e-Ticaret büyüyor, aracıları şirketler de kaldırıyor

HANDAN SEMA CEYLAN

e-Ticaret sadece perakende alışverişin alışkanlıklarını değiştirmiyor. Şirketler de artık birbirlerinden aracıları kaldırarak e-ticaret kanalıyla alışveriş yapıyorlar. İşletmeler arası e-ticaret, İngilizce kısaltmasıyla, B2B olarak adlandırılıyor. DHL Express’in dünya çapında yaptığı bir araştırmaya göre beş yıl içinde B2B 1.2 trilyon dolara ulaşacak. Elbette üreticiden nihai tüketiciye e-ticaret (B2C) de hızlı artış trendine devam edecek.

DHL Express Türkiye CEO’su Claus Lassen, sadece dünyada değil, Türkiye’de de e-ticaretin dinamiğinin değiştiğini söylüyor. Lassen, “B2C e-ticaret, diğer sektörlerin çoğundan daha hızlı büyüyor. Bir kaç yıl öncesine kadar e-ticaret uluslararası alandaki hacmimizin sadece yüzde 10’unu oluşturuyordu. Şimdi bu oran yüzde 20’nin üzerine çıktı. Uluslararası B2B e-ticaretin de dinamik bir hızla büyümesi için aynı potansiyele sahip olduğunu görüyoruz. Bu iş dünyası için de önemli bir trend” diyor. Lassen, şirketler arası e-ticaretin bu potansiyeline odaklanarak Cranfield School of Management ile birlikte B2B uluslararası e-ticarette güncel eğilimleri ve potansiyeli araştıran bir rapor hazırladıklarını anlatıyor. Lassen, şunları söylüyor: “Araştırmaya göre, uluslararası B2B işlemlerinin önümüzdeki beş yıl içerisinde 1.2 trilyon dolar hacme ulaşması bekleniyor. İşletmeler arası e-ticaretin Türkiye’deki üreticiler ve internet perakendecileri açısından da önemli fırsatlar sunduğuna inanıyoruz. Geçen yıl hazırladığımız ‘21. Yüzyılda Baharat Ticareti Raporu’, uluslararası alanda işletmeler arası e-ticaretteki fırsatları açıklıkla ortaya koyuyor. Rapora göre uluslararası e-ticaretin 2015 ve 2020 yılları arasında yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 25 olması, böylece toplam hacmin 300 milyar dolardan 900 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bu oran, yurtiçi e-ticaretin iki katı bir hıza işaret ediyor. Lojistik sektörü açısından önemli bir bulgu ise, premium gönderi seçeneğine sahip perakendecilerin diğerlerinden 1,6 kat daha hızlı büyümeye sahip olması.”

Yeni müşterilerin yüzde 60’ı e-ticaretten

Geçen yılı beklentilerin üzerinde rakamlarla kapattıklarını anlatıyor Lassen, “Globalde DHL olarak yüzde 7.4 büyüdük. Express kısmı yüzde 12’yi aştı. Gruptaki en yüksek büyümeyi Express gösteriyor. Türkiye’de de hızlı büyüyoruz. Bunun bir kısmı genel olarak ihracatın büyümesinden kaynaklanıyor. Ama asıl dikkat çekici kısım e-ticaret sayesinde de büyümüş olmamız. e-ticarette bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 6.8 büyüdük. Bu yılın ve 2017’nin mart aylarını karşılaştırırsak da yüzde 19.9’luk bir büyüme görüyoruz” şeklinde konuşuyor. DHL Express’in Türkiye’deki e-ticaret deneyimini de paylaşıyor Lassen ve “DHL Express olarak, yurtdışı e-ticaret gönderilerinde yaklaşık yüzde 30 büyüyoruz. e-ticaret Türkiye’deki toplam gönderi hacmimizin yüzde 10’u. Ancak bunun daha da artmasını öngörüyoruz. Yeni müşterilerimizin yüzde 60’ını e-ticaret firmaları oluşturuyor. Bu da öngörümüzü doğruluyor” diyor.

"Genç girişimcilerin e-ticaretle büyümesine destek oluyoruz"

Türkiye’den e-ticaret yapmak isteyenlere global ağları ile destek olduklarını da anlatıyor Lassen, “Teknolojiye, çalışanlarımıza ve altyapıya yatırım yapıyoruz. Özel gönderi araçlarımız, yerel gümrük uzmanlığımız ve hızlı gümrük çözümlerimiz de özellikle e-ticaret alanındaki genç girişimcilerin işlerini kolaylaştırarak büyümelerine destek oluyoruz. Nasıl iletişim kuracaklar, hangi para birimlerini kullanacaklar… Tüm bu şeylerde oldukça maharetli bir hale gelmeye çalışıyoruz. KOBİ’lere ne yapıp edip e-ticarete girmelerini tavsiye ediyorum. Denizli, Antep gibi kentlere gittiğim zaman KOBİ’lerin liderlerinin e-ticaretle daha fazla ilgilendiğini görüyorum. İhracatta da e-ticaretle daha hızlı büyümek mümkün. Hem büyüme hem de fırsatlar ikiye katlanıyor. Biz de onların bu yolla küreselleşmesini sağlarsak, güzel fırsatlar yaratmış oluruz” açıklamalarını yapıyor. Lassen, yeni bir rekabet çağının başladığına da dikkat çekiyor, “Şimdilerde dünyada her yerde ufak teknoloji firmalarının sıfırdan yüzlerce milyonlara kadar büyüdüğünü görüyoruz. Belki de bir teknoloji firması yalnızca teknoloji hizmeti sunarak rakibiniz olabilir. Manzara değişiyor. Hem de çok hızlı” ifadelerini kullanıyor.

"Gönderiniz bizde nereye teslim edelim…"

Gönderilerin seyahat halindeyken, istenilen adrese teslim edilmesini sağlayan bir sistemi de geliştirdiklerini anımsatıyor Lassen. ODD ismini verdikleri İngilizce On Demand Delivery sözcüklerinin kısaltması olan sistemi Lassen, şöyle açıklıyor: “Amerika’dan bir şey sipariş ettiğin zaman, teslim alındığına dair bizden bir e-mail ya da kısa mesaj alıyorsun. “Ofisine mi, ev adresine mi, komşuna mı, yoksa kendin alabileceğin bir servis noktasına mı teslim edilsin diye soruyoruz. Teslimat ülkeye geldiğinde başka bir kısa mesaj daha alıyorsun: Türkiye’ye ulaştı, hala oraya teslim edilmesini mi istiyorsunuz, başka bir yere mi bırakalım... Kargonun nerede olduğu gerçekten kilit bir nokta. Çünkü istedikleri zaman başka bir yere yönlendirebilirler. Normalde nerede olduğuna dair doğru veri, doğru bilgiye sahip olmadığımızda bir, iki, belki dört defa ulaşmaya çalışıyorsunuz. Ama bizim veriye yatırım yapmamız, o kadar çok teslimatı tek seferde çıkıyoruz. Yani veriye ne kadar çok yatırım yaparsan o kadar çok teslimat yapıyorsun ve aslında bu maliyeti düşürüyor.”

"Asıl işimize; düşük ağırlığa odaklanacağız"

Lassen, geleneksel olarak tekstilde hızlı büyümeye devam ettiklerini kaydederek, e-ticaret alanı dışında geçen yıl otomotiv sektöründe dikkat çekici bir büyüme gördüklerini anlatıyor. Lassen, “Ağ çok hızlı büyüdüğünden ve daha çok e-ticarete odaklanmaya çalıştığımızdan, çekirdek işimizin dışına çok çıkmamaya çalışıyoruz. Yani daha büyük ağırlıkları işimizden çıkartıyoruz. Bu yılın eylülünden sonra 300 kilonun üzerinde hiçbir şey taşımıyor olacağız. Yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada. Bu da otomotiv endüstrisinden büyük bir ayrılık oluyor” bilgilerini veriyor.

"Avrupa hala en çok büyüyen pazarımız"

Politik gelişmelerin işlerini etkileyip etkilemediğinin sorulduğu Lassen, “Yaptığımız tüm yatırımlara uzun vadeli bakıyoruz. Türkiye’de harika bir yıl geçirdik. 2018 için de iyimseriz. Almanya hala en büyük pazarımız” diyor.

Lassen’den e-ticarette başarılı olmak isteyen KOBİ’lere ipuçları

• Çok etkili bir web sitesi hazırlamalılar. İlk etapta, dijital altyapı, müşteri deneyimi, müşteriye özel hizmet, sorunsuz entegrasyon ve lojistiğin senkronizasyonu gibi kriterleri yerine getirmeliler.

• B2B işlemleri B2C’den temelde ayrıştığı için farklı bir yaklaşım sergilemelerini öneriyoruz. B2B şirketlerine özel bir müşteri deneyimi yaşatmak için ürün kataloğu, canlı müşteri desteği gibi bazı web sitesi özelliklerini ve işlevlerini iyi uyarlamak gerekiyor.

• Müşterilerin davranış biçimlerini çok iyi bilmeliler. Sadece bir site kurup alışveriş yapmalarını beklememek lazım. Müşteri davranışlarını öğrenmek için para da harcamalılar. Bu sayede ihtiyaçlara göre çözüm üretebilirler.

• Tüketiciler açısından baktığımızda nakliye seçeneklerinde avantaj varsa daha fazla alışveriş sağlayabiliyorlar. Amerika’dan alışveriş yapıyoruz diyelim, nakliye bedelinin daha fazla üründe daha çok avantaj sağladığını görürsek daha ucuza getirmek için daha fazla harcarız. İngiltere’de kapkacak üreten bir şirket sadece bu uygulama ile sepet değerini 40'tan 70 pounda çıkarttı.

• İyi bir iade politikaları olmalı. Geçen gün kızım aynı ayakkabıdan iki çift aldı. ‘Neden iki çift birden alıyorsun’ diye sordum. ‘Hem 31 hem 32 aldım’ diye yanıtladı. ‘Peki ya olmayanı ne yapacaksın’ dedim. “Ücretsiz iade seçenekleri var. Diğerini geri yollarım’ dedi. Bunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüm. Ne mutlu ki Türkiye’de de bir iade ayarlamamız var. Gümrük bununla ilgili iyi çalışıyor. KDV’nizi hemen geri alıyorsunuz. Artık hiç ekstra para ödemeden kargolarınızı istediğiniz yere geri gönderebilirsiniz.