Durmazlar Makine, İspanyol ortakla rüzgar gülü üretecek

Durmazlar Makine, İspanyol ortakla rüzgar gülü üretecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA - Takım tezgahları konusunda hizmet veren Durmazlar Makine San. Ve Tic. AŞ sektörde önümüzdeki yıllarda yaşanabilecek daralmaları dikkate alarak, bu yıl enerji sektöründe de yatırım planlıyor. İspanyol bir firma ile ortaklık hesapları yapan Durmazlar AŞ, görüşmelerin olumlu sonuçlanması halinde rüzgar enerjisi üretiminde kullanılan rüzgar güllerini üretecek. Durmazlar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, dünyada 1950'li yıllardan itibaren 10'lu yılların ilk yarısında ekonominin daraldığını, 2010 yılından itibaren de aynı daralmanın görülebileceğini belirterek, 2007'nin sonunda gelişen finansal piyasalardaki eksilerin, bu sürecin başladığını gösterdiğini söyledi. Bu sürecin etkilerinin 2009'da daha fazla hissedilmeye başlanacağını vurgulayan Durmaz, "4 yıl boyunca çok daha tedbirli olmak, aşırı borçlanmamak zorundayız. Üreticiler olarak yeni yatırımlara yönelmeliyiz. Dünyada gelişen sektör enerji. Rüzgar gülü ile hidrojen ile elektrik üretilmeye çalışılıyor. Yani tabi kaynaklardan çevreyi ve dünyayı kirletmeden alternatif sistemler geliştirilmeye çalışılıyor. Türkiye'de de bu yatırımlara imalatçıların kaymasıyla daralan piyasalardaki daralmayı, o firmaların daha az hissedeceğini düşünüyorum" dedi. 110 milyon dolarlık ihracat Türkiye'de birçok kuruluşun rüzgar enerjisi ile elektrik üretimine kaydığını ifade eden Durmaz, enerjinin rüzgar gülleri ile üretilmesine rağmen rüzgar gülünün üretilemediğini söyledi. İspanyol ortakla bir yatırım hazırlığında olduklarını bildiren Durmaz, görüşmelerin olumlu sonuçlanması halinde rüzgar gülü üreteceklerini kaydetti. 2007'nin sadece Türkiye değil dünya için iyi bir yıl olduğunu yaşanan olumlu gelişmelerin 2008'de biraz daralma ile beraber devam edeceğini ve iyi bir yıl yaşanacağına inandığını anlatan Durmaz, geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 bin adet makine ürettiklerini ve bu üretimin 5 bin adetini 80 ülkeye ihraç ederek yaklaşık 110 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştıklarını söyledi. İhracatçının derdi değerli YTL Aşırı değerli YTL'nin tüm ihracatçıları olduğu gibi kendilerini de olumsuz yönde etkilediğini dile getiren Durmaz, "Yaptığımız ihracatta kuru 1.36 olarak baz aldık. Burada 300 kuruş düşük bozdurdu isek 32 milyon YTL geriye düştük demektir. Zaten firmanın kazanacağı para buydu. Bu para ile yatırımlara devam edip eskiyeni yenileyecektik. Aşırı YTL ihracatçıları çok fazla etkiliyor" dedi. İvedilikle ihracatçıya farklı bir destek vermek gerektiğini ifade eden Durmaz, "Hükümet, yapmış olduğumuz ihracata göre indirek olarak SSK ve vergileri üstlenebilir. Bu şekilde sübvanse edebilir" diye konuştu. Yatırımların önü kesilmemeli 2008 yılında da Hükümet'in politikasının aynı şekilde kalacağını düşündükleri için ihracattaki artışı iç pazara yöneltip ihracatı azaltma planları yaptıklarını ifade eden Durmaz, "Stratejik olarak aklım gidip geliyor. İnşallah 2008'de kur bu şekilde devam etmez, etmemeli. Hükümetimiz 4 yıl iktidarda enflasyonu düşürelim derken, feragat edeceğimiz yerlerde biraz daha dikkatli olmamız lazım. Ekmek mi, soğan mı, domates mi, peynir mi, telefon mu, kömür mü, doğalgaz mı ucuzladı? Geçimimizi idame ettirirken, enflasyonun alçak seviyede kalması halka dönmedi. Bunun üzerine bir de yatırımların önünü kesmemek lazım" diye konuştu. Teşviklerde imalat sanayi unutuldu "Verilen teşviklere baktığımızda hep daha çok büyük yatırımlar enerji sektöründe. İmalat sanayi nerde? Herkes elektrik üretsin satsın derdinde, karlı bir iş. Diğer imalat endüstrileri ne olacak? Yabancı yatırımcıların Türkiye'deki fonlarına yüzde 10 stopaj getirilmesi planlanıyor. Leasing de KDV yüzde 18'e çıkarıldı. Hiçbir şey olmaz. Leasingler 6-10 seneye uzar. Leasingle beraber yatırım yapacak olanlarda bunu uzun vadede karşılar. Aynı şekilde yabancıya getirilecek yüzde 10'da baştan bir sıkıntı yaratır ama sonradan yaratmaz. Buna alışır. Sonuçta yabancı kârına bakacak, hep gözü iki haneli rakamlarda. Biz imalat sanayinde iki haneli kar edemiyoruz ki, karlarımız tek haneli, edebilirsek o da. Sıcak para ile ilgili direk ihracatçıyı etkilediği için yüzde 10 olmazsa yüzde 5 getirelim. Enflasyonu yüzde 4 değil de yüzde 5 hedefleyelim. Nasıl olsa iktidardaki Hükümetimiz bu şekilde devam ederse büyük bir sıkıntı ile karşılaşacağını tahmin etmiyorum." Çin, üreticisini sübvanse ediyor Durmazlar Makine olarak hiç durmuyoruz. İç piyasadaki arkadaşlarımızın, yurtdışındaki firmaların rekabeti var. Takım tezgahlarında Türkiye büyük bir rol oynasa da, Çinliler devlet tarafından sübvanse ediliyor. Malzeme fiyatına ürün satmalarının tek şekli sübvanse. Çin Hükümeti ihracatçıya direkt yardım ediyor. O zaman biz de daha fazla çalışıp o rekabetin altından kalkmaya çalışıyoruz ama bu da yetmiyor. İhracatçı olduğumuz için gelirimiz dolar ve Euro ile. YTL bazındaki girdilerimiz o kadar fazla ki gelen dövizi bozdurduğumuz zaman yetmiyor, bunları karışılamaya. Sanayiciyi motive etmiyor. Trinidad&Tobago'ya makine ihracı İlk ihracatımız 1975'de Almanya'ya yapmıştık. Aradan geçen süre içerisinde dünya genelinde 80 ülkeye makine ihraç ediyoruz. Trinidad&Tobago'da otellere mutfak ekipmanları üreten bir işletmede bizim makinelerimiz çalışıyor. Bunun birçok örneği var. 4 fabrikamızda 95 bin metrekare kapalı alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her yıl 6 bin adet makine üretiyoruz, 5 bini de dünyanın farklı ülkelerine gönderiliyor. Biz iyi bir marka yarattık. Türk makine sanayi dünyada kabul görmüş bir hale geldi. Yabancıya bilabedel arsa verilmeli Zamanında Ford'a bilabedel arsa tahsisi çok tartışıldı. Ben olsam bütün yabancı şirketlere bilabedel arsa tahsis ederim. Sıfırdan yatırımlara 10 yıl vergi almam. Türkiye Cumhuriyeti global ekonomilerde oyuncuların imalat olarak Türkiye'de rol almasını sağlarsa dünyadaki gelişmiş ülkeler, Türkiye'deki yatırımlarının çokluğundan dolayı buradaki olayları merakla izlerler ve bu olaylardan Türkiye'nin zarar görmesini istemezler. Kollarlar, çünkü yatırımları var. Bin kişiyi istihdam ediyor - 4 fabrikada 95 bin metrekare kapalı alanda üretim yapılan firmada bin kişi istihdam ediliyor. - Üretimin yüzde 70'i ihraç ediliyor. Yıllık 6 bin adet makine üretiliyor. - 2007 yılında 200 milyon YTL ciro ve 110 milyon dolar ihracat yapıldı. 2008 yılı ciro hedefi 250 milyon YTL. - Sektörde adetsel bazda dünya birincisi, ciroda 5'inci. Türkiye'de pazar lideri. Durmazlar Makine'nin ilkleri 1956 Ali Durmaz tarafından kurulan Durmazlar Makine, tekstil makineleri üretimi ile işe başladı. Bu makinelerin yanı sıra metal sac işleme makinelerinin de üretimi yapıldı. 1957 İlk kollu makas üretimi. 1974 İlk modern fabrika, 6 bin metre kapalı alana kuruldu. 1975 İlk ihracat Almanya'ya gerçekleştirildi. 1978 İlk mekanik makas üretildi. 1980 İlk hidrolik apkant makas üretildi. 1989 İlk CNC hidrolik apkant pres makinesi üretildi. 1994 CE sertifikası alındı. 1998 ISO 9001 sertifikası alındı. 1998 İlk hidrolik punch pres üretildi. 2002 İlk hidrolik turret punch pres makinesi üretildi. 2005 İlk lazer kesme makinesi üretildi. 21 yıldır şirketin başında Hüseyin Durmaz, 1 Temmuz 1966 yılında Bursa'da doğdu. Schiller University ve Tampa USA'de işletme/ekonomi eğitimi aldı. Çok iyi derecede Almanca ve İngilizce, orta derecede İspanyolca biliyor. Durmazlar Makine'nin 1987 yılından itibaren genel müdürlüğünü yürüten Durmaz, Makine İmalatçıları Birliği (MİB) ve Avrupa Makine İmalatçıları Birliği'nin de (CECIMO) Türkiye Delegesi.