EBRD'den Türkiye'ye 150 milyon euro

Banka, Türkiye'ye 2009 yılı için yaklaşık 150 milyon euro, 2010 yılı için 300 milyon euroluk bir yatırım öngörüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL -Dünya Ekonomik Forumu Avrupa ve Orta Asya Toplantısı kapsamında "Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (EBRD) Türkiye'deki Yatırım Öncelikleri" konulu bir basın toplantısı düzenlendi.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Başkanı Thomas Mirow, bankanın, Türkiye'ye 2009 yılı için yaklaşık 150 milyon euroluk bir miktar ayırdığını belirterek, "2010 için 300 milyon euroluk bir yatırım ve bu yatırımın yıllar içinde giderek artması öngörülüyor" dedi.

Toplantıda konuşan Mirow, banka hissedarlarının oy birliğiyle, 1 Kasım 2008 itibariyle bankanın, aktif bir şekilde Türkiye ile ilgilenmeye başlaması kararı aldıklarını aktardı.

Yatırımlar giderek artacak

Mirow, "2009 yılı için yaklaşık 150 milyon euroluk bir miktardan bahsediyoruz. 2010 için 300 milyon euroluk bir yatırım ve bu yatırımın yıllar içinde giderek artması öngörülüyor" dedi.

Thomas Mirow, bu kredinin risk sermayesinin bulunabilirliğini artırmak, KOBİ'lere destek sağlamak, az gelişmiş bölgelerde yönetime daha fazla yatırım yapmak, gıda zinciri yatırımlarını desteklemek, altyapı hizmetlerinin güvenli ve verimli bir şekilde sağlanmasına yol açacak reformları gerçekleştirmek, yenilenebilir enerji kaynakları ve yakıtlara sürdürülebilir bir yatırımın yapılmasını sağlamak, Türk hükümetinin özellikle mali kurumlardaki özelleştirme programını desteklemek gibi amaçlara yönelik olarak kullanılacağını ifade etti.

Türkiye'de şu anda yaşanan bir takım gelişmelerin, EBRD'nin Balkanlarda, Orta ve Doğu Avrupa'da ele aldığı ve teşvik ettiği kalkınma süreçlerine benzediğini ifade eden Mirow, bunun Türk hükümetinin isteğine cevap vermek için de doğru bir zaman olduğuna inandıklarını dile getirdi.

Mirow, krizin büyümekte olan pazarları özellikle etkilemeye başladığı bu aşamada, Türk ekonomisinin yapısal gelişimine katkıda bulanarak, belirli bir ölçüde ilerideki tehlikeleri karşılama ve ortadan kaldırmada destek sağlayabileceklerini düşündüğünü belirtti.

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Mirow, çalıştıkları diğer ülkelere benzerlik kapsamında, çok sayıdaki küçük vilayet ve belediyenin, vatandaşlarına kamu hizmetlerini büyük şehirlerdeki kalite ve standartta sunabilmesi, enerji verimliliğinin artırılması, KOBİ'lerin uzun ve orta vadeli finansmana erişiminin kolaylaştırılması gibi konuları düşündüklerini aktardı.

300 milyon euro üst sınır değil

Mirow, bankanın 2011-2015 dönemine ilişkin bir orta vadeli stratejisi bulunduğunu belirterek, "Türkiye'ye girerken, 300 milyon euronun en üst sınır olduğunu düşünerek girmedik. Türkiye büyük bir ülke, canlı ve büyüyen bir ekonomisi var. Tabii ki bu katkının büyümesi arzu edilen, aynı zamanda ihtiyaç duyulan ve yapılabilecek bir artıştır" diye konuştu.

Özelleştirme programının desteklenmesine ilişkin bir soru üzerine Mirow, Türkiye'nin hala çok büyük bir kamu sektörüne sahip olduğunu ifade ederek, "Bizce özelleştirmeyi doğru zamanda ve doğru şekilde yapmak, kesinlikle Türkiye ekonomisinin gücünü ve direncini kriz dönemlerinde daha da artıracak ve aynı zamanda büyümeyi de teşvik edecektir" dedi.