”Ekonomide dip görüldü, çıkış ve dönüş başladı”
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin çıkışının ihracatın yapılmasına ve artmasına bağlı olduğuna dikkat çekti
İSTANBUL - Türkiye'de küresel krizin etkileşimini görecekleri noktanın dip yaptığını söyleyen Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, gerek sanayi üretiminde, gerekse kapasite kullanımında dip noktaya gelindiğini kaydetti.
Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İcra Komitesi üyeleriyle basına kapalı gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı olarak bu binayı ve ihracatçıları ilk kez ziyaret ettiğini hatırlattı.
2010 yılı için 100 milyar dolar olan ihracat hedefinin 2007'de yakalandığını hatırlatan Çağlayan, ihracatın önemine işaret ederek, Türkiye'nin çıkışının ihracatın yapılmasına ve artmasına bağlı olduğunu vurguladı.
Devlet Bakanı Çağlayan, Sanayi ve Ticaret Bakanı iken, 20-25 gün önce, ''Türkiye'de küresel krizin etkileşimini görecekleri noktanın kendisine göre dip yaptığını'' söylediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Gerek sanayi üretiminde gerekse kapasite kullanımında dip noktaya gelmiştir. İnşallah bu dip noktadan artık çıkışın olacağı bir noktaya doğru yönleneceğiz. Bunu söylerken, hemen yarın, bundan 1-2 yıl önceki ekonomik aktiviteye kavuşacağız anlamında söylemiyorum. Ama en azından görebileceği en kötü noktaları görmüştür. Bu noktadan artık bir süre içinde sıfır noktasına, daha sonra da eski günlere dönebileceğimiz bir programla, yapıyla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Sanayi Üretim Endeksi yine düşük olmakla beraber, bir önceki aya göre iyileşme noktasına geldi. Bugün açıklanmış olan mart ayıyla ilgili Sanayi Üretim Endeksi, en azından şubata göre yüzde 13,4'lük bir puan artışını gösteriyor.''
İstihdama değinerek özellikle aralık, ocak ve şubat aylarının gerek mevsimsel, gerekse küresel krizin etkileri noktasında en fazla etkilendiği zaman olduğunu vurgulayan Çağlayan, ''İşsizlik rakamıyla ilgili belki şubat ayı verileri açıklandığı zaman da yine ocak ayı verilerine yakın bir rakamla karşılaşacağız. İnanıyorum ki mart, nisanla beraber orada da negatife gidiş, en azından bu şekilde dip yapıp orada da bir geriye dönüş olacaktır'' diye konuştu.
Bazı sektörlerdeki ÖTV ve KDV indirimlerinin yansımalarını nisan ayı rakamlarında daha verimli göreceklerini dile getiren Çağlayan, ''Bana göre dip noktası görülmüştür. Dip noktasından çıkış ve dönüş başlamıştır'' dedi.
"Faizlerde ciddi düşüş olacak"
Çağlayan, Kredi Garanti Fonunun uygulamaya geçmesiyle bankaların uygulamış olduğu faizlerde de ciddi anlamda düşüş olacağını belirtti.
Türkiye'nin 2002 yılında 36 milyar dolar olan ihracatının 6 yıl gibi kısa bir sürede 132 milyar dolara, o günkü kurlara karşın ulaştığını söyleyen Çağlayan, "500 milyar dolar hedefi kesinlikle bir hayal değil ve bu hedefin hangi stratejilerle gerçekleştirileceğinin tatbik edilmesi son derece önemli" dedi.
Kredi garanti fonu
Kredi Garanti Fonunun ne zaman hayata geçeceği yönündeki bir soruya da Çağlayan, şöyle cevap verdi:
"Mevcut kredi garanti fonunu çok iyi tanıyan biriyim. Kredi garanti fonu, 750 bin liraya kadar KOBİ'lerin bankalardan ve finans kuruluşlarından kredi almasını sağlayan bir mekanizmaydı. Şimdi bu planlanan yeni Kredi Garanti Fonu ile ilgili çalışma benim bakanlığım alanında olan bir çalışma değil. Hazinenin bağlı olduğu bakanlıkla ilgili bir çalışma. Bu konuyu sayın Başbakanımız aşağı yukarı 1 ay önce kamuoyuna duyurdu. Bununla ilgili kredi mekanizmasının nasıl olacağı, kefalet sisteminin nasıl gerçekleşeceği noktasında son noktaya kadar gelinmiştir. Getirilmek istenen sistemle, bankaların ve kamunun kefaletiyle beraber, KOBİ'lerimizin kredilerini yeniden yapılandırmasıyla beraber yeni işletme kredilerinin verilmesi amaçlanıyor. Kredi Garanti Fonunun uygulamaya geçmesiyle beraber bankaların uygulamış olduğu faizlerde de ciddi manada düşüş olacaktır."
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de, bu ayın başında açıkladıkları ihracat rakamlarında küçük kıpırtılar gördüklerini belirterek, "Şu anki verilerde beyanname sayısında geçen yıla göre bir artış var. Önümüzdeki dönemlerde birdenbire çok hızlı bir büyüme beklemiyoruz. Ama küçülmelerin daha az olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.