta olan dalgalanmadan daha az etkilenecek ve sağlıklı bir hızla büyümeye devam edecek. . KIRILGANLIKLAR VAR: Ancak halen Türk ekonomisinde kısa dönemli kırılganlıklar bulunuyor. Örneğin; yatırımcıların risk iştahındaki olası bir azalma, diğer gelişmekte olan ülkeleri olduğu gibi, Türkiye'yi de etkileyecek. Bilindiği gibi, görece yüksek kamu borcu ve yüksek seyreden cari açık Türk ekonomisinin kırılganlığını artırıyor. . EKONOMİK PERFORMANS SÜRMELİ: Türkiye hem enflasyonu hem de reel faiz oranlarını düşürmekte; kamu maliyesi, mali sektörün yeniden yapılanması; iş ortamının iyileştirilmesi ve kamu sektörü reformunda ciddi başarı elde etti. İstikrar sağlandı, öngörülebilirlik arttı ve piyasada güven oluştu. Bugün, yetkililerin üzerinde durması gereken önemli konu, sağlanan güçlü ekonomik performansın devamlılığını sağlamak. . NİTELİKLİ İSTİHDAM YARATMAK ÖNCELİK: Türk yetkililer cari açığı dikkatli bir şekilde takip ederek, ekonomi politikalarını gerektiği gibi uyguluyorlar. Bu anlamda yatırımcıların Türk ekonomisine olan güvenlerinin devamlılığını sağlamak, bütçede hedeflenen şekilde yüksek faiz dışı fazlanın sürdürülebilmesine ve mali açıdan sürdürülebilir ve hakkaniyetli bir sosyal güvenlik reformunun tam olarak uygulanmasına bağlı. Bunun yanında, daha çok ve nitelikli istihdam yaratmak bir öncelik. Yetkililerin piyasa ve iş dostu politikaları devam ettirmeleri ve etkili bir işgücü piyasası reformu Türkiye'nin gelecekte daha da hızlı büyümesini sağlayacak. Ufka bakıp olası engellerle fırsatları tartmaktan hoşlanırım Dünya Bankası İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Hasan Tuluy'un küresel rekabetin güçlendiği bu dönemde uluslararası alanda kariyer yapmak isteyen gençlere önerisi, öncelikle çok sağlam yüksek öğretim yapmaları. Bunun yanı sıra iş deneyimi sağlayan fırsatlardan yararlanmaları, en azından bir, hatta iki yabancı dili iyice öğrenmeleri, uluslararası bir ortamda çalışmayı gerçekten çok istemeleri gerekiyor. Tuluy, kendi yöneticilik özelliklerini ise şöyle ifade ediyor: - Nerede olursa olsun, yöneticiliğin önemli unsurlarından biri, büyük stratejik hedeflerle uygulamayı birleştirmek ve hem temel amaçlardan uzaklaşmadan ilerlemek hem de etkin hizmette başarının sırrı olan küçük ayrıntıları da göz önünde bulundurmak. Ufka bakıp olası engellerle fırsatları tartmaktan hoşlanırım. - Aynı zamanda rakamlara ve çeşitli ölçüm birimlerine ilgim olduğu bilinir, bunlar benim şeffaflığa ve nesnel yaklaşımlara olan yapıma uyan ilgiler. - Banka içinde iletişim kurmaktan hoşlanırım, zaten çeşitli dizeylerde çalışan insanlarla ilişki kurmadan değişik işlerin hepimizin başarmaya çalıştığı büyük amaçlara nasıl katkıda bulunduklarını anlamak olanaksız. - Genellikle resmiyetten uzak dururum ve rütbe, gösterişten çok, işin özüne ağırlık veririm. - Dürüst ve herkese eşit biçimde davranmaya çalışırım. Katkıda bulunanları unutmamanın önemini bildiğim gibi her zaman benimle çalışanlara yaptıklarını sevmeye ve yaptıklarından gurur duymaya iterim. - İnsanlar yaptıklarını sevdiklerinde ve gurur duyduklarında çok daha etkili oluyorlar ve insan her gün işe geldiğinde kendini anlamlı bir katkıda bulunan, üretken ve mutlu hissetmeli.